Evlenen çiftlerin hayatında kendilerinden başka herkesin söz söylediği, fikir beyan ettiği hatta karar aldığı durumda bireylerin içine düştüğü duygu durumu tam olarak evlilik depresyonudur.
Evliliğin ilk üç yılı en zor olmakla birlikte parodoksal bir şekilde evliliğin en canlı yıllarıdır. Yıllar ilerledikçe evlilikte zorluklar giderek azalmakla birlikte ilk beş yıl hatta ilk yedi yıl devam eder. Boşanma istatistiklerine baktığımızda boşanmaların en fazla ilk yılarda gerçekleştiği görülür.
Bu önemli virajları atlatabilen, karşılıklı sevgi ve saygıyı koruyabilen ve birliktelikleri için gayret eden çiftler beşinci seneden sonra evliliğe devam edebilirler. Bu kritik seneler atlatıldıktan sonra evlilik karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı olarak daha sağlam bir temele oturur.
Gametofobi, bireyin evli olma halinden korkması durumu olup, sık rastlanan fobilerden biridir. Evlilik, yasal yollarla bireyleri birbirine bağlayan, çeşitli akitleri olan, birçok açıdan kişinin hayatını yeniden düzenlemesine sebep olan bir durumdur.
Bu fobiye sahip olan kişiler bağlanma korkusu vardır. Gamofobisi olan kişiler evliliği düşündükleri veya evlilik sürecine girdiklerinde aşırı endişeli ve kaygılı hissederler. Bu durum evlilikten kaçınmaya ve yaşanan anlamlı ilişkilerden zevk almamaya neden olur.
İlgili 34 soru bulundu
Sadakat duygusu yitirilmiş ise yani artık kişiler kendisini eşine eskisi gibi bağlı hissetmiyorsa, başkalarına duygusal kayma, başkalarıyla cinsel fanteziler kurma, başkalarıyla paylaşım yapma eğilimi oluşmaya başladıysa artık ilişkide bitme sinyalleri alınıyor diyebiliriz. İlişki demek aynı zamanda iletişim demektir.
Eskiden eşler arasında şiddetli geçimsizlik boşanma sebebi olarak görülürken günümüzde ise “evlilik yorgunluğu” adı verilen bir kavram ortaya çıktı. Aşkın yerini sevgi almıyorsa, çift birbirlerini ve birlikte yaşamayı sevmeyi başaramıyorsa 2-3 yılın sonunda da evlilik yorgunluğu başlıyor.
Duvarın hiç yıkılmayacağına emin olduğumuzda ise en sağlıklı karar medeni bir şekilde ayrılmaktır. Çift kişilik bir mutsuzluk ömür boyu sürer. Ancak boşanmanın yaraları zamanla sarılabilir.
Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu ya da diğer adıyla Ayrılma Kaygısı Bozukluğu kişinin gelişim sürecine uygun olmayan, bağlanılan kişiden (anne, baba, yakın bir aile ferdi vb.) ayrılmayı düşününce bile kişide yoğun strese ve korkuya sebep olan anksiyete bozukluğudur.
Boşanma sayısı, 2022 yılının Ağustos ayında 3 bin 945 iken adli tatil sonrası Eylül ayında 5,0 kat artarak 19 bin 775 oldu. Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2022 yılında gerçekleşen boşanmaların %32,7'si evliliğin ilk 5 yılı, %21,6'sı ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.
Cinsellik olmadan evlilik olur mu tabiki hayır. Sağlıklı bir evlilik olabilmesi için cinsel hayat en önemli bileşendir. Evliliklerde cinsel hayatımız %70 gibi önemli bir oran oluşturmaktadır. Cinsel yaşantı olmaksızın sürdürülebilen evliliklerde eşler ciddi sorunlar yaşayabilmektedir.
Evlenmenin Evlendirme Memuru Önünde Yapılmamış Olması
Evlendirme memuru önünde yapılmayan evlenmeler yok hükmündedir. Bu şekil şartı da, ayrı cinsten olma şartı gibi, evlenme sözleşmesinin esaslı ve kurucu unsurlarından biridir.
Türk Medeni Kanunun 124. Maddesinin 1. fıkrasında, evlenebilmek için en düşük yaş sınırı 17 olarak belirlenmiştir. Erkek veya kadın 17 yaşını doldurup 18 yaşından gün almadıkça evlenemez.
Eşiyle birlikte dışarıda görülmeyi pek tercih etmez. Zorunluluk halinde eşine karşı diken üstündedir onu kontrol altında tutmaya çalışır. Hareketleri, konuşması vs. Eşi yanında iken rahat olmadığından ne kadar maskelemeye çalışsada bir gerginlik söz konusudur ve yüz ifadesine de yansır bu durum.
Evlilik olgunluğu olan kişilerin sorunları aşabildiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evlilikte üç dönem vardır.
Biraz sevgi, saygı, güven, biraz eşlerin mutlaka vermesi gereken ödünler ve yapması gereken fedakârlıklar, biraz duygusal istikrar ve destek, biraz partnerin verme ve alma ihtiyacını tanıma, biraz finansal güvenlik mutlu evlilik ilacını oluşturan karışımın evrensel sırlarıdır.
İlişkiyi sürdürmek için bir taraf diğerinden daha fazla emek sarf ediyorsa, anlayış, güven ve sadakat kalmamışsa, sorunlar artık konuşularak çözülemeyecek boyuta ulaşmışsa boşanmak gerekebilir. Bunun dışında alkol, kumar ve madde bağımlılığı da ciddi problemdir.
Bu aşamaya gelen evlilikleri toparlamak gerçekten zordur. Nasıl ki böyle yerlerde yaşamak insana zor gelir. Saygının bittiği evliliklerde var olmak da evli çiftlere zor gelir. Gerçeği söylemek gerekirse evlilikte sevgi ve saygı biterse evlilik kurumu ayakta kalamaz ve yıkılır.
Evlilik yıldönümlerinin isimleri
İsimlendirmelere örnek olarak: 1. yıl pamuk, 10. yıl kalay, 20. yıl porselen, 25. yıl gümüş, 40. yıl zümrüt, 50. yıl altın, 70. yıl platin, 80. yıl meşe, 90. yıl granit ve 100. yıl su.
Sağlıklı bir evlilik eşlere; duygusal, sosyal ve fiziksel yakınlık sağlamaktadır. Sağlıklı bir evlilik eşlere sevildiğini, değer verildiğini hissettirir ve eşler insan olarak kendilerini değerli hissederler. Birçok araştırmada sağlıklı bir evliliğin kişiler için olumlu etkileri ortaya konulmuştur.
Evlikle ilgili veriler ve boşanma sayıları incelendiğinde en tehlikeli yılların evliliğin ilk 5 yılı olduğu ortaya çıkıyor.
Fesih evlilik birliğine derhal son verir. Talâka gelince, bâin talâk bu birliğe kocanın tek taraflı iradesi ile geri dönemeyeceği şekilde son verirse de ric'î talâk iddetin bitimine kadar kocaya geri dönüş imkânı vermektedir. İddet bitince evlilik bağı tamamen çözülmüş olur.
Boşanma Sürecinde Çiftlerin Yaşadığı İlk Evre Nedir? Boşanma süreci pek çok aşaması olan bir süreçtir. Kişiler bu kararı aldıklarında ilk evre şok evresidir. Yani kişi bir karar almıştır ve bu kararın önünü arkasını düşünemeyecek kadar “Boşanma” ya odaklanmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri