Kırık olan bölgeyi sabitlemek ve yürüyüş için konforlu yürüme sağlamak için tasarlanmıştır. Yumuşak doku ve tendon bölgesinde olan yaralanmalarda da tedavi amaçlı destek olarak kullanılmaktadır.Üzerinde bulunan üç adet velkro tipi sabitleme bantları sayesinde sabitleme oranı yüksek derecede olmaktadır.
Genel olarak ayak bileği kırıklarının iyileşme süresi 6-12 hafta arasında değişkenlik gösterir. Opere edilmeden alçı ya da atel ile tedavisi gerçekleştirilen kırıkların iyileşme süresi genellikle 6 haftalık bir zaman dilimini kapsar.
Alçı ve atel bir çeşit yaralanmadan dolayı hasar alan vücut bölgelerini korumak için kullanılır. Bu, iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olur, çünkü vücudun o bölümünün hareket etmesini kısıtlar. Ek olarak da ağrıyı da azaltmaya yardımcı olur.
Kırılmanın yanı sıra incinme veya burkulma durumlarında da atel kullanılabilir. Düzgün yerleştirildiği durumlarda sert bir atel, yaralanan bölgenin hareketsiz kalmasını ve acısının hafiflemesini sağlar. Bunlarla birlikte yaralanan kişinin ihtiyaç duyduğu atel türü, yaranın durumu ve şiddetine bağlı olarak değişecektir.
Ayak Bileği Kırığı Tedavisi Nasıl Yapılır? Kırık görüldüğünde ilk önce bu bir cerrahi tedavi gerektirir mi buna bakılır. Eğer ameliyatlık bir kırık değilse atel veya alçı kararı alınır.
İlgili 45 soru bulundu
Ayakta meydana gelen çatlak tedavileri hasarın boyutu dikkate alınarak yapılır. Öncelikle klinik muayeneyle birlikte, röntgen ve film yardımıyla kemik detaylıca incelenir. Kesin teşhis konduktan sonra küçük boyutlu çatlaklar sargıya; büyük ve ciddi çatlaklar ise alçıya alınır.
Eğer kırık yer değiştirmemiş, basit iki parçalı ve yer değiştirme potansiyeli yok ya da çok az ise kırık alçı ile sabitlenerek tedaviye başlanır. Ortalama 4-6 hafta alçıda kalır.
Alçı ve su
hidrofil pamuk suya dayanıklı değildir. Bu nedenle duş aldığınızda alçıyı veya sentetik alçıyı plastik bir torbayla veya özel duş kılıfıyla koruyun. Mümkün olabildiğince kısa bir süre duş alın.
Alçı Çıktıktan Sonra uzun süren alçı uygulamalarında kemik ve kaslar uzun süre hareketsiz kaldığı için zamanla tembelleşir ve zayıflar. Alçı çıkarıldıktan sonra bazı şikayetlerin görülmesi normaldir. Hareketsizlik ve kullanmama kemiğin zayıflamasına yol açar. En kısa zamanda Fizik tedaviye başlanması gerekir.
Kırık kemiklerin veya aşırı incinmiş yumuşak dokuların alçı ,pamuk ve sargı bezi ile sabitlenerek hareketsiz kalması için yapılan işlemlerdir. Eğer sabitlemede kullanılan materyal, sarılan bölgenin tamamını kapsamıyor ise atel ismini alır.
Atel tedavisi bacakta veya kolda bir travma meydana geldiğinde geçici veya kalıcı tedavi olarak kullanılan bir yöntemdir buna yarım alçı tedavisi denir. Atel tedavisi diğer adı yarım alçı tedavisidir. Yarım alçı denmesinin sebebi alçının kısa veya uzun olması ile ilgili bir durum değildir.
Alçının sıkması sonucu el ve ayak parmaklarında dolaşım bozukluğu meydana gelebilir. Alçı sıkmasının en sık semptomları aşağıdaki gibidir: Çocuğunuzun uyuşma, karıncalanma ve giderek artan ağrı hissetmesi.
Ağrılar hafiflese dahi kırık kemiğin kaynama aşamasında da ağrılar görülebilmektedir. Bu süreçte oluşan ağrılar subakut ağrı olarak ifade edilmektedir.
Tedavi almakta gecikirseniz, sürekli bir ayak ağrısı ve artrite sahip olursunuz. Ayak tabanınızda ağrılı sertleşmelere kadar uzanan şekil bozukluğu ve yürüyüş bozukluğu da gelişebilir.
Günlük protein alımı 20 gr kadar artırılmalıdır. Bu gıdalar özellikle protein ve kalsiyum açısından zengin kelle paça çorbası, yoğurt, süt, peynir gibi gıdaların extra tüketilmesi, D vitamini alınması kaynama sürecine olumlu yönde etki eder.
Yeterli kan dolaşımını sağlamak, kırık sonrası morlukları yönetmek ve beslenmeye dikkat etmek, kemiklerin sağlıklı bir şekilde iyileşmesini destekleyen önemli faktörlerdir. Ayrıca, sigara içmek gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak ve doğal besinlerle beslenmek iyileşme sürecini hızlandırmada yardımcı olacaktır.
Eğer alçı ile tedavi devamına karar verilir ise 3 hafta hafta sonra radyolojik inceleme yapılmalı ve kırığın pozisyonunun kayıp kaymadığı takip edilmelidir. 5-6 hafta sonunda da alçı çıkarılır.
Ancak şişlik kişinin hissettiği rahatsızlığı da arttırır. Bu nedenle mümkün olduğunca şişlikle mücadele edilir. Kırık bölgenin kalp seviyesinin üzerinde tutulması, soğuk uygulama yöntemleri, masajlar, bandajlar veya bantlamalar şişliğin kabul edilebilir şekilde azalmasında faydalı uygulamalardır.
Alçıpanın kesilmesi, genellikle herhangi bir ev ustasının cephaneliğinde bulunabilen bir demir testeresiyle oldukça mümkündür. Kılıcı, daha hassas bir kesime olanak tanıyan bir demir testeresinden daha incedir.
Alçının yarattığı nem sebebiyle yada yara iyileşmesi nedeniyle alçı altında kaşıntı olabilir. Soğuk üfleyen saç kurutma makinesi kaşıntıyı azaltabilir, ayrıca kaşıntı giderici losyonlar kullanılabilir.
Burun üzerindeki alçı (atel) ve bantlar 1. haftanın sonunda çıkarılır. Burun alçısı bir hafta sonra çıkarıldığında, burnun bir miktar şiş olduğu görülür. Sonrasında 1 hafta daha kalmak üzere burun üzerine ten rengi bantlar yerleştirilir.
Vücudun herhangi bir yerinde kırık, çıkık veya yaradan dolayı sargı bulunduğunda, abdest alırken veya guslederken yaraya zarar vermiyorsa bu sargı çözülerek altı yıkanır ve yaranın üstü mesh edilir. Ancak sargının çözülmesinin zararlı olması hâlinde sargı çözülmeden üzerine mesh edilebilir.
Kırığın iyileşmesini sağlayacak hücreler, ilgili bölgenin çevresinde toplandığı için morluk meydana gelir. Bu halk arasında kangren olma belirtisi olarak düşünülse de, oluşan morluk aslında iyileşmenin habercisidir. İkinci ise evre; tamir evresidir ve kırığın meydana gelmesinden 2 hafta sonra başlar.
Kaynamamış Kırıkların Belirtileri Nelerdir? Genellikle kaynamamış bir kırığın en önemli belirtisi kırık bölgesindeki hiç geçmeyen ağrıdır. Kemik kırıklarından sonra bir süre ağrıların devam etmesi normaldir. Ancak kaynamamış kırıklarda bu ağrı, sorun düzeltilmezse de geçebilir.
- "Artık alçı yok"
Kırığı olan bir hasta artık yürüyebilir, denize girebilir ve günlük ihtiyaçlarını fazla zorlanmadan yapabilir yani hastaya ciddi bir konfor sağlıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri