Kediler anatomik olarak güçlü, esnek bedenleriyle, hızlı refleksleriyle, keskin, geri çekilebilen pençeleriyle ve küçük avları öldürmeye uyarlanmış dişleriyle diğer kedigillere benzerler. Kediler, insan kulakları için çok zayıf ya da çok yüksek frekanstaki sesleri duyabilirler. Karanlığa yakın ortamlarda görebilirler.
Kediler, kendi boylarından altı kat daha yükseğe zıplayabilirler. Kedilerin pençelerinin tümü aşağı doğru kıvrılır, bu da ağaçlara rahatça çıkabilmelerine rağmen kolayca aşağı inemeyecekleri anlamına gelir. Kedilerin köprücük kemikleri diğer kemiklerine bağlanmaz; çünkü bu kemikler omuz kaslarına gömülüdür.
Peygamberimizin eşi Hz. Aişe (r.a.) tarafından yapılan rivayete göre Hz. Muhammed şöyle demiştir: Resûlüllah (a.s.) Efendimiz: "Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir" buyurdu.
Vücuttaki oksitosin insanların olaylar karşısında ruh halinin daha dingin kalmasına yardımcı olur. Aynı zamanda Oksitosin hormonu insana güvende hissetme ve sevgi farkındalığı duygularını salgılatır. Yani kedi insana sakinlik katar, sakinlik oksitosin hormonu ve bu hormonda insana sevgi dolu olma hissini verir.
İlgili 28 soru bulundu
Kediler genel anlamda insanların enerjileri de hissederler. Tıpkı bebekler ve çocuklar gibi kimlerin kendilerini sevip sevmediklerini anlarlar. Kendilerini sevdiklerini hissettikleri insanlara karşı daha sıcak kanlı ve yakın olurlar. Özellikle de şefkatli bakışlar kedilerin son derecede hoşuna giderler.
Amerikan Sağlık Organizasyonu'nun araştırmalarına göre kediler kardiyovasküler hastalık risklerini azaltıyor. Kediler kan basıncını dengeliyor, kolesterol seviyesini düşürüyor ve obeziteden koruyor. Ayrıca yine başka bir araştırmaya göre, kedi sahiplerinin kalp krizi riski yüzde 40 azalıyor.
Hem çobanın ve hem de ev sahiplerinin vazgeçilmez bekçileridir. Aynı zamanda son derece sahibine bağlı ve sadık hayvanlardır. Kediler onlardan geri değildir. Özellikle evlerdeki yiyeceklere büyük zarar veren farelerden en büyük koruma görevini Allah kedilere vermiştir.
İslamiyet'te kediler 'temizlik' ile simgelenmiştir ve saygın bir yer edinmişlerdir. Hz. Muhammed'in bir kedi dostu olması Müslümanlar için bir övünç kaynağıdır.
Evde kedi beslemek sevaptır, çocuğun merhamet duygusunu geliştirdiği ve eve bereket getirdiği için Peygamber Efendimiz (S.A.V) özellikle tavsiye etmiştir. Nice evliya zatların, çoğunun etrafında kedilerin olduğu düşünülürse bu bir rastlantı olmasa gerek… Kedi beslemek sünnettir.
Kedilerin istediği tek şey sevgi ve güvendir. Bulundukları ortamda güven ve rahatlık var ise mutlu olurlar. Siz ne kadar tersini düşünseniz de kediler sahiplerini bir arkadaş olarak görürler. Kendilerini yanında rahat ve güvende hissetmiyorsa, evden kaçmaya ve mutlu olabileceği bir yer aramaya başlarlar.
Ancak, kısaca bahsettiğimiz başka bir nokta daha vardı; kediler "m” ve "n” harflerini içeren kelimeleri taklit etmeyi başarabiliyorlar. "Mama”, "anne” kelimelerini taklit edebilen kediler, işi sadece taklit etmekle sınırlı bırakmıyor, bunları kime karşı ve hangi durumda kullanacaklarını da öğrenebiliyorlar.
Kedilerin sahiplerini dinlemediği ve başlarına buyruk oldukları düşünülür. Yapılan yeni bir araştırmaya göre kediler sahiplerinin kendileriyle doğrudan konuştuğunu anlıyor.
Kediler genellikle sahipleri ve diğer arkadaşları için oldukça güçlü bir sevgi hissederler. Hiç kendinize "Kediler sahipleri hakkında ne düşünüyor?" diye sordunuz mu? Cevap, onlar bizim hakkımızda oldukça detaylı düşünüyorlar.
Böyle düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz… Çünkü kediler küresel ekosistemin vazgeçilmez bir parçasıdır. Onlar olmasaydı, yeryüzü kısa süre içinde kemirgenlerin istilasına uğrardı. Fareler ve sıçanlar tahıl stoklarımızı eritir, hastalık yayar ve bazı kuş türlerini de ortadan kaldırırlardı.
Baş, Omuzlar, Yanaklar ve Burun. Peki kediler vücutlarının hangi bölgelerini okşanmasından hoşlanır? Baş, çene ve boyun genelde en sevdikleri yerlerdir. Bazı kediler kuyruklarına dokunulmasından hoşlansa da bazıları kuyruklarına dokunulduğunda ürker ve hatta canı yanabilir.
Muhammed, kedisi Müezza'yı o kadar çok severmiş ki, Müezza bir gün sedirde oturan Hz. Muhammed'in giysisinin ucunda uyuya kalmış. Her kedi dostu gibi uyuyan bu güzelliğe kıyamayan Hz.
Kedi beslemek sünnettir. Resulullah efendimiz, "Kedi pis değildir, etrafınızda (evinizde) serbest dolaşsın buyurdu.
İslam geleneğinde, kediler temizliklerinden dolayı hayran kalınan hayvanlardır. Ritüel olarak temiz oldukları düşünülmektedir ve bu nedenle evlere ve hatta Mescid-i Haram dahil camilere girmelerine izin verilmektedir.
Kediler, çevreleriyle mükemmel şekilde iletişimdedir; insanların duyamadığı şeyleri duyar, göremediklerini görürler, örneğin 10 metre ötede havada süzülen bir toz parçası gibi.
Çünkü kediler nankör değildir, sadece diğer evcil hayvanlara göre daha özgürdür. Özellikle bir kedinin köpekle kıyaslanması durumunda kedilerin sadık olmadığı ve nankör olduğu algısı ortaya çıkmaktadır. Bu durum ise insanlarla kedilerin iç içe yarama hikayesinin köpekler kadar eski olmamasından kaynaklanır.
Doğayla ve farklı canlılarla olan enerji alışverişi biyolojik enerjimizi dengeler. İşten eve geldiğimizde bütün gün boyunca yüklendiğimiz negatif enerjileri evdeki kedi ve köpeğimizle paylaştığımız kısa sürede atıp rahatlamamız bu sebepledir.
Müezza (Arapça: معزة), söylenene göre İslam peygamberi Muhammed'in kedisidir. Muhammed, Uhud seferinde önlerine yavrusunu emziren siyah-beyaz bir Habeş kedisi çıkınca askerin güzergâhını değiştirmiş; dönüşte de bu kediyi sahiplenerek Müezza adını vermişti.
Kediler gerçekten şifacı varlıklardır. Aynı zamanda gözlemcidirler. Kediyi okşamanın yüksek tansiyonu dengelediğini pek çok kimse bilmez. Ayrıca onlar üzerinizdeki negatif enerjiyi çeker ve sizi rahatlatırlar.
Kedileri çok seven insanlara ''Ailurophile'' denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri