Halk arasında at kuyruğu otu olarak da bilinen kırkkilit otu, çiçeği olmayan, kısa ve sivri yapraklara sahip, kök kısmı 1 metre derinlikte olan, genellikle su kenarlarında yetişen, atkuyruğugiller familyasından çok yıllık şifalı bir otsu bitkidir.
Kırkkilit otu, pek çok hastalığın tedavisi için tercih edilen şifalı bir bitkidir. Ülkemizde adı yöreden yöreye değişkenlik göstermektedir. At kuyruğu otu, zemberek otu, kırkboğum, tilki kuyruğu ve çam otu isimleri ile de bilinmektedir. Sadece bizim ülkemizin sınırları içinde etkisini göstermez.
Böbrek hastaları bu otu kullanması tavsiye edilmez. En çok böbreklere etki ettiği için şikâyetleriniz artabilir. Bunun için hiç riske girmeyin deriz. Özellikle böbrek yetmezliği hastalığı yaşayanlar dikkatli olmalıdır.
Sinir otu yaprakları siğil ve çıbanı geçirmeye yardımcıdır. Siğilleri iyileştirir. Yara iyileşmelerini destekleyebilir. Ayak ülserine iyileşmesine yardımcıdır.
Kırkkilit otu kemik sağlığı için gerekli bir mineral olan silisyum içeriğine sahiptir ve bu nedenle kemiklerin, saçların ve tırnakların güçlendirilmesine yardımcı olmak için kullanılmıştır. Osteoporoz için olası bir tedavi seçeneği olarak bile önerilmiştir.
İlgili 41 soru bulundu
Mesane, safra kesesi ve böbreklerde oluşan kum ve taşların oluşumunu önler. Silikon ve antioksidan içeriği sayesinde saçların uzamasına yardımcı olur. Yaraların iyileşmesini ve tırnak sağlığını destekler. Ağız içi yaralarının tedavisinde kullanılır ve diş eti kanamalarını durdurur.
Kireçlenmeye iyi gelen bitki listesinde yer alan kırkkilit otundan elde edilen çayı, ağrı hissettiğiniz günlerde tüketirseniz vücudunuzda rahatlama hisseder ve ağrıları giderebilirsiniz. Bu bitki çayını bal ile karıştırıp tüketebilirsiniz.
Anavatanı Afrika olan aloe vera (sarısabır), “ölümsüzlük bitkisi” ve “ilaç bitkisi” isimleriyle de tanınıyor.
Sinir Otunun Zararları
Eğer alerjen hassasiyetiniz var ise sinir otunun doktorunuza başvurmadan kullanmamalısınız. Bunun yanı sıra kronik rahatsızlıkları bulunan, hamile olan ve emzirmeye devam eden kadınların da sinir otunu kullanmaması gerekmektedir.
Astım, saman nezlesi gibi üst solunum yolu rahatsızlıklarını hafifletir. Saç dökülmesini engellemeye yardımcı olur. Cilt sağlığı üzerinde de oldukça yarar sağlayan otun sivilce oluşumunu önleyerek cildi güzelleştirdiği görülür. Emzirme döneminde olan annelerin sütünü artırmaya yardımcıdır.
Kırkkilit otu çayıyla ilgili daha detaylı bilgi ve tarif için sizi kırkkilit otu çayı yazımıza da alabiliriz. Bu çayı en fazla 2 ya da 3 hafta süreyle her gün 1 bardak kadar içebilirsiniz ancak ölçüyü asla kaçırmamaya dikkat etmelisiniz.
Kırkkilit otunun ödem atıcı ve idrar söktürücü özelliği olması nedeniyle zayıflatıcı etkisi de bulunmaktadır. Kırkkilit otu çayı demlenerek her gün 2 defa yemeklerden önce içilirse kilo vermenize ve ödem atmanıza yardımcı olmaktadır.
Kırkkilit otunun aşırı tüketilmesi veya yanlış tüketimi, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden tüketimi günde 1 fincan olarak sınırlandırılmalıdır. Kırkkilit otu en çok böbreklere etki ettiği için, böbrek hastalarının bu otu kullanması uygun değildir.
Kırkkilit otu boşaltım ve sindirim sistemini çalıştırdığından vücutta potasyum değerlerinin düşmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla potasyum değeri düşük kimselerin kırkkilit otunu kullanması tavsiye edilmez. Ayrıca fazla tüketimi tansiyonun yükselmesine neden olabilmektedir.
Çoban çantası otu kanamayı durdurmaya yardımcıdır. Sindirim sistemini destekler. Kabızlığa iyi gelir. Kasları uyarıp, rahim kasılmalarını azaltarak adet sancısını hafifletir.
Karabaş otunun birçok alanda kullanımı bulunur. Soğuk havalarda vücut direnci düşerek bağışıklık sistemi zayıflar. Bu durumlarda vücudu güçlendirmek adına bitki çayları tüketilebilir. Karabaş otu da çay olarak tüketildiğinde kan dolaşımını düzenler, bağışıklığı güçlendirir ve idrar yolu sorunlarına iyi gelmektedir.
Kesiklerde ve çıbanda faydalıdır. Balla karıştırılıp yenecek olursa, nefes darlığını giderir. Yaraları iyileştirir. Kandaki şeker miktarını düşürür.
Sinir otu, Plantaginaceae (Sinirli otgiller) familyasına ait; Türkiye'de sinirli ot, balaz ağva, damarlı ot, damar otu, ayak tabanı gibi isimlerle de anılan çok yıllık otsu bir bitkidir2. İran'ın çoğu yerinde eski çağlardan beri kullanılan bu bitki, esas olarak Avrupa ve Asya'nın belirli bölgelerine özgüdür.
Ajuga cinsini oluşturan bitki çeşitleri yıllık, 2 yıllık veya çok yıllıktır. Çoğunlukla otsudur. Çalı formundaki bitki türleri çok azdır. Basur hastalığına iyi geldiği için halk arasında basur otu adıyla tanınır.
Jiaogulan fidesi ölümsüzlük otu ginseng bitkisi - 58,65 TL.
Yaraları, küçük yanıkları, güneş yanıklarım ve böcek sokmalarını iyileştirir. Deri iltihapları ve egzama durumlarında rahatlama sağlar. Kuru ciltleri nemlendirip rahatlatır. Kullanım Şekli : Bitkinin yaprağından çıkan özsu dıştan sürülerek uygulanılır.
Ölmez çiçeği ya da diğer adıyla ölmez otu ülkemizde pek çok yerde yetişen ve birbirinden farklı faydaları ile bilinen bir bitkidir. Ölmez otunun en büyük özelliklerinden bir tanesi koparıldıktan sonra çiçeklerini dökmemesidir. Bu sebeple de pek çok evde süs bitkisi olarak da kullanılmaktadır.
Zencefilin kireçlenme tedavisinde kullanımı
Zencefil özellikle dizlerdeki kireçlenme üzerinde etkilidir. Günde 2 ya da 3 bardak zencefil çayı içebilir ya da kuru zenzefili çiğneyebilirisniz.
Aloe vera, kantaron yağı, zencefil, zerdeçal ve yeşil çay tüketimi veya topikal olarak uygulanması diz kireçlenmesine ne iyi gelebilir.
İnsan vücudu için çok önemli olan omega-3 yağ asidi sadece kalp krizi ve felci önlemekle kalmıyor; kaslar, tendonlar ve eklemlerin kireçlenme sürecini de yavaşlatıyor. Uzmanlar, “Omega- 3'ü sadece balık yağından değil yumurtadan, yağlı balıklardan, keten tohumundan ve cevizden de almak mümkün” tavsiyesinde bulunuyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri