Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Ya'la, Bereket, Eflah, Yesâr, Nâfi ve benzeri isimlerin kullanılmasını yasaklamayı arzu etmişti.
2 aleyna. üstümüze bela ve sıkıntı yağdırdığın anlamına gelir. 3 melis tembel ve şişman anlamına gelir. 4 rümeysa gözü çapaklı kadın demektir. ve beşincisi ise güneyra kedicik anlamına gelir.
Şâriin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiil anlamında usûl-i fıkıh terimi. Dünya ve âhirette ceza veya mükâfat konusu olan her türlü iş ve davranışı ifade eden bir terim.
Nakkaş, Muhammed'den nakletmiştir: "Benim Kur'an'da yedi ismim vardır: Muhammed, Ahmed, Yasîn, Tâhâ, El-Müddesir, El-Müzemmil ve Abdullah."
12665 (1) Ashabdan biri olan Ebu Vehb b. el-Cüşemi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Peygamberlerin isimlerini kullanın, Allah'ın en sevdiği isimler; Abdullah ve Abdurrahmanıdır.
İlgili 44 soru bulundu
'DİNEN MEKRUH SAYILAN İSİMLER DE VAR'
Dinen mekruh sayılan isimler de olduğunu vurgulayan Öztürk, ''Resul, Nebi, Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil isimleri çocuklara verilmemeli, hoş değil. Samet ismi, hiç kimseye muhtaç olmayan demektir.
Dinen mekruh sayılan isimler de olduğunu vurgulayan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Resul, Nebi, Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil isimleri konulmamalı, hoş değil. Samet ismi, hiç kimseye muhtaç olmayan demektir. Bu sadece Allah'a mahsus bir durumdur, isim olarak kullanılamaz.
Tam adı "Ebû'l-Kâsım Muhammed ibn-i 'Abd Allâh ibn-i 'Abd'ûl-Muttâlib ibn-i Hâşim ibn-i 'Abd Menâf El Kureyşî" (Arapça: محمد بن عبد الله بن عبد المطلب بن هاشم بن عبد مناف القرشي) ya da daha kısa olan "Ebû'l-Kâsım Muhammed bin 'Abd Allâh bin 'Abd'ûl-Muttâlib El Hâşimî" olarak geçer.
Peygamber'e Ahmed adının verildiğini söylerler. Ahmed, aynı kökten türemiş olmakla beraber onun diğer adları olan Muhammed ve Mahmud'dan daha anlamlı ve daha beliğdir. Çünkü her ikisi de yalnızca “övülmüş olma”yı ifade ettikleri halde ahmedde hem “övülme”, hem de “övme” anlamı vardır. Hz.
Burada dikkati çeken bir husus da isimlerin çoğunlukla “d” ile yazılmasıdır. (Türkiye Türkçesi'nde kelime sonlarında “b, c, d, g” ünsüzlerinin bulunamayacağı gerekçesiyle “Muhammed” ismi son yüzyılda “Muhammet”e dönüştürülmüştür.
Peygamberlerin kusurlu fiil işlemelerini ifade etmek için ayak kayması-zelle, küçük günah- sağire, sürçme-aserât gibi kavramlar kullanılmıştır.
Günah Allah'ın yapılmasını kesin olarak yasakladığı söz ve davranışlardır. Yüce Allah'ın izin verdiği ve serbest bıraktığı iş ve davranışlardır. Haram İslam dininin emir ve yasaklarına aykırı davranılmasının karşılığıdır.
(ﺗﺒﻴﻴﻦ) i. (Ar. beyān “açıklamak; zâhir olmak”tan tebyіn) Açık açık anlatma, beyan etme: Yevm-i Hendek'te eyleyip tebyin / Etti Ammâr şehâdetin ta'yîn (Sâlim Tezkiresi). Âgāz ile hitâba ettim şu yolda tebyîn (Recâîzâde M.
Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Ya'la, Bereket, Eflah, Yesâr, Nâfi ve benzeri isimlerin kullanılmasını yasaklamayı arzu etmişti.
Berra; yüksek ahlaka sahip, her yönüyle arı-duru, tertemiz anlamına gelir. Bu anlamıyla sahibini hep iyi bir insan olarak hatırlattığı için, nefis muhasebesi yapmaktan alıkoyma ihtimali vardır. Az da olsa, dinî imtihan açısından bir risk taşıdığı için “sedd-i zerayi” kuralı gereğince değiştirilmiştir.
Habibullah Allah (cc)'ın sevgilisi, sevdiği demektir. Allah'ın sevgilisidir Hz. Muhammed… Yüce Yaratan'ın kulu hem de elçisidir.
O'nun hayatının sonlarına doğru dokuz hanımını bir nikâh altında toplamış olması, bazıları tarafından dünyevî zevklere düşkünlükle yorumlanmak istenmiştir. Oysa onun evliliklerine bakıldığında durumun böyle olmadığı görülür. Nitekim Hz.
http://www.diyanet.tv Kur'an-ı Kerim'de Yasin suresinde hikayesi anlatılan,Hz. İsa'nın havarilerine inanarak, dünyaya teşrif etmeden 600 yıl önce Peygamber Efendimize(SAS) iman etmiş bir büyük şahsiyet, Antakyalı Habib-i Neccar.
Adem, İdris, Nuh, Hud, Salih, İbrahim, Lut, İsmail, İshak, Yakub, Yusuf, Eyüp, Şuayb, Musa, Harun, Zul-Kifl, Davud, Süleyman, İlyas, Elyesa, Yunus, Zekeriya, Yahya, İsa ve Muhammed.
Muhammed 571 yılında Arabistan yarımadasının Mekke kentinde doğdu. Küçük yaşta yetim ve öksüz kalan peygamberimiz amcası Ebu Talib'in yanında büyüdü. Ona verilen ilk isimlerden biri Muhammed'ül Emindir.
Rüyada peygamber efendimiz ile konuşmak, rüyayı gören kişi, eğer haksızlığa uğramışsa gerçekler kısa bir süre içinde gün yüzüne çıkar. Rüya sahibi herhangi bir korku ve endişe içindelerse kısa bir zaman içinde selamete erer.
Nitekim Bediüzzamana Hazretleri de “Mirac-ı Muhammedî” tabiri yerine “Mirac-ı Ahmediye” ifadesini kullanmayı tercih etmiştir. İşte Hz. İsa (as) da göklere çıkarılarak bir nevi miraca mahzar olan bir peygamber olarak, bu ortak paydada buluştuğu Peygamberimiz için Ahmed ismini kullanmıştır.
Ebeveynlerin çocuğun ismi hususunda anlaşamamaları durumunda hakim çocuğun menfaatleri doğrultusunda gerekli kararı verecektir. Ancak çocuğa milli kültüre, örf ve âdete aykırı isim konulamaz. Türk Medeni Kanunu'nun 339/5 maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar.
İnci ismi Kur'an'da geçmemesine rağmen güzel anlamlara sahip bir isimdir. İnci ismini çocuklara koymanın İslam açısından bir yükümlülüğü yoktur. İslami açıdan çocuklara verilmemesi gereken isimler listesinde İnci ismi yer almamaktadır.
Bebeklere Peygamberlerin, Ehl-i Beyt'in ve aile büyüklerinin adları verilir. Aile büyüklerinden birinin adını bebeğe vermekteki amaç "adın sürmesini, devamını sağlamak", "bitmesini, batmasını" önlemektir. Bebek doğduğunda, göbeği kesilirken bir ad konur. Buna “göbek adı” denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri