Genel olarak maneviyatın, bireysel inanç ve uygulamalar; kutsal olana ve evrene bağlı olma hissi; benliğin ve kişisel potansiyellerin gelişimi; anlam arayışı ve hayat memnuniyeti gibi konularla ilişkilendirildiği söylenebilir. Ancak maneviyatın tanımı noktasında bir uzlaşma olduğundan bahsetmek mümkün değildir.
Kişinin iç dünyasıyla ilgili her şey maneviyat olarak nitelendirilir. Maddiyat kelimesi ile zıt anlamlı olan bu sözcük, duygu ve düşünceleri de kapsayan geniş bir kavramdır. Tasavvufta ise maneviyat kavramı zahiri değil batıni, aşikar değil mahrem olan şeylerin karşılığı olarak kullanılır.
Manevî zekâ, böylesi bir bütünleştirici kavram olabilir. Maneviyat, nihaî ilginin kişisel ifadesidir. Tillich (1957), en geniş ve en kap- samlı anlamda dinin özünün, nihaî olarak ilgili olma durumu –insan güdüsünde benzeri bulunmayan bir tutkuya, bir “sonsuz tutkusu”na sahip olma- olduğunu savunmuştur.
Maneviyat/tinsellik, bireyin kendisinin ve varoluşu- nun ötesindeki güçtür (8). Bireyin, kendisi ve diğer insanlarla ilişkilerini, evrendeki yerini, yaşamın anla- mını anlama ve kabul etme çabasıdır. Bu tanımla maneviyat, insanın varlığına içkin bir değer olarak ortaya çıkmaktadır.
Tasavvufa göre maneviyat, görünmez olandır. Bir kişinin maneviyatının mertebesi, zahiri göstergelerle, örneğin eğitimiyle, giyimiyle, kaç müridi olduğuyla vs. ölçülemez. Dahası, maneviyat mutlaka gizli kalmalıdır.
İlgili 23 soru bulundu
Beş duyu ile algılanmayan şeyler, duygular ve erdem, dostluk gibi soyut kavramlar ise manevi olarak nitelendirilir.
Maneviyat, kişinin içsel kaynaklarına erişmesine ve hayatındaki güçlüklere karşı direncini artırmasına yardımcı olur. Ayrıca, maneviyat, kişiler arasındaki ilişkileri güçlendirebilir. Manevi değerler, sevgi, hoşgörü, saygı ve dayanışma gibi evrensel insan değerleridir.
Maneviyat, dini inançları da içine alan ancak dini inançlardan daha geniş bir kavram olarak; insanın kendi iç dünyasını anlamlandırmasının dışında diğer insanlarla, evrenle, Allah'la-Tanrı'yla olan ilişkilerini kapsayan bir kavramdır.
Din psikologları spiritüalizmin ana düşüncesinin maneviyata yönelme olarak da tanımlar. Onlara göre spiritüalizm bencillikten tamamen uzak, materyalist olmayan bir düşüncenin merkezinde olmaktır. Transpersonel psikologlar da Spiritüalizm'i, tek bir gerçeğin olduğunu algılama ve ruhsal gerçekliği bilme olarak tanımlar.
Manevi zekâ insan beyninin ve psişesinin içsel, fıtrî bir yeteneğidir ve en derin kaynaklarını evrenin kalbinden çekip çıkarmaktadır. Bu milyonlarca yıl içinde gelişen ve beynin problemlerin çözümünde anlam bulmasını ve anlamı kullanmasını sağlayan bir yetenektir (Zohar ve Marshall, 2014).
Artık o insanın birinci derecede önem verdiği şey, dünyası olur. Bunun için her gün bir miktar da olsa maneviyatınızı güçlendirecek Kur'an, tefsir, hadis gibi imanı eserler okumak, dini sohbetlere katılmak, bu konuda birilerine bir şey anlatmak veya dinlemek maneviyatınızı besleyecektir.
İnsanların bireysel dini davranışlarını, –bu davranışların psikolojik nedenlerini ve sonuçlarını bilimsel ilkelerden hareket ederek bilimsel yöntemlerle araştıran bilim dalıdır.
Maneviyat, bireysel tecrübeyi tarif etmek için tercih edilmiş bir terim olarak gözükmektedir ve kişisel aşkınlık, bilinç üstü duyarlılık ve anlamlılık gibi şeylerle tanımlanmaktadır (Spilka & Mclntosh,1996).
Çünkü insanda “rûh” adı verilen mânevî yapı, dâimâ mânevî bir doyum arayışı içindedir. Rûhanî hayat, insanın Rabbına karşı kulluk görevleri sırasında yaşadığı rûhî derinlik ve engin mânevî hâldir. “Mânevi hazz” ve “zevk” diye de ifâde edilebilecek bu yapı İslâmî hayatta tasavvuf adıyla şekillenmiş bulunmaktadır.
Türk kültür evreninde, gaipten haber vermek, hastaları iyileştirmek, doğaya, eşyaya ve hayvanlara hükmedebilmek gibi çeşitli insanüstü yetiler, manevi güç göstergesi olarak değerlendirilir.
Manevî yükselme yaşamış bir kişi, elinden gelen her şeyi yapar ama bütün bunları yaparken Allah'a ve kadere imanı onu huzurlu ve sakin hareket etmeye yönlendirir. O Allah'a güvenir, başarı için ihtiyaç duyduğu sebeplerin etrafında toplanmasına Allah'ın yardım edeceğini bilir.
Manevi iyilik hali, bireyin manevi olarak önem verdiği ilahi değerlerin, toplum ve kendisi ile tutarlı ve dengeli bir bütünleşme içerisinde olması anlamında kullanılan bir kavramdır.
Bu çerçevede örgütsel maneviyat, işgörenlerin tüm benlikleriyle kuruluşlarına hizmet etmelerine olanak sağlarken, bireylerin kendilik algılarını güçlendirmekte ve topluluk olma hissini pekiştirmektedir.
Bunlar; İdeolojik (inanç), uygulama (ibadet), duygusal (tecrübi), bilgi (ideolojik) ve etki boyutlarıdır.
İş Yeri Maneviyatı kavramı, çalışanların iş yerlerinde yaptıkları işi anlamlı bulmalarını, ortak amaçlar için birlikte hareket etmelerini (topluluk bilincine sahip olmalarını) ve çalışan-iş yeri değerlerinin uyumlu olmasını ifade etmektedir.
1.) Bakıma muhtaç kişinin, hayatın anlamını ve amacını bulmasında yardımcı olmak. 2.) Hayatını gözden geçirebilmesi için cesaret verici telkinlerde bulunmak. 3.) Sabırla ve dikkatle dinlemek. 4.) Kişinin, inanç ihtiyaçlarını desteklemek ve ibadetlerini yerine getirmede yardımcı olmak.
Manevi destek, bir kişinin zihinsel, duygusal veya ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak için başka bir kişinin sağladığı yardım veya desteği ifade eder. Manevi destek, bir kişinin zor zamanlarda güçlü kalmalarına, umutlarını korumalarına ve hayatlarındaki sorunlarla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
Nur Penceresi » Dört Manevi Hastalık Ümitsizlik, Amele Güvenmek, Gurur ve Su i Zan - YouTube.
Manevi bakım ise; temeli ruhsal deneyimlere dayalı, bireylerin hayatları boyunca hastalık ve sağlıkta kendilerini daha iyi hissetmeleri için göstermiş oldukları kişisel davranışlar olarak belirtilmektedir.
En derin sırlarını anlatıp, her şeyi danışabildiğin, normal arkadaştan daha fazlası olan sevgi yüklü kişi demek. Yani "manevi dost" denilen kişi. Galce kökenli.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri