Buna göre İslam fıkhında yer almamasına rağmen davalarda hükme varmak için kullanılan metotların tamamına örf-i hukuk denir. Örf-i Hukuk Neye Dayanır? Örf-i Hukuk İslami esaslara ve Kuran'ı Kerim'e dayanır. Şer-i hukukta olduğu gibi örf-i hukukta da amaç toplumda adaleti sağlamaktır.
Bir âlimin görüşünü delilsiz kabul etmek anlamında fıkıh usulü terimi.
İçtihad'ın lügat manası, “meşakkate tahammül”dür. İstilah olarak ise, hakkında hüküm (nas) bulunmayan fer'i bir meselenin halli ve ona cevap bulmak için, İslam Hukukunu iki kaynağından, yani kitap ve sünnetten, delile dayanarak hüküm istinbat etmektir.
Re'y ve ictihad, en genel anlamıyla, aslî iki delil olan Kur'an ve Sünnet'i, sayılan metotları ve benzerlerini kullanarak anlama, yorumlama ve metinle akıl ve toplum arasını buluşturma faaliyetidir.
1. "Fer'î-zannî şer'î hükmü, tafsilî delilinden istinbât etmek hususunda fakîh (müctehid)'in olanca gücünü harcamasıdır." Veya, 2. "Bir müctehidin, usûl kaidelerini, olanca gücünü sarfedip uyguladıktan sonra vardığı hüküm ve görüştür." İctihad eden kişiye müctehid (Arapça: مُجْتَهِد) adı verilir.
İlgili 39 soru bulundu
Yargısal içtihatlar, mahkemelerce verilen kararlarda bir sorunun çözümü için izlenen yolu ifade edip, somut bir konu hakkında yargının uyuşmazlığı çözümleyen kararı anlamına gelir.
Özellikle bireysel olarak verilmesi gereken birtakım kararlar söz konusu olduğu vakit ele alınan bir durumdur. Bu durum hukuk üzerinden bakıldığı vakit ise içtihat kelimesi doğrultusunda ifade edilir. Taşımış olduğu bu anlamı ile birlikte Türkiye'de yerleşik bulunan ve resmi açıdan kullanılan bir kelimedir.
İcma: Bir hadisenin dini hükmünü ortaya koymak konusunda fakihlerin görüşlerinin bir noktada birleşmesidir. Kıyas: Bir hadisenin dini hükmünü ortaya koymak konusunda bir fakihin şahsî görüşüdür.
Terim olarak naslarda yani Kur'ân-ı Kerim ve sünnette hakkında açık ve kesin hükmü bulunmayan fıkhî bir meselenin hükmünü, ilgili delilden çeşitli yöntemler kullanarak çıkarabilmek için bütün gücün harcanması anlamına gelir.
İçtihat "Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç." ve "Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış" anlamlarına gelmektedir.
Dinimizde ameli mezhepler dörde ayrılır. Bunlar sırasıyla Hanefi, Şafi, Maliki ve Hanbeli mezhepleridir.
İçtihadın sözlük anlamı; meşakkatli, külfetli, zor bir işi meydana getirmek için, bütün gücünü sarf ederek ceht ve gayret göstermektir. Terim anlamı ise; kesin ve açık delillerle sabit olmayan öznel yargıları, şer'î delillere uygun olarak ortaya çıkarma konusunda bütün güç ve takatini sarf ederek çalışmaktır.
Mutlak İctihâd: “Şer'î (dînî- hukûkî) meselelerin tamamında ictihad ederek hüküm elde edebilme ve fetvâ verebilme kudretidir”. Bu melekeye sahip olan âlime, “mutlak müctehid” denilir. 2. Mukayyed İctihad: “Şer'î meselelerin tamamında değil de sadece bir kısmında ictihad edebilme ve fetva verebilme kudretidir”.
Örf-i Hukuk İslami esaslara ve Kuran'ı Kerim'e dayanır. Şer-i hukukta olduğu gibi örf-i hukukta da amaç toplumda adaleti sağlamaktır. Nisa Suresinin 135. ayetinde sonuç aleyhimize bile olsa adil olmamız emredilmiştir. Padişahın idari ve iktisadi alanda verdiği emirler de örf-i hukuka örnek olarak gösterilebilir.
Örfi Hukuk
İslamiyet öncesinden bu yana devam eden töre kurallarının İslamiyet'e aykırı olmayacak şekilde düzenlenmesiyle oluşan kurallardır. Örfi hukuka padişahın yönetim, maliye ve ceza gibi konularda çıkarttığı kanunnameler de dahildir. Örfi kanunlar hazırlanırken İslam hukukuna aykırı olmamasına dikkat edilirdi.
Örfi hukuk genellikle; askeri, mali ve yönetim konularındaki kanunları kapsadığından bu konudaki davalara bakardı. Örfi kanunun başında ise "Emiridad" veya "dadbeg" bulunurdu. Bu mahkemelerin verdiği önemli kararlar dönemin sultanı başkanlığını yaptığı mahkemelerce hükme bağlanırdı.
Somut olayda mevcut olan anlaşmazlık konusunda, üst mahkemelerin benzer olaylar bakımından verdiği farklı kararlarla ortaya çıkan ve anlaşmazlığı ortadan kaldırmaya yönelik; yetkili üst kurullarca alınan kararlardır.
İçtihadı birleştirme kararları, Resmî Gazete'de yayınlanan, benzer konularda bağlayıcı niteliği bulunan, daireler arası yorum farklıları sonucu ortaya çıkabilecek görüş ayrılığının hukuk güvenliğini olumsuz etkilemesini önlemek için belirli bir içtihadın benimsendiği kararlardır.
Herkes içtihad edemez. İçtihad eden zatların belli bazı şartları haiz olmaları gerekmektedir. 2. İçtihad eden zatların Kur'an, Hadis ve Kıyas gibi fıkhî ölçülere muhalefet etmemeleri gerekir.
Ankara Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt:III, Sayı:l, İstanbul 1946, s.126; "Ukubat Ceza ve Azap anlamındadır. Darp ile, hapis ile kat'ı uzuv ile veya katil ve recm ile yapılabilir.
İcma ile bildirilen hükümlerden bazıları şöyledir: 1- Nass veya icma ile bildirilen bir haramı inkâr küfürdür.
Amel kökünden türetilmiş olan muamelat kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir. Amel iş ve eylem anlamına gelirken, muamelat davranış ve tutum demektir.
Mahkeme içtihatları, mahkemelerce daha önce verilmiş bulunan kararlar veya emsal kararlar olarak tanımlanır.
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararları kesin olup bunlar aleyhine başka yargı mercilerine başvurulamaz. Büyük Genel Kurulun en önemli görevi “içtihadı birleştirmek”tir. Bu nedenle bu kurula “İçtihadı Birleştirme Kurulu” da denir.
Hadis, Sünnet, İcma, Kıyas ve İçtihat da İslam dininin temel kaynakları içerisindedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri