Buradan hareketle zikir Allah'ı hatırlamak anlamına gelirken, tesbih hatıra getirilen Allah'ın ismini söylemek gibi bir anlama gelmektedir. Bu yönüyle zikir, tesbihe yol açan bir zemin var etmektedir. Tesbih kavramı ile yakın ilişki içerisinde olan diğer bir kavram da “şükür”dür.
Allah'ın noksan sıfatlardan münezzeh ve yüce olduğuna inanıp bunu sözleri ve davranışlarıyla belirtme anlamında terim. Allah'ın yaratılmışlık özelliklerinden arınmış olduğuna inanıp bunu ifade etme anlamında kelâm terimi.
Bir ibadet aracıdır. Namazlardan sonra 33'er kez tekrarladığımız Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber sözlerini sayabilmek için kullandığımız ipe dizili tanelere bu adı vermişiz. Ayrıca her bir tanesi Yüce Yaratıcı'nın 99 güzel ismini(esma-yi hüsna) simgeler. Sadece İslamiyet'de değil diğer dinlerde de yeri vardır.
Müslümanların kullandığı tesbih 33, 99, 500, 1000 ve 5000'lik olabilmektedir. Genellikle 99'luklar cami ve evlerde, 500'lük ve 1000'likler tekkelerde yer alır.
Allah'ı çok zikredin (anın) ve O'nu sabah akşam tesbih edin." (Ahzab, 33/41, 42). Bu ayette Yüce Allah, imân sahibi olan insanlardan hem Allah'ı zikretmelerini ve hem de tesbihte bulunmalarını taleb etmiştir. Zikir ve tesbih, berâber işlenmiştir. Zaten tesbih, zikrin bir çeşididir.
İlgili 39 soru bulundu
Ancak tesbih ve zikir kelimelerinin birbirinin tam karşılığı olmadığı da ortadadır. Çünkü Yüce Allah Kur'an'da : “Ey iman edenler! Allah'ı çok çok zikredin ve O'nu sabah akşam tesbih edin.” (Ahzab 33/41-42). buyurmuş- tur.
“Tesbihi Tanrı'ya gönderdiği duaları saymak amacıyla ilk kullananlar Hindular'dır. Sonra Budizm ile bu alışkanlık Doğu'ya, İslamiyetle Ortadoğu'ya, Katolik Mezhebiyle de Avrupa'ya yayılmıştır” (Gürsoy 2006: 15).
İslam'da ilk halife zamanında kullanılmaya başlandığı sanılıyor.
Ancak bugünkü kullanılan şekilde bir tesbih Asr-ı Saadette yoktu. Peygamberimiz (asm) sağ parmaklarının boğumlarıyla tesbih çekerdi. (Tirmizî, Daavât: 25) Ayrıca çakıl taşları ve hurma çekirdekleri ile tesbih kelimelerini sayanları da men etmemiştir.
Öncelikle namazdan sonra tesbih çekmek ve dua okumak farz değildir; bunlar sünnettir. Yapıldığı takdirde sevabı ve fazileti çoktur; yapılmazsa da bir günahı yoktur. Namazdan sonra tesbih çekmeden dua etmeden kalkılırsa namaz bozulmuş olmaz.
Boncukların dini amaçla ve duaları saymada kullanılmasına ilk olarak Hindistan'da, Hindu inanışında rastlanıyor. Tesbihin ataları Hindistan'dan doğuya, sonra Ortadoğu'ya, en sonunda da Avrupa'ya yayılıyor.
Peygamberimiz (asm) sağ parmaklarının boğumlarıyla tesbih çekerdi.2 Ayrıca çakıl taşları ve hurma çekirdekleri ile tesbih kelimelerini sayanları da men etmemiştir. Peygamberimizin (asm) bu hareketi sünnetin bir başka nev'i olan "takrirî sünnet"e girmektedir.
Sonuç olarak namazdan sonra tesbihat yapılması sevaptır.
Bu kelime halk arasında genellikle “tesbih” şeklinde söylendiği için bu şekilde yazılarak yazım yanlışı yapılıyor. TDK'ya göre ise bu kelimenin doğru yazılışı “tespih” şeklinde gösteriliyor. Bu kelimede yazım yanlışını önlemek için kelimeyi “b” harfi ile değil “p” harfi ile yazmak gerekir.
Alevî tesbihlerinde renklerden kırmızı Hz. Ali'yi, beyaz Fâtıma'yı, sarı Hasan'ı ve yeşil Hüseyin'i temsil etmektedir. Tam bir tesbih taneler, imâme, nişane (durak), pul, tepelik, püskül veya kamçı gibi bölümlerden meydana gelir.
Namazlardan sonra otuz üçer kere “Sübhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allahu ekber” diyerek Allah'ı anmak da sahih hadislerle tavsiye edilmiştir.
Peygamber efendimizin de öd ağacından ve tesbihten hadislerinde sıklıkla bahseder. Değişik model ve seçenekleri sayesinde farklı zevklere sahip insanlar için birçok seçenek sunar. Gerçek öd ağacı tesbih sinir bozukluklarına ve strese de iyi gelir.
Tesbihat namazlardan sonra ve namaz dışında da yapılan kişiyi manevi olarak rahatlatarak manevi mertebesini arttıran bir ibadettir.
Tesbih, tüm eksiklik ve kusurlardan münezzeh olan Allah'ı zikretmek amacı ile kullanılmaya başlanmış ve günümüzde de hem ibadet hem de takı olarak kullanılan ve ipe dizili tanelerden oluşan bir araçtır. Tesbihin kelime kökü "Sübhanallah" sözcüğününden gelmektedir.
Tesbihi ilk kullananların beş bin yıl önce Sümerler olduğu ve daha sonra diğer uygarlıklara yayıldığı söylenmektedir. Müslümanların kullandığı tespihlerdeki boncuk sayısı Allah'ın isimlerine göre (99) 33, 45, 66, 99 veya 101'dir ve kalan iki boncuk tespihn ayracıdır.
Tesbih namazı konusunda, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen ve bazı ilim ehlinin hasen olarak gördüğü merfu' bir hadis gelmiştir. Fakat ilim ehlinin çoğu bu hadisin zayıf olduğu ve bu namazın meşrû olmadığı görüşüne varmıştır.
Tesbih çekilirken namazlardan sonra 33 kez subhanallah, 33 kez elhamdülillah ve 33 kez Allahu Ekber denilir. Tüm namazlardan sonra bu şekilde sayılara uyarak tesbih yapılmaktadır.
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in döneminde tesbih olduğuna ve tesbih kullandığına dair hiçbir bulguya rastlanmamıştır ancak o devİrde düğümlü ip ile çakıltaşı ve çekirdeklerin kullanıldığı bilinmektedir. Tarihte ilk tespih ismine M.S. 800 yıllarında keşfedilmiştir.
Tesbih çekerken amaç Allah'ın rızasını kazanmak ve onu zikretmek olduğu için Müslümanlar için önemli olan ibadetlerden biridir. Tesbih çekerken istenen Esmalar ve dualar okunabilir. Namazlardan sonra yapılan tesbihatlarda 33'er kez Subhanallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber denir.
“Zikrin en faziletlisi, lâ ilâhe illallah'tır.” (
Bu ve benzeri rivayetlerden dolayı kelime-i tevhidi söylemenin büyük sevabı olduğu anlaşılıyor. Her ibadetin sevabı hem okuyana hem de o ibadetin sevabı bağışlanan kimseye verilir. Bu açıdan ölen kimsenin ruhuna bağışlanmak üzere tevhid çekilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri