Toplumsal statü, bireyden farklı olarak hak ve ödevler toplamı olup, bireyin toplum içindeki yerini belirler. Statünün dinamik tarafı olan rol ise, bireyin kendisine atfedilen haklarını kullanması ödevlerini yerine getirmesidir (Linton,1936:113-115).
Rol bireyin sosyal alan ya da anlamda benimsemiş olduğu davranış biçim ve özellikleri anlamına gelir. Örneğin anne, baba ve çocuk bir çekirdek ailenin rolleridir.
Toplumsal Statü, bireyin toplumda işgal ettiği konuma denir. Statü bireye toplum içinde hak ve sorumluluklar yükleyen mevkiidir. Bireyler toplum içerisinde aynı anda pek çok statüye sahip olabilirler. Mesela bir insan aynı anda öğretmen, abi, baba, futbol sever vb. olabilmektedir.
Sosyal statü veya toplumsal konum, bir bireyin belirli bir toplum ve kültür içindeki konumu. Bireyin sosyal çevre ve sosyal organizasyon içindeki yerini belirler. Bu konum prestije dayanır ve beraberinde yaşam tarzı, haklar ve sorumluluklar getirir.
Bireyin, statüsünü göz önünde bulundurarak yapmak zorunda olduğu davranışlara toplumsal rol denir. Bu zorunluluğun temelini yasalar değil toplumsal kurallar ve gelenekler oluşturur. Cinsiyet, yaş ve meslek, hem statünün hem de toplumsal rollerin ortaya çıkışında etkilidir.
İlgili 41 soru bulundu
Rol, sinema, tiyatroda, bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adıdır.
Statü kavramı bir kişinin toplum içindeki konumunu, itibarını ve prestijini ifade eder.
Statü, kısaca davranış düzlemi içerisinde bireylerin bulundukları pozisyon ve sosyal ilişkiler alanıdır. Davranış düzlemi ise sınırları belirlenen davranışlar topluluğu olarak tanımlanabilir.
Rol davranışları, çalışanın örgüt içinde üzerine düşen görevi yapması için göstermesi gereken davranışlardır. Bu davranışlar, çalışanın uymak zorunda olduğu biçimsel olarak tanımlanmış görevleridir.
Sosyal statü bir kişinin toplum içindeki konumunu, itibarını ve gücünü yansıtır. Sosyal statü birçok faktör tarafından şekillendirilir ve etkilenir. Bu faktörler arasında kişinin mesleği, eğitimi, geliri, aile geçmişi, yaş, cinsiyet, etnik köken, din, dil ve yaşadığı coğrafya gibi çeşitli özellikler bulunur.
Statünün dinamik ya da davranışsal yönüne rol denir. Kişinin toplum içinde işgal ettiği konumuna uygun olarak yapması beklenilen davranışların bütünüdür.
Bir kişinin toplumsal statüsü o kişinin anahtar rolü olarak kabul edilir. Bireyler toplumda nasıl görülüyor ve ne diye biliniyorlarsa kişilerin anahtar rolleri odur. Örneğin bir kişi hem anne, hem abla, hem teyze, hem arkadaş hem de öğretmen olabilir.
Rol, belirli bir zamanda kişi ya da durumlara yönelik tepkilerimizi ifade eder. Doğumla birlikte yaşam sahnesinde yerimizi alırız. Yaşamımız boyunca birçok rol alır ve rolleri taşırız. İlk düzeyde psikosomatik rollerimiz vardır.
Kişinin, statüsünü de göz önünde bulundurarak yapmak zorunda olduğu davranışlara toplumsal rol adı verilir. Bu zorunluluğun temelini ise, yasalar değil toplumsal gelenekler ve kurallar oluşturur. Cinsiyet, meslek ve yaş hem statünün hem de toplumsal rollerin de ortaya çıkmasında etkilidir.
Toplumsal Rol
Rol, belli bir statüye sahip olan birinden beklenen davranıştır. Bir kimse, belli bir statüye sahip olur ve bir rolü gerçekleştirir. • Örneğin, öğrenci statüsüne sahip biri, derse katılma rolünü gerçekleştirir.
Statü, belli bir birey ya da gruba, toplumun öteki üyeleri tarafından yüklenen toplumsal onur ya da saygınlıktır (Giddens, 2000: 620). Bireyin bütün toplumla ilişkili pozisyonunu temsil eder (Linton, 1936: 113).
(Türk Dil Kurumu'na göre Statü: ''Bir kimsenin, bir kurum ya da toplum içindeki durumu.'' olarak tariflenmektedir. Buna göre bir insan evli, emekli, albay, doktor, hakim, bankacı, profesör gibi pek çok sıfatla toplum içinde konumlanır.
Bu olgunluğun yaşını yani erginliği kanun koyucular belirler. Erginlik (Rüşt) : belirli bir yaşın doldurulmasıyla ya da bu yaşın doldurulmasından önce, evlenme veya hâkim kararıyla kazanılan olgunluktur. Türk Medeni Kanunu'na göre rüşt 18 yaşın doldurulmasıyla kazanılır.
Her statü belli kurallara bağlıdır. Statüler arası ilişki ağı vardır. Statüler toplumdan topluma değişiklik gösterebilir. Bazı statüler doğuştan vardır, bazıları ise sonradan kazanılır: İnsanların statülerinin bazıları doğuştan getirdiği statüler olmasına karşın, bazıları da bireysel çabalarla oluşturulmuş statülerdir.
Rol kümesi (role set) olarak ifade ettiği ve bir sosyal statüyü işgal eden bireyler arasındaki rol ilişkilerinini tümünü içeren bu kavram, Merton' a göre toplumsal yapının temel özelliklerinden biridir. Bir rol kümesini oluşturan farklı rol ilişkileri sanıldığının aksine birbirine uygun olmayabilmektedir.
Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon.
Ahlaki statüye (ahlaki konuma veya ahlaki öneme) sahip olmak, ahlaki faillerin ahlaki yükümlülüklere sahip olduğu veya sahip olabileceği bir varlık olmaktır. Ahlaki statüye sahip varlıklar belirli ahlaki haklara sahiptirler; onlara ahlaken yanlışlık yapılabilir.
2. Kazanılmış Statü Kişilerin kendi çabaları sonucu elde ettikleri statüdür. Örneğin, anne, baba, öğretmen rolü çok büyüktür ve çok çabuk değişebilir.
Rol kelimesi yüzyıllardır Avrupa dillerinde var olmasına karşın sosyolojik bir kavram olarak, 1920 ve 1930'lardan bu yana kullanılmaya başlanmıştır. George Herbert Mead, Jacob L. Moreno, Talcott Parsons ve Ralph Linton, Georg Simmel'in teorik çalışmalarıyla sosyolojik söylemde daha da öne çıkmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri