Bazı farklı değerlendirmeler var ise de genel kabul gören anlayışa göre bu letâifleri kısaca şöyle sıralayabiliriz: Kalp: Sol göğsün iki parmak altında çam kozalağı şeklinde bulunan et parçasını mahal edinen, yani maddî kalbin derûnunda hissiyatımızın merkezini teşkil eden mânevî latîfedir.
Önce kalpten başlanarak her latifede biner biner zikir çekilir. Nefs latifesiyle bir tur tamamlanmış ve altı bin çekilmiş olur. Tekrar kalbe dönüp ikinci tura başlanır. Binlik kaç turun gerektiği baştan tespit edilir ve hepsi tamamlanır.
Letaif-i sitte ve cesede toplu olarak letaif-i seb'a (yedi latife) de denir. Kalp sol, ruh sağ memenin iki parmak altında; sır sol, hafi sağ memenin iki parmak üstünde; ahfa göğsün ortasında; nefs alnın ortasında; dört unsur ise cesede dağılmış olarak bulunur.
Kalp zikrine 5.000 lafza-i celâl (Allah) diyerek başlanır, belirli zamanlarda 2.000 arttırılır. Bu zikirde dil damağa yapıştırılır, sükûnet içinde bulunularak ve sessiz olarak "Allah, Allah" denir. Bu zikirle ruhun güzel özellikleri ortaya çıkar, nefs yavaş yavaş ölür.
Latife kelimesinin çoğulu letaiftir. Tasavvufta mürşidin ve müridin kalbine feyz ve ilham yoluyla gelen ilahi nurların tamamına letaif denir.
İlgili 30 soru bulundu
Kalbi kendiliğinden zikreder hale gelince sâlike ruh latifesinin zikri telkin edilir. Zikrin tesiriyle kalbin bu ilâhî tecelliye mazhar olmasına “veled-i kalb” veya “vilâdet-i sânî” adı verilir.
Aslında çakra dediğimiz şey tasavvufta bilinen "letaif" kelimesinden başka birşey değildir. Eskiden bu noktalar üzerinde tespih çevirip zikir çekerlermiş.
Sûfî, önce “kalbine” (göğsün sol tarafına) yoğunlaşarak zikre başlar. Kalbi zikrin lezzetini hissedip zikre iştirâk eder hâle gelince “rûhuna” (göğsün sağ tarafına) yoğunlaşarak zikre devam eder. Ruh da zikre iştirâk edince bunu sırasıyla sır, hafî, ahfâ ve nefs izler.
Zikirler içerisinde en faziletli sözün 'Lâ ilâhe illallah' olduğunu belirten Peygamberimiz, bir hadis-i şerifinde, Câbir (r.a), naklettiklerine göre: "En faziletli zikir 'Lâ ilâhe illallah', en faziletli dua da 'el-Hamdülillâh'tır." (Tirmizî, Daavât 9) ifade edilmektedir.
Tesbih çekmek namazlardan sonra 33 kez subhanallah, 33 kez elhamdülillah ve 33 kez Allahu Ekber denilerek yapılmaktadır. Toplamda 99 tesbih tanesi çekilerek arkasından dua edilir. Tesbih Çekilirken Ne Söylenir? Tesbih çekilirken namazlardan sonra 33 kez subhanallah, 33 kez elhamdülillah ve 33 kez Allahu Ekber denilir.
Tesbih çekerek veya Kuran okuyarak, gün içerisinde zikir halinde olmak mümkündür. Allah'ı gönülden ananlar da zikir çekmektedir. Allah'ı hatırlatan tutum ve davranış içerisinde olmak bile zikre örnek gösterilebilmektedir. Mümin hayatının her alanında, zaman ve mekan fark etmeden zikir içerisinde olabilmektedir.
Bu ça- lışmada ele aldığımız Ahmet Mithat'ın Letaif-i Rivayat kitabındaki Çingene hikâyesinde yazar Ziba'nın hikâyesini anlatırken bazı değerlerin de vurgusunu yapmıştır.
-Göğüs kafesinin sol memenin iki parmak üstünde bulunan SIR letaifi, -Göğüs kafesinin sağ memenin iki parmak üstünde bulunan HAFA letaifi, -Boyun çukurunun iki parmak altın bulunan AHFA letaifi, -İki kaş arasında bulunan NEFS-İ NATIKA gibi letaifler (latifeler) nuraniyet kesb edip asıl makamlarına yükselecektir.
Bu zikr dilin damağa yapıştırılarak kalben "Allah, Allah" demekle yapılıyor. Kalben Allah'ı zikretmek bid'ad mıdır; dinen bir mahsuru var mıdır? Değerli kardeşimiz, Kalben zikretmek caizdir ve bid'at değildir.
Lâ ilâhe illallah zikri kalbi temizler ve nefsi terbiye eder... / Kerem Önder - YouTube.
- Zikir şeytanı uzaklaştırır ve ayrıca onun gücünü kırar. - Allah'ın rıza ve hoşnutluğunu sağlar. - Kalpte meydana gelecek olan üzüntü ve düşüncelerin uzaklaşmasına destek verir. - Zikir kalbin pasını silmek ile beraber kalbi tertemiz hale getirir.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: “Bir kimse her gün yüz defa, 'Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l–mülkü ve lehü'l–hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr.
Ayakta, oturarak veya yatarak Allah'ı anmakta, dua edilmesinde bir sakınca yoktur. Kur'ân-ı Kerîm'de, “Onlar ayakta iken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar.” (Âl-i İmrân, 3/191) buyrulmaktadır.
Bütün ibadetlerin özü Allah'ı zikir olduğu gibi gayesi de O'nu anmak ve hatırlamaktır. Hak Teâlâ yüce kitabını bizzat zikir olarak isimlendirir. (Hicr, 15/9.) “La ilahe illallah” kelime-i tehvidi hem imanın ikrarı hem de zikrin kendisidir.
Nefsin; nefs-i emmare, nefs-i levvame, nefs-i mülhime, nefs-i mutmainne, nefs-i razıyye, nefs-i merdıyye ve nefs-i kamile olmak üzere 7 mertebesi vardır. Bu mertebelere aynı zamanda “atvar-seb'a” da denmektedir.
Kalp, ruh, sır, hafî, ahfâ şeklinde sıralanan “letâif-i hamse”nin sonuncusuna verilen ad. “Atvâr-ı seb'a”nın da sonuncusuna ahfâ denilir. Nakşibendî-Müceddidiyye ve Hâlidiyye tarikatlarında seyrüsülûk usulü. Bu form aracılığıyla, sadece OSMANLILAR//8-mali-yapi maddesi ile alakalı mesajların iletilmesi rica olunur.
Vücuttan ayrı olması nedeniyle de, ruhun varlığı vücuda bağlı değildir, yani varlığını fiziksel beden olmasa da sürdürür. İnsan varlığının akla sahip ruhu var olduğuna ve maddeden oluşmadığına göre, hiçbir doğal süreçle yok edilemez.
“La ilahe illallah” dediğinizde bir nefsinizin giriş kısmına yani ajna çakraya dokunursunuz, o temizlenir sonra kalp çakraya dokunursunuz .
Cevap: Çakra ve aura gibi kavramlar, İslam dininde yoktur!
Kalp çakrası: Rengi yeşildir ve göğüs kafesinin tam ortasında yer alır. 10-12 yapraklı nilüfer çiçeği ile sembolize edilir. Huzurun, aşkın ve sevginin temsilcisidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri