Resm-i Arûs (Gerdek Resmi) Bir sipahinin tımarında bulunan kadınların evlenmeleri verginin konusunu oluştururdu. Bu vergi, kadınların kocalarından tahsil edilirdi. Yâve ve Kaçkun Resmi (Bâd-ı Hevâ Rüsûmu) Kaybolmuş hayvan veya kölenin bulunması verginin konusunu oluştururdu.
Osmanlı İmparatorluğu tarihinine dair ilginç bir bilgi: arus resmi. arûs, gelin demektir. yani gelin vergisi de diyebiliriz buna. osmanlı kayıtlarında resm-i arûs, gerdek resmi gibi ifadelerle de tanımlanmıştır. şimdi diyeceksiniz ki: "dikkat çeksin diye buna gerdek vergisi diyorsun. bu aslında bildiğin düğün vergisi!"
osmanlı zamanında sipahiye ödenen vergiler. gayrimüslim tebadan ispenç ve bive adı altında iki tür vergi alınırdı. ispenç, yetişkin erkeklerden; bive ise dul kadınlardan.
Evlenen kadınların erkeklerinden alınan vergi hakkında kullanılan bir tabirdir. Arus;Arapça "gelin" demektir.Bu vergi İslam ve gayrimüslime göre değiştiği gibi evlenen kadının kız veya dul oluşuna değişir.
Tekâlif-i Şer'iyye (Şer'i vergiler), ve aşar, haraç, zekât, cizye ve bunların alt kolları olarak seksene yakın vergiden oluşmaktaydı. Bu vergiler esas itibarıyla İslam kurallarına dayalı vergilerdir. Tekâlif-i Örfiye (örfi vergiler) ise, ağırlık merkezini teşkil etmiştir.
İlgili 34 soru bulundu
İslam devletinin tabiyetinde olan gayrimüslimlerin (Ehl-i Zimmet) Allah'ın gönderdiği kitaplara inanan Hristiyan ve yahudilerden(Ehl-i Kitap), şeriata uygun olarak alınan (Şer'î) bir vergidir.
Osmanlı Devleti'ndeki Şeri Vergiler
İslam hukukunda uygulanan şer'i vergiler Osmanlı hukukunda da uygulanmıştır. Şer'i vergilerden zekat Osmanlı İmparatorluğunda bir vergi olarak devlet tarafından toplanmamıştır, ancak bazı hayvanlar ve ticaret malları üzerinden vergi alınmıştır.
İspenç, tarımla uğraşan Hristiyan reayadan Osmanlı Devleti'nin topladığı vergidir. Bu vergi 25 Akçe değerinde olup her erişkin zımniden alınan kişisel bir vergidir.
Farsça baj kelimesinin Arapça ve Türkçede aldığı şekil olup, Gazneli, Selçuklu, İlhanlı, Akkoyunlu ve Osmanlılarda vergi manasında kullanılmıştır. Bu vergi; pazarlarda, panayırlarda alınıp satılan hayvandan, her cins maldan, ithal edilen ve Osmanlı topraklarından transit olarak geçirilen mallardan alınırdı.
16 Sipahinin ekinine hayvan salan veya hayvanı başkasının ekinine sokan kimseden zararı tazmin maksadıyla alınan para cezasıdır. Miras hukuku ile ilgili olarak alınan vergilerdir.
Gayrimüslim denince ilk akla gelen vergi türü cizyedir. Osmanlı İmparatorluğunda cizye, Gayrimüslim halk içinde belli bir takım şartları taşıyan kimselerden kişi başına alınan vergi idi[1]. Şartlar, belli bir yaşda bulunmak (14-75)[2], hasta, sakat ve işsiz olmamak, ehl-i zimmet olmaktı.
Mücerred ise, babasının yanında yaşayan bekar yetişkin çocuktur. Mücerred resminin miktarı 6 akçe olup babasının yanında yaşayan, gelir elde etmeye gücü yeten (kisbe kâdir) yani sakatlığı, hastalığı olmayan erkeklerden alınan bir vergidir.
Amediye: Osmanlı İmparatorluğunun sınırları içerisinde belirli yerler arasında (kara veya deniz yolu ile) nakledilen eşyadan, nakledildikleri yerlerde (malın girişinde) alınan bir vergi idi.
Gerdek, Farsça kral çadırı, otağ veya gelin odası anlamlarına gelebilen گردک (girdak) sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Bu sözcük Farsça döngü, daire, halka veya çadır anlamındaki گرد (gird) sözcüğüne +ak ekinin eklenmesiyle türetilmiştir.
Bennak Resmi, Osmanlı Devleti'nde toprak sahibi olan babalarının yanında yaşayan erkeklerin evlendikleri zaman ödedikleri vergidir. Örfi bir vergidir.
Aşar (öşür) vergisi; Osmanlı Döneminde köylülerden, ürettikleri tarım ürünleri için %10 oranında alınan vergi. Osmanlı Devleti'nin temel gelir kalemini oluşturan vergi, arazi para ile sulanıyorsa yirmide bir oranında verilir.
Verginin vergisi olur mu demeyin. Olur. Ülkemiz vergi sisteminde özellikle katma değer vergisi uygulamasında, verginin vergisi alınmaktadır. Bu durum da verginin, üzerinden hesaplandığı ve matrah olarak tabir edilen kavramın kanuni tanımından ileri gelmektedir.
Zengin vergisi; pratikte banka mevduatı, birikmiş varlıklar, emeklilik planları da dâhil olmak üzere kişisel varlıkların toplamına dair vergidir. Vergi hesaplanırken kişinin varlığı yanı sıra borçları da göz önünde bulundurulduğundan “net varlık vergisi” olarak da bilinir.
Tabela vergisi işletmelerin tabelaları için ödediği bir ücret olarak basitçe açıklanabilir. Her sene yenilenen tabela vergileri, belediyeler tarafından alınmaktadır. Belediyelerin sınırları içerisinde dükkan, firma ya da marka reklamı yapıldığı için tabela vergileri de belediyeler tarafından tahsis edilmektedir.
Cürüm/Cerime/ Cürmü Cinayet Resmi
Bâd-ı Hevâ bir Osmanlı maliye terimi olarak dilimizde “bedava” kelimesine dönüşmüş ve ne zaman tahsil edileceği duruma göre değişen vergiler için kullanılmıştır (Sahillioğlu, 1991:416). Cerime, bâd-ı hevâ cinsinden kabul edilen bir vergi/ceza olarak kabul edilir.
Selim, Osmanlı-Avusturya ve Rusya savaşlarının devam ettiği 1790 yılında toplumsal bozulmaların önüne geçmek ve İstanbul'da asayişi sağlamak amacıyla iki yıl sürecek olan içki yasağı uygulamasına gitmiştir. 1792 yılına gelindiğinde ise bu yasak kaldırılmış, alkollü içki vergisini toplamakla görevli olan Zecriye ...
Terimin ilk olarak İran coğrafyasında ortaya çıktığı, daha sonra Selçuklular aracılığıyla Osmanlı Devleti'ne geçtiği tahmin edilmektedir. Reaya sınıfının görevi üretim yapmak ve vergi vermektir. Kelimenin diğer anlamı "koyun sürüsü"dür.
1a- Bir şehir ve kasabada sanat ve ticaretle uğraşan bütün grupların mekandaki konumlarını; üstad, kalfa ve şakirdleri ile birlikte çalışanlarını; iş hacmini belirleme ve bu düzenin sürdürülmesini izleme sırasında alınan vergiler: İhtisâb akçesi.
Zekât (Arapça: الزكاة al-zzaka), İslâm'ın beş şartından biridir. Terim olarak şeriatta "asli ihtiyaçlar" dışında nisab miktarı mala sahip olan ve bu sebeple zengin sayılan Müslüman'ın, bu zenginliği üzerinden bir tam yıl geçtiğinde dinî yükümlülük gereği zekât olarak vermesi gereken miktarın adıdır.
Cizye mükelleflerinin yaşadıkları mahalle, köy, kaza ve eyaletlere göre kaydedildiği defter gruplarına ise cizye defterleri adı verilmekteydi. Bu defterlerden elde edilen veriler sayesinde yerleşim yerlerinde bulunan gayrimüslimlerin nüfusu ve ekonomik durumları ile ilgili bilgiler edinmek mümkündür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri