İlliyet bağı ya da nedensellik bağı, hukuki sonuç ile sonucu ortaya çıkaran olguların arasındaki bağı belirten bir hukuk terimidir. Ortaya çıkan zarar ile failin davranışı (fiil) arasındaki bağlantı olarak tanımlanabilir.
Örneğin A, B'yi öldürmek kastıyla, fakat öldürücü olmayan şekilde yaralasa; B, ambulansla hastaneye giderken yolda trafik kazası nedeniyle ölse, A'nın hareketi ile B'nin ölümü neticesi arasında nedensellik bağı vardır. Çünkü A, öldürme kastına sahiptir ve A'nın sebep olduğu yaralama olmasaydı ölüm de olmayacaktı.
İlliyet kelimesinin anlamı nedenselliktir. Nedensellik, nedeni sonuca bağlayan ilişki anlamına gelmektedir.
Sorumluluk hukukunda gerçekleşen zararlı sonuçla bu zararın sebebini oluşturan fiil veya olay arasındaki sebep-sonuç bağına, nedensellik bağı denir.
Bu teoriye göre, nedensellik bağı bazı durumlarda kesilir. Bunun için, araya failin hareketinden tamamen bağımsız ve sonucu tek başına gerçekleştirebilecek ayrı bir nedensel serinin girmesi gerekir. Bu teoriye göre; failin hareketi o sonucu meydana getirmeye uygun bir hareketse ancak o zaman nedensellikten söz edilir.
İlgili 20 soru bulundu
Nedensellik ilkesi; olay ve olguların birbirine belirli bir şekilde bağlı olduğunu, her sonucun bir nedeni olması ya da her sonucun bir nedene bağlanarak açıklanabileceğini ya da belli nedenlerin belirli sonuçları yaratacağı, aynı nedenlerin aynı koşullarda aynı sonuçları vereceğini anlatan yaklaşımdır.
İki değişken arasında -spor yapmak ve kilo vermek- bir nedensellik ilişkisi kurulabilmesi için sağlanması gereken üç temel kriter vardır. Bunlar sırası ile: korelasyon, zamanlama (temporal order) ve non-spuriousness'dır[1].
Örneğin: A'nın evine hırsızlığa giren B, A'nın kendisi farkedilip kovalamaya başlaması üzerine, pencereden atlayıp kaçmak isterken zarar görmüşse zarar görenin ağır kusuruna dayanan illiyet bağının kesilmesi söz konusudur.
Hume, işte bu inancı, birbirine göre neden ve sonuç diye tanımlanan olaylar arasındaki nedensel bağıntı fikrini, nedensellik idesini, yine kaçınılmaz bir biçimde 'izlenimi olmayan ide olamayacağı' ilkesini temele alarak, incelemeye koyulur.
Nedensellik, bir değişkenin başka bir değişkende değişikliğe neden olmasıdır. Örneğin, bir şirketin yayınladığı reklamların sayısı, tüketicilerin o şirkete ilişkin marka farkındalığını doğrudan etkiler. Ancak, o şirketin halihazırda istihdam ettiği çalışan sayısı, marka bilinirliğini doğrudan etkilemez.
Kainatta her şeyin bir nedene bağlı olarak gerçekleşmesine nedensellik denir. Nedensellik ilkesinin geçerli olabilmesi için, koşulların ve olguların birbirleriyle bağlantılı olması gerekir. Örneğin kar yağması kış mevsiminin gelmesiyle ilgilidir.
Bu teoriye göre, bir netice birçok şartın bir araya gelmesiyle gerçekleşirse, bu şartlardan her biri neticenin oluşması bakımından zorunludur. Bu şartlardan birisi ortadan kalkacak olursa, netice de meydana gelemez. Netice, tüm bu şartların bir araya gelmesiyle gerçekleşmektedir.
Bazı hallerde de fiili birden çok kişi gerçekleştirirken illiyet bağı farklı şekillerde karşımıza çıkar. Bu haller ortak illiyet, önüne geçen illiyet ve seçimlik illiyet olarak üçe ayrılır.
Zarar verici olayla ortaya çıkan zarar arasında böyle bir bağlılığın bulunması her tür sorumluluk için şarttır. Bu şart gerçekleşmezse, sorumluluk da olmaz. Buna, yani, sorumluluğun bağlandığı olgu ile gerçekleşen zarar arasındaki sebep sonuç ilişkisine genel anlamda illiyet bağı denmektedir1.
İlliyet bağı; mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle kesilebilir. Aynı zamanda sorumluluktan kurtulma sebebi olan bu üç sebep, sadece kusur sorumluluğunda değil, kusursuz sorumlulukta da kabul edilmektedir (Eren, s. 561).
İlliyet bağını kesen haller şu şekildedir:
Mücbir Sebep (Deprem, yangın, sel vb. her türlü tedbir alınsa bile zararın önlenmesinin mümkün olmadığı durum.) Bu durumlardan en az birinin varlığı halinde illiyet bağı kesilmiş olacağından dolayı sorumluluktan söz edilemeyecektir.
Determinizm genellikle, fizikte neden-ve-etki olarak bilinen nedensel determinizm anlamına gelir; belirli bir paradigma içindeki olayların, herhangi bir durumun (bir obje veya olayın) tamamen önceki durumlar tarafından belirleneceği şekilde nedensellik ile bağlı olduğu kavramıdır.
Gazali: Nedensellik mantıksal zorunluluğa sahip değildir
zorunlu olarak ötekini de kabul etmeyi veya reddetmeyi gerektirmez: “O halde, iki şeyden birinin varlığı veya yokluğu, ötekinin varlığını ya da yokluğunu zorunlu kılmaz.
Nedensellik ağı, bir hastalığın ortaya çıkması için aslında hiçbirisi gerekli olmayan pek çok etkenin ve koşulun bir araya gelmesi gerektiğini anlatmak için kullanılan bir kavramdır.
Nedensellik bağındaki sapma, failin hareketi ile netice arasındaki nedensellik bağını kesecek yeni ve ayrı bir nedensel seri başlatacak nitelikte ise, gerçekleşen neticeden fail sorumlu tutulamaz. Nedensel seri kesilmedikçe, failin kastının nedensellik bağını kapsaması beklenemez ve fail sonuçtan sorumlu olur.
Üçüncü Kişinin Kusuru
Üçüncü kişinin ağır kusurlu fiili nedensellik bağını kesecek nitelikte ve yoğunlukta ise zarar veren sorumluluktan kurtulur. Üçüncü şahıs kavramı zarar gören ile zarar veren ve bunların davranışlarından sorumlu olduğu kişiler dışında kalan kimseleri ifade eder[55].
Esasen doktrinde sebep sorumlulukları bakımından zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru ve mücbir sebeple birlikte illiyet bağını kesen durumlar olarak kabul edilmektedir46.
Şansa bağlı ilişki. Hataya bağlı ilişki. Sekonder ilişki. Direk ilişki (Koch Fenomeni)
Nedensellik: Bir olayla daima onun arkasından gelen olay arasındaki nesnel ve zorunlu bağlantı.
Neden, bir şeyin niçin meydana geldiğini açıklarken, sonuç, ne olduğunu betimler. Tabiat ya da bilim hakkındaki bütün çalışmalar, neden ve etki, yani nedensellik yasasıyla ilgilidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri