Organizmanın, bir uyarıcıya karşı gösterdiği tepkiyi, daha sonra o uyarıcıyla karşılaştığında tekrar göstermesidir. Diğer bir ifadeyle Guthrie'nin bitişikliği uyarıcı-tepki bitişikliğidir.
Bir öğrenme tek denemede gerçekleşmiyor ise daha gerçekleşmeyeceğini savunur.Tekrarı reddeder. Öğrenmenin tek yasasının bitişiklik olduğunu savunur. Ör: Öğretmen gelince ayağa kalkmak , bu davranışta tekrar yapmak davranışa bir katkı sağlamaz. Ör: Çivi çakmak , Elleri yıkamak , zil çaldığında sınıfa geçmek.
Bir uyarıcıya karşı yapılan tepkinin daha sonra yeniden aynı uyarıcı ile karşılaşma durumunda aynı tepkinin gösterilme durumu da kuram içerisinde yer almaktadır. Bitişiklik kuramı becerilerin ya da etkinliklerin daha iyi bir şekilde öğrenilmesini sağlar.
Guthrie, öğrenmenin tek bir ilkeyle oluştuğunu söyler. Bitişiklik ilkesine göre uyarıcı-tepki bitişikliğinde öğrenmeye dair bağ oluşur ve başka durumlarda da bu bağ kullanılır. Guthrie'nin kuramında cezanın yeri yoktur. Yani ceza uygulamaları istenmeyen davranışı ortadan kaldırmaz.
Bitişiklik. Nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcının verilme zamanının birbirine yakın olmasıdır.
İlgili 34 soru bulundu
Öğrenmenin Tek Yasası “Bitişiklik” tir.
Guthrie'ye göre, bir uyarıcıya karşı yapılan tepkinin, daha sonra aynı uyarıcıyla karşılaşıldığında da gösterilme eğilimi vardır. Öğrenme için pekiştirmeye ve tekrara gerek yoktur.
Ölçülebilir ve mümkünse doğrudan yada dolaylı olarak gözlenebilir olmalıdır. Bir kazanımın ifade ettiği özelliğin bittiği yerden diğer kazanım devam etmelidir. Kazanımlar arasında “bitişiklik” olmalıdır. “Binişiklik” aynı öğrenme çıktısının birden çok kazanımda tekrar edilmesine neden olur.
Watson'a göre bir şartlanmanın olabilmesi için nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcının ardı ardına verilmesi gerekir. Buna bitişiklik ilkesi denir.
Edimsel koşullanma (İng: "Operant Conditioning"), olumlu veya olumsuz sonuçların bir kişinin davranışlarında meydana getirdiği değişikliklere odaklanan bir öğrenme sürecidir. Bir davranışı güçlendirmek veya azaltmak için "pekiştirme" veya "cezalandırma"ya odaklanır.
Yakınlık kuramı olarak isimlendirilen Guthrie'nin kuramına göre, öğrenme tek bir ilke ile açıklanabilir ve o da “bitişiklik” ilkesidir. Guthrie, belli bir uyarıcıya karşı gösterilen tepkinin, sonraki bir zaman diliminde aynı uyarıcı ile karşılaşıldığında da gösterilme eğilimi olduğunu belirtir.
Pavlov'a göre, klasik koşullanma sonrasında koşullu uyaran adeta bir taşıyıcı koşulsuz uyarana dönüşmektedir. Bu düşünce koşullu tepkinin koşulsuz tepkiye benzerlik gösterdiği durumlarla uyum göstermektedir. Son 50 yılda yapılan çalışmalar ise bu düşüncenin bütün bulguları açıklamadığını göstermiştir.
Bitişiklik ilkesi: Koşullanmanın olması için koşullu uyarıcı ve koşulsuz uyarıcının hemen peş peşe gelmesinin gerektiğini söylemiştir. Bu nedenle çevredeki uyarıcılar önemlidir. Olumsuz uyarıcılar bireylerde olumsuz izler, olumlu uyarıcılar ise hoş izler bırakacaktır.
2-Bıktırma Yöntemi
İlgili uyarıcı istenmeyen davranış için itici, tiksindirici bir kimlik kazanır. Bireyin bıkkınlık durumu istenmeyen davranışı durdurmasına veya yerine başka bir tepki yapmasına neden olur.
Koşulsuz Uyarıcı: Organizmanın öğrenme olmaksızın tepki gösterdiği uyarıcılardır. Yukarıdaki deneyde et tozu, köpeğin herhangi bir koşullanmaya gerek kalmaksızın salya tepkisini ortaya çıkaran koşulsuz uyarıcıdır. Herhangi bir yaşantı geçirmeksizin, limon suyuna, ışığa ve sıcağa karşı otomatik bazı tepkiler gösteririz.
İze Koşullanma (İz Koşullaması) (Ortalama okuma süresi 32 saniye.) Bu tür bir koşullanmada ise, aynı klasik koşullamadaki gibi önce nötr/koşullu uyarıcı (ZİL SESİ) verilir fakat doğal uyarıcı (ET) verilmeden önce kesilir. Sonrasında da koşulsuz uyarıcı (ET) verilir.
Bağdaşımcılık kuramı ya da bağlaşımcılık teorisi bir zihinsel hal ile kendisinden hemen sonra gelen hâl arasında bağ kurulduğu ve zihinsel süreçlerin bu sekilde kurulan bağlarla işlediği fikrine dayanmaktadır. Bütün zihinsel süreçler bağımsız psikolojik unsurlar (idealar) ve bu unsurların kombinasyonundan oluşmaktadır.
Pekiştirme kavramı, klasik ve edimsel koşullanmada farklılık gösterir. Klasik koşullanma da belirli bir koşulsuz davranımı ortaya çıkaran, koşulsuz bir uyarıcının verilmesidir. Edimsel koşullanmada koşulsuz uyaran tarafından pekiştirilecek belli bir koşulsuz davranım yoktur.
Pekiştireç, bir davranışın ardından ortama hoşa giden bir uyaran eklenmesi ya da itici olan uyaranın kaldırılması durumunda, davranışın ileride gerçekleşme olasılığını veya sıklığını arttırma sürecidir. Davranış ile çevre arasındaki bu ilişki davranışın oluşma oranını arttırır ya da sürdürürse pekiştirme olur.
daha önce nötr olan ancak pekiştireç ile eşleştirilerek edim için ipucu niteliği kazandırılmış olan uyarıcı. Örnek: EDİMSEL KOŞULLAMA'ya tabi tutulan sıçanın bir ışık yandıktan sonraki pedala basma davranışı pekiştirilir, ışık yokken yaptığı davranış pekiştirilmez.
Dereceli maruz bırakma terapisi olarak da bilinen sistematik duyarsızlaştırma, Güney Afrikalı psikiyatrist Joseph Wolpe tarafından geliştirilen bir tür davranış terapisidir.
Gölgelendirme, üç boyutlu modelleme (üç boyutlu bilgisayar grafiği alanında) ya da resimlemede (görsel sanatlar alanında) karanlık seviyesinin değiştirilerek derinlik algısının yaratılmasıdır.
edimsel koşullamada bir EDİM'in kazandırılması için, edime giderek daha fazla benzeyen davranımların sırayla pekiştirilmesi.
kenetlilik ilkesi ne demek? Bir hedefin hangi konuyla ilgili olduğunun belirtilmesidir.
Kateksis: Doğuştan gelen temel dürtü ve güdülerin belirli uyaranlarla doyurulmasının öğrenilmesi. Örn. Doymak için mutlaka ekmek yemesi gerektiğini düşünen bir kişi. Eşdeğer İnanç: Öğrenilmiş ihtiyaç ve güdülerin işaretlenmesidir.
Habercilik ya da yordayıcılık, koşullu uyarıcının koşulsuz uyarıcının geleceğini bildirmesidir. Örneğin Pavlov'un yaptığı deneyde zil sesi koşullanma sonrası etin geleceğini haber vermektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri