Her 100 kişiden birinin karşılaştığı sanılan bu durum kolayca tanısı konan bir hastalık değil. "Kişiliksizleşme" ve "gerçekdışılaşma" olarak da adlandırılan depersonalizasyon bozukluğunda kişi kendine yabancılaşarak bedenine uzaktan bakıyormuş hissine kapılıyor ve gerçeklik duygusunu yitiriyor.
Çeşitli travmatik yaşantılar, kazalar, organik hastalıklar, psikiyatrik problemler, alkol-madde kullanımı gibi pek çok durum hatta bazen yalnızca psikolojik ağır stres bile kişilerde geçici süre veya bir iki kez depersonalizasyon veya derealizasyon yaratabilir.
Derealizasyon Tehlikeli midir? Eğer bahsedilen sıkıntılı durum anksiyete sebebiyle ortaya çıkıyorsa, aşırı tehlikeli şekilde kabul edilmez. Bu durum aynı zamanda kendi kendine ortadan kalkabilir. Ancak çok yoğun anksiyete sırasında yeniden ortaya çıkabilir.
Derealizasyon, bir kişinin çevresini ve deneyimlerini gerçeklikten uzaklaşmış, bulanık veya yabancı gibi algılaması durumudur. Bu durum stres, anksiyete veya travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik nedenlerden kaynaklanır.
İlgili 22 soru bulundu
Zaman algısı, psikolojide, bilişsel dilbilimde ve nörobilimde, birinin belirsiz olayların süresinin algılanması ve olayların gelişmesi ile ölçülen öznel deneyime veya zaman duygusuna atıfta bulunan bir çalışma alanıdır. İki ardışık olay arasındaki algılanan zaman aralığı algılanan süre olarak adlandırılır .
Nevroz genel olarak nevrotik bozukluğun hafif bir türü olarak görülür. Hafif nevrotik davranışlar arasında fobi olarak adlandırılan mantıksız korkulara tepki vermek veya belli durumlarda kaygılı hale gelmek bulunuyor. Bu tip bir nevroza sahip olan insanlar bu fobi ve anksiyeteleri ile başa çıkabilirler.
Sosyal fobi, diğer insanlarla etkileşimi içeren toplumsal durumlarda ortaya çıkan kaygı bozukluğudur. Rahatsızlık diğer insanlar tarafından olumsuz değerlendirilme ve küçük düşme korkusundan kaynaklanır. Sosyal anksiyete bozukluğu olarak da adlandırılan bozukluk, toplumda yaygın olarak görülen bir sorundur.
Kendi kendine geçmesini beklemek, hiçbir sonuç vermeyecektir. Belirtiler gösteren kisiler, uzman doktorlar tarafindan tedavi edilmelidir. Hastaligin tedavi yöntemleri genellikle psikoterapi ve ilaç tedavisinden olusur. Psikoterapi ile belirtiler tamamen ortadan kaldirilabilir ve kisi sagligina kavusabilir.
Kendine yabancılaşan bireyin kendi duygularından , arzularından, inançlarından ve enerjisinden uzaklaşmış olmasıdır. Bu, bireyin kendi yaşamında etkin ve belirleyici güç olma duygusunu yitirmiş olmasıdır.
Bir çeşit algı bozukluğu olan derealizasyon bozukluğu, kişinin kendi bedeninden veya ruhundan çıkıp kendini uzaktan izlemesi olarak da tanımlanabilir. Bu rahatsızlık, aynı zamanda kendine yabancılaşma, kendinden kopma hali olarak da bilinir.
Psikoz nedir, psikoz beyninizin bilgiyi işleme şeklini etkileyen bir durumdur. Psikoz gerçeklikle bağlantınızı kaybetmenize neden olur. Psikoz sebebiyle gerçek olmayan şeyleri görebilir, duyabilir veya inanabilirsiniz. Psikoz bir hastalık değil, semptomdur.
Depersonalizasyon genellikle geçici bir durumdur, ancak bazı kişilerde daha uzun sürebilir ve daha kalıcı hale gelebilir. Bu durum genellikle uzun süreli veya şiddetli stres, travma veya psikolojik bozuklukların varlığı durumunda meydana gelir.
Tedavi edilmedigi takdirde kalici olabilir. Pek çok hasta, tedavi görmediklerinde ömür boyu depersonalizasyon ile mücadele etmek zorunda kalabilmektedir. Ataklarin sayisi ve siddeti zamanla artabilir, ancak tedavi ile büyük oranda kontrol altina alinabilir.
Psikoz, gerçeklikle ilişkinin kesilmesi halidir. ''Psikoz nedir?'' denildiğinde genel olarak kişilerin; gerçek olmayan inanışlarda olması, gerçek olmayan şeyleri görmesi, duyması, gerçekle hayal ayrımı yapamaz hale gelmesi durumudur.
Panik Atak yada Panik Bozuklukta rastlanılan “depersonalizasyon hissi “en sık kaygı (anksiyete) anında oluşur. Kişi kendi bedenini yabancı gibi hisseder. Bu esasında bir algı bozukluğudur. Bizim hastalarımız bu algı bozukluğunu şizofreni yada ciddi bir psikiyatrik hastalığı olan birisi olacağını şeklinde yorumlarlar.
Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğunun büyük ölçüde çocukluk çağı istismarı travmalarıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Olumsuz erken çocukluk deneyimleri, özellikle duygusal istismar ve ihmal, duyarsızlaşma semptomlarının gelişimi ile ilişkilendirilmiştir.
Kişiler başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren ya da bir eylemi başkalarının yanında yerine getirmeleri gereken durumlardan korkarlar ve bunlardan olabildiğince kaçınmaya çalışırlar. Başkalarının kendileriyle ilgili olarak anksiyeteli, zayıf, kaçık ya da aptal gibi yargılarda bulunacağını düşünürler.
Anksiyete, vücudun strese verdiği doğal bir tepki olarak kontrol edilemeyen kaygı, korku ve huzursuzluk gibi duyguların ani ve yoğun bir şekilde yaşanmasıdır. Anksiyetede kan basıncı yükselmesi, kalp atışlarının hızlanması, nefes alış verişinin değişmeye başlaması ve soğuk terleme belirtileri görülür.
Nevrotik Kişilik Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi. Türk Dil Kurumu'na(TDK) göre “sinirsel” olarak tanımlanan nevrotik ya da nevrotik bozukluk, kaygı, olumsuzluk, karamsarlık, huzursuzluk, depresif ruh hali ve kendinden şüphe duymaya neden olan duygu durum bozukluğudur.
Sınırda veya bilinen adı ile borderline kişilik bozukluğu, davranışlar ve ilişkilerde kararsız ruh haliyle karakterize, günlük yaşantıda işlevsellik sorunlarına neden olan zihinsel bozukluktur.
Nevrotik kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler sahip oldukları güvensizlik ve kaygı durumundan kurtulamaz. Örnek vermek gerekirse bir örümcek korkusu olan nevrotik bir kişi etrafında örümcek olmasa dahi sürekli örümcekle karşılaşabileceğini düşünerek sürekli kaygı gütmektedir.
Kaygı ve endişelerinizle birlikte sık sık kalp çarpıntısı , nefes darlığı , baş ağrısı , terleme, titreme, baş dönmesi, huzursuzluk hissediyorsanız, önemli bir psikolojik hastalık yaşayıp yaşamadığınızı tespit etmek için psikologa gitmelisiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri