1. Kabirde sorgu-sual: İnsan öldükten sonra kabre konulunca, münker ve nekir adında iki melek kendisine gelerek, "Rabbin kimdir, dinin nedir, Peygamberin kimdir?" diye sorular soracaklar ve imân ve salih amel sahipleri bu sorulara doğru cevap vereceklerdir.
Sorgu meleklerinin soruları arasında "Dinin nedir?", "Rabbim kim?" ve "Muhammed hakkında ne biliyorsun?" gibi sorular yöneltirler. Kişi müminse ona cennetten bir kapı aralanır ve kıyamet gününe kadar hürmet görür. Ancak kişi kafir ise, ona cehennem penceresi aralanır ve kıyamete kadar kabir dar gelir.
Bazı rivayetlerde kabirde ölüye sorulan sorular; "Rabbin kimdir, dinin nedir, peygamberin kimdir?" diye üçe çıkarılmıştır.
Ruhun cesetten bir derece sıyrıldığı rüya aleminde bile böyle ise; ahiret aleminde de ruh tamamen serbestleşeceğinden, insan kabirde herhangi bir dile muhtaç ve kayıtlı olmayabilir. Ahirette, Arapça bilmeyenler de Arapça konuşup anlayabilecekler.
Allah tarafından görevlendirilmiş "Nekir ve Münker" adlı iki melek itikatlarını incelemek için ölmüş kişinin kabrine birinci gece gelirler. Nekir ve Münker'in soruları kabirde ilk gecenin en zor hadisesidir. Bazı hadislerde bu iki melek için “kabrin iki bekçisi” diye tabirler kullanılmıştır.
İlgili 37 soru bulundu
Ölü, ruhun cesedinden ayrılmasından sonra öldüğünü anlamaktadır. Nitekim hadislerden de anlaşıldığı gibi, ruhun cesedden ayrılması ile nimet ve azap başlamaktadır.
2–3 gün: Karın derisinde renk değişikliği görünür. Gaz nedeniyle karın şişmeye başlar. 3–4 gün: Renk yayılır ve renksiz damarlar görünür hale gelir. 5–6 gün: Karın belirgin şekilde şişer ve deride kabarcıklar gözlenir.
Peygamberlere vahiy yoluyla bildirilen mesajlar, anlaşılması için kendi toplumlarının diliyle gönderilmiştir. Bu nedenle Hz. Peygambere de vahiy Arapça olarak indirilmiştir. Bir iletişim aracı olarak Kur'an'ın gönderildiği Arapça, tarih içerisinde normal bir dil olmanın ötesine taşınarak adeta kutsanmıştır.
Peygamberimiz bir hadislerinde, kendisinin Arap milleti içinden çıktığını, Kur'ân'ın Arap diliyle nâzil olduğunu ifade ederken, "Cennet ehlinin konuştukları dil Arapçadır" (Feyzü'l-Kadir, Hadis no:225 ) diyor.
Ahirette, Arapça bilmeyenler de Arapça konuşup anlayabilecekler. Dünyada kullandığımız dillerin farklı olması kabirde sorulan sualleri anlamamıza ve konuşmamıza mani olmaz. Çünküahiret âlemindeki işler, dünyadaki gibi sebeplere bağlı değildir.
Münker Ve Nekir Melekleri Ölen Kişiyi Sorguya Ne Zaman Çekerler? Münker ve Nekir melekleri ölen kişinin kabre koyulmasından hemen sonra sorgu için gelecekleri ayet ve hadislerde bildirilmektedir.
“Bütün insanlara kabir suali olacağını, Ehl-i sünnet âlimleri söz birliği ile bildirmektedir.
CEVAP : Kur'ân-ı Kerîm'dir. SUAL : Kıblen neresidir? CEVAP : Kâbe-i Muazzamâ'dır.
2- Nesai, ve Taberani ''Evsat''ta Ebu Eyyüp (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ''Kim, düşmana rastlayıp, öldürülüp veya mağlup oluncaya kadar sabrederse, kabirde sorguya çekilmez (bir daha zorluk görmez.)
Münker ve Nekir, İslam'da kabirde insanı ilk sorguya çekecek olan meleklere verilen isimdir. İsimleri Arapça çok değişik görünümlü anlamına gelmektedir. Bu melekler kabirdeki kişiye rabbi, dini ve peygamberi ile ilgili sorular sorarlar.
Evet, kabir hayatında azap görenlerin çığlıklarını hayvanlar işitir.
Soğuk ve sıcak olmadığı gibi hastalık ve yaşlanmak da yoktur. Oranın nimetleri bitip tükenmediği, her insanın payına düşen yer dünyadan kat be kat geniş olduğundan cennette insanlar arasında savaşlar, didişmeler, kavga ve çekişmeler de söz konusu değildir.
el Cevab: Ayetteki "onlara orada temiz eşler vardır" ifadesinden bu anlaşılıyor. Ama kadınlar için böyle bir ifade ayette ya da efendimizin sözlerinde yoktur. Cennet kadınlarının 16 yaşlarında erkeklerin de 30 yaş civarında olacağına dair rivayetler vardır.
İbadet; namaz, oruç gibi belli birtakım şekillerle gösterilir, ubudiyet ise, insanda daimî bulunması gereken bir durumu ifade eder. Bu zaviyeden baktığımızda, insan için cennette ibadet olmadığını, fakat ubudiyet manasının devam edeceğini söyleyebiliriz.
Hadislerde de kalem hakkında çeşitli bilgiler verilmiştir. Resûl-i Ekrem kalem hakkında şunları söylemiştir: Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.
En yüce varlık olarak inanılan, bütün kemâl sıfatları şahsında bulunduran ve her türlü noksan sıfatlardan uzak olan gerçek Ma'bud. Varlığı zorunlu olan tek yaratıcıya ait yüce bir isim. Bu isimle çağrılan bir başka varlık olmamıştır, olmayacaktır da.
Allahü teâlânın kıdem sıfatı da vardır. Yani evveli yoktur, yaratık, yani mahlûk değildir. Allah'ın yarattığı her şey mahlûk olur. (Allah, evveli olmayan, yani kıdem sıfatlı bir varlık, yani bir ilah yaratabilir mi?) demek tenakuz [çelişki] olur. Yaratılan şey yaratıktır, mahlûktur.
Nihat Hatipoğlu ile Sahur programında Zehra Demirci, "Ölen kişiler evlerine ziyarete gelir mi?" diye sordu. Hatipoğlu, "Tabii ki her şey Allah'ın müsaadesiyle olur. Ölü kendi kendine evini ziyaret edemez.
Ruh, evine her zaman gelir; ruh genellikle Cuma akşamları ve bayram akşamları gelir. O günlerde dua okunur ki, ruh ağlaya ağlaya gitmesin; güle güle gitsin. Olmadık zamanlarda evde sinek vb. canlılar dolaşırsa, bu birinin ruhu olduğuna yorulur. Ruh, kıyamet kopunca yerine yerleşir; suallere cevap verir.
Ceset yumuşaksa onun ardından ölümlerin devam edeceğine, • Ceset ağırsa ölenin çok günahının olduğuna, hafifse az günahı olduğuna, • Cesedin rengi siyahsa günahının çok olduğuna inanılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri