Kolaydan Zora (Basitten Karmaşığa): Yeni öğrenilecek olan bilgilerin zorluk açısından derecelenmiş olması, öğrenmeleri kolaylaştırır. Bu nedenle önce kolay (basit) olan bilgiler, daha sonra da zor ve karmaşık olan bilgilerin öğretilmesi için uygun süreçlerin düzenlenmesi gerekir.
Kolaydan zora ilkesi:
Öğretilecek bilgiler, öğrenilmesi en kolay olandan öğrenilmesi zor olana doğru sıralanmalıdır. Eğer tersi olursa, öğrenci zor bilgiye karşı kaygı, özgüven eksikliği ve öğrenmeye karşı direnç yaşayabilir.
3.10.
Yakından uzağa ilkesi, öğrencinin yer ve zaman açısından en yakınından hareket edia lerek gittikçe daha uzak mekânlara veya zamana doğru hareket edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Öğretilecek bilgilerin düzenlenmesinde doğal ve sosyal olarak öğrencinin yaa kın çevresinden işe başlanılmalıdır.
Yaşama Yakınlık(Hayatilik) ilkesi John Dewey'in Pragmatizm ve İlerlemecilik felsefesini temele alan ilkedir. «Öğrencinin ne öğreneğinin onun ilgi ve ihtiyaçları belirler.» anlayışında olan bu eğitim felsefelerine göre okul «Öğrencileri gelecek hayata hazırlayan bir yer olmaktan çok, hayatın ta kendisi olmalıdır.»
Hedefe Görelik İlkesi
Tüm eğitim-öğretim etkinliklerinin amacı öğrencide istendik davranışları oluşturabilmektir. İşe koştuğumuz eğitim durumları hedefleri gerçekleştirmeye hizmet edebilmeli ve öğretimi kolaylaştırabilmelidir.
İlgili 26 soru bulundu
Açıklık İlkesi (Anlaşılırlılık - Ayanilik) (Ortalama okuma süresi 1 dakika, 39 saniye.) göstererek anlatmak, resim, müzik, beden eğitimi gibi derslerde önceden yaparak “model” olmak çocuğun kavramları ve bilgiyi oluşturmasında, beceri ve tecrübe kazanmasında son derece önemlidir.
Ders programının hazırlanmasında veya dersin işlenmesinde öğrencinin fizyolojik ve psikolojik özelliklerinin, bireysel farklılıklarının esas alınmasıdır.
Anlamlılık Öğrenilen bir bilginin öğrencilerin ne işine yarayacağının öğrencilere anlatılmasıdır. Bu sayede öğrenciler güdülenmiş olacaklardır. Örneğin bir öğretmenin sınıf içerisinde öğrencilere, 'Arkadaşlar bugün öğreneceğimiz dil bilgisi kuralları size hayatınız boyunca lazım olacaktır.
Özdemir'e göre “çocuğa görelik” ilkesi, çocuğun ilgi ve beklentilerini, gereksinimlerini, dil evrenini göz önünde tutmayı, hazırlanacak okuma metnini bunlarla örtüştürmeyi zorunlu kılar. (Özdemir, 1983, 28). Çocuksuluğu ise tam tersine dilin acemice kullanımı ve ilkellik olarak görür.
Ekonomiklik İlkesi: Öğretim hedeflerinin en kısa sürede, en az emek ve maliyetle en verimli şekilde verilmesidir. Bunun için öğretim süreci iyi planlanmalıdır, kullanılan araç gereç ve materyaller amaca uygun kullanılmalıdır.
9. aşamalılık (ardışıklık):konu ile ilgili önkoşul niteliğindeki davranışlar önceden öğrenilmiş olmalıdır. sonra öğrenileceklerin, önce öğrenilenlere dayandırılmasıdır. 10. önkoşul: duzey ilkesi ile hemen hemen aynidir. ön öğrenmeler yeni öğretileceklere temel olmalıdır.
7. Aktivite İlkesi: Bazı ders konularını bağımsızca seçip kendine özgü tekniklerle “yaparak-yaşayarak” öğrenmesini ifade eder. Öğrencinin derste aktif olmasının hem daha iyi öğrenme sağlayacağı hem de sorumluluk, girişimcilik, bağımsızlık vs. gibi bazı ahlâkî erdemleri daha iyi geliştireceği savunulur.
Yaparak yaşayarak öğrenme, öğrencilerin somut deneyimler yoluyla bilgi edinmelerine odaklanan bir öğrenme yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, öğrencilerin aktif olarak katılımını teşvik eder ve bilginin anlamını ve önemini gerçek dünya uygulamalarıyla ilişkilendirir.
Etkin katılım ilkesi, ders esnasında durgun bir öğrenci profili yerine derse katılmak için oldukça hevesli olan, sorular sorarak tartışma ortamı yaratan ve verilen cevaplar üzerinde düşünen bir öğrenci profili çizmektedir.
Güncellik (Aktüalite) İlkesi (Ortalama okuma süresi 29 saniye.) duymalarını sağlamak için ders konularıyla aktüel (güncel) olay ve sorunlar arasında ilişki kurularak ders işlenmelidir. Eski bilgiler yerine güncel bilgiler öğrencilere verilmelidir. Bu yüzden öğretmenlerin gündemi dikkatle izlemesi gerekmektedir.
Emsallere uygunluk ilkesi, KVK'nın 13. maddesinin 3. fıkrasında, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişki bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olması olarak tanımlanmıştır.
Düzeye Uygunluk İlkesi
Bu ilkeye göre öğretilecek konular öğrenen grubun yaş ve düzeylerine uygun olmalıdır. Bu ilkenin zayıf tarafı, tek tek öğrenenlerin özelliklerini dikkate almamasıdır.
3- Bütünlük İlkesi: Özel eğitim alanında, eğitim gören bireylerin eğitimi, kişinin zihinsel, duygusal, bedensel, sosyal, kültürel yönlerini birlikte ele almalı, özel eğitimde küme ve alt kümeleri oluşturanların bütününü kapsayacak şekilde olmalıdır.
Somuttan soyuta ilkesi; öğretimin somut bilgi ve yaşantıdan soyut bilgiye doğru tasarlanması demektir. Hedefler, içerik, öğrenme ve öğretme yaşantıları plânlanıp organize edilirken, diğer ilkelerle beraber bu ilkenin de dikkate alınması doğru bir yaklaşım olacaktır.
Bilinenden Başlama İlkesi: En iyi öğretim somuttan soyuta, basitten karmaşığa ve bilinenden bilinmeyene doğru olandır.
İlgililik ilkesi öğrencinin yaşına, daha önceki öğretim tecrübelerine, eğitimsel ve toplumsal değerlere göre düzenlenmelidir. İçeriğin yararlı ve ihtiyaç giderici olması anlamına gelmektedir. İçerik öğrencilerin ve toplumun mevcut gereksinimlerini karşılamalıdır.
Öğrenciye görelik ilkesi çoklu zeka yöntemi ve bireyselleştirilmiş öğretimi en çok savunan ve uygulanması gerektiğini belirten ilkedir. Öğrencinin gelişim seviyesine uygun bilgi ve materyallerin seçilmesi gerektiğini belirtir. Ayrıca bu ilke yöntem ve tekniklerin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi gerektiğini savunur.
Bir öğretim ilkesi olarak değerlendirildiğinde, eğitim öğretimin her kademesinde ve her dersinde, bilgi ve becerilerin tekrar ve alıştırma gibi yöntemlerle "tam öğretilmesi" hedef olmalıdır. Bu, bilgi ve becerileri güvence altına aldığı gibi, başarıların ve daha ileri öğretimlerin de güvence altına alınması demektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri