Rol teorisi , sosyolojide ve sosyal psikolojide, insanların günlük faaliyetlerin çoğunun sosyal olarak tanımlanmış kategorilere (örneğin, anne, yönetici, öğretmen) göre şekillendiğini söyleyen konseptir.
Sosyal Rol Kuramı, Eagly tarafından ortaya atılmış bir kuram olup “davranışın bireyin içinde bulunduğu toplum, kültür öğelerinin veya toplumun verdiği sosyal rollerle şekilleneceği” tezini savunur. Kurama göre kadın ve erkek toplum içinde farklı rollere sahiptir.
Her kişi yaşadığı toplumda bir yere sahiptir. Kişilerin toplumda bulundukları bu yer veya mevkiye toplumsal statü, bu statüye bağlı olarak elde ittikleri hak ve görevlere de toplumsal rol denir. Statü onu işgal eden kişiden ayrıdır ve her toplumsal statünün mutlaka bir rolü bulunur.
Toplumsal Rol
Rol, belli bir statüye sahip olan birinden beklenen davranıştır. Bir kimse, belli bir statüye sahip olur ve bir rolü gerçekleştirir. • Örneğin, öğrenci statüsüne sahip biri, derse katılma rolünü gerçekleştirir. Statü ve roller, kültürlere göre değişkenlik göstermektedir.
Toplumsal statü, bireyden farklı olarak hak ve ödevler toplamı olup, bireyin toplum içindeki yerini belirler. Statünün dinamik tarafı olan rol ise, bireyin kendisine atfedilen haklarını kullanması ödevlerini yerine getirmesidir (Linton,1936:113-115).
İlgili 33 soru bulundu
Bireyin sosyal çevre ve sosyal organizasyon içindeki yerini belirler. Bu konum prestije dayanır ve beraberinde yaşam tarzı, haklar ve sorumluluklar getirir. Kamusal figür, politikacı, internet ünlüsü gibi ünlü kişiler etkili sosyal statülere örnektir.
Rol bireyin sosyal alan ya da anlamda benimsemiş olduğu davranış biçim ve özellikleri anlamına gelir. Örneğin anne, baba ve çocuk bir çekirdek ailenin rolleridir. Hepsinin görevi, sorumluluğu, konumu ve işlevleri farklıdır. Bu farklılıklar kişinin olduğu yeri de tanımlayan bir durumdur.
Rol çatışması, aynı anda iki ya da daha fazla rol gönderiminden birisine uyulması ve diğerine uymanın güçleşmesi söz konusu olduğunda ortaya çıkmaktadır (Katz ve Kahn 1977: 202). Birey aynı anda birden fazla rolü gerçekleştirmek durumunda kalmakta ve rol gereklerinden birisine diğerine oranla daha fazla uymaktadır.
Bunlar; temel roller, genel roller ve bağımsız rollerdir.
Kişinin, statüsünü de göz önünde bulundurarak yapmak zorunda olduğu davranışlara toplumsal rol adı verilir. Bu zorunluluğun temelini ise, yasalar değil toplumsal gelenekler ve kurallar oluşturur. Cinsiyet, meslek ve yaş hem statünün hem de toplumsal rollerin de ortaya çıkmasında etkilidir.
Rol kelimesi yüzyıllardır Avrupa dillerinde var olmasına karşın sosyolojik bir kavram olarak, 1920 ve 1930'lardan bu yana kullanılmaya başlanmıştır. George Herbert Mead, Jacob L. Moreno, Talcott Parsons ve Ralph Linton, Georg Simmel'in teorik çalışmalarıyla sosyolojik söylemde daha da öne çıkmıştır.
Statü, toplumsal grupta belli bir konumun ya da belli bir mevkiinin öteki yerlere göre durumunu belirler. 1-) Hemen hemen bütün toplumlarda soy bağı toplumsal statüyü belirler. Yani toplumda birisi seyyid, prens, bakan çocuğu vb. ise farklı bir statüye sahip olur.
Rol, sinema, tiyatroda, bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adıdır.
Rol kavramının sosyolojik çalışmalar içinde kullanımı; kültürel antropolog Ralph Linton'un (ö. 1953), kavramı davranışın dinamik yönü olarak tanımlamasından faydalanmakla başlamıştır. Kavram bu doğrultuda gelişerek bir grubun üyeleri arasında sosyal farklılık sağlayan, “beklenen davranış biçimi” anlamını almıştır.
Rol davranışları, çalışanın örgüt içinde üzerine düşen görevi yapması için göstermesi gereken davranışlardır. Bu davranışlar, çalışanın uymak zorunda olduğu biçimsel olarak tanımlanmış görevleridir.
Kişinin algıları kendisi ile ilgili rol tanımlamalarını oluşturur. Temel roller: Kişilerin yaş ve cinsiyete bağlı olarak gerçekleştirmek durumunda oldukları rollerdir. Erkek, kadın, çocuk, genç, yetişkin, yaşlı olmak gibi.
Bireyin, statüsünü göz önünde bulundurarak yapmak zorunda olduğu davranışlara toplumsal rol denir. Bu zorunluluğun temelini yasalar değil toplumsal kurallar ve gelenekler oluşturur. Cinsiyet, yaş ve meslek, hem statünün hem de toplumsal rollerin ortaya çıkışında etkilidir.
Roller Arası Çatışma:
Bireyin aynı anda birbiriyle çelişen birden fazla rolü üstlenmesi durumunda ortaya çıkan çatışmadır. Bir öğretmen annenin, çocuğunun öğretmeni olması, yönetici bir annenin, ev ile iş arasında yaşadığı çatışma örnek olarak verilebilir.
- Anne, baba ve abla ile ağabey gibi ifadeler aile içerisindeki rolleri anlatır. - Futbol içerisinde forvet ya da kaleci olmak bir takım içerisindeki rolleri gösterir. - Aynı zamanda okul müdürü olmak, öğretmenlik ya da sınıf başkanı gibi durumlar da birer roldür.
Bir kişinin toplumsal statüsü o kişinin anahtar rolü olarak kabul edilir. Bireyler toplumda nasıl görülüyor ve ne diye biliniyorlarsa kişilerin anahtar rolleri odur. Örneğin bir kişi hem anne, hem abla, hem teyze, hem arkadaş hem de öğretmen olabilir.
Birey, bir rolünü yerine getirirken diğer rolü ona yardım edebiliyorsa buna rol pekişmesi denir. Örnek verecek olursak, anaokulu öğretmeni olan bir baba bilgisini çocuklarında da kullanabilir ve çocuklarına karşı nasıl bir yaklaşımda bulunması gerektiğini bilebilir.
Genellikle sahne sanatları ya da dizi ve film gibi alanlarda çalışan ve sahneyi destekleyen roller için kullanılan kişilere figüran denir.
Rol çatışması, genellikle kişilerden beklenen durumların kişilerle uyuşmaması durumudur. Kişilerin yapısı gereği yapamayacağı durumlar, kişilerden talep ediliyor. Talep edilen bu durumlar bu sebepten dolayı rol çatışmasını oluşturuyor. Çocukları sevmeyen birinin öğretmen olması, rol çatışmasına en iyi örnektir.
Rol oynama, öğrencinin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kimliğe girerek ifade etmesini sağlayan, böylece başkalarının duygu, düşünce ve davranışlarını anlama ve değerlendirme imkanı tanıyan bir öğretim yöntemidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri