Hoşluk, güzellik ve incelik anlamına gelen zarâfet; kāl ve tavırdaki güzel görünüş, hareketlerdeki âhenkdâr güzellik ve inceliktir. Her türlü kapıyı açacak olan yegâne anahtarımız sabır ve nezâkettir. Her ahlâkî güzellikte olduğu gibi nezâket ve zarâfette de en güzel örnek Peygamber Efendimiz idi.
Zarafet şekil, çekicilik, durum, konuşma ve davranışlarıyla beğenilen, hoşa giden anlamına gelir. Zarafet dendiği zaman ilk akla gelen şey, kendimize ve başkalarına karşı olan davranışlarımızdır. Eğer kendinize karşı davranışlarınız güzel ve olumlu ise, toplumdaki davranış biçiminiz de öyle olacaktır.
Latafa, hem şirin ve hoş hem de soyut ve ruhani anlamına gelirken, letafetin sözlük anlamı güzelliktir. Letafet sahibi olan kişiler latif ve latife olarak nitelendirilir Ek olarak Latif ve Latife, ülkemizde en çok kullanılan isimler arasında yer almaktadır.
Nezaket (Nazik olmak); zorunluluk olmadan, kişinin aldığı terbiye sonucu geleneklere uygun, hoşgörülü, saygılı, barışçıl ve dürüst davranışın ifadesidir. Zarafet-İncelik (Zarif olmak); davranışın, tutumun , görünüşün, duygu ve düşüncelerin zarif ve ince olmasıdır.
14. yüzyıldan beri kullanılmakta olan zerafet, güzel ve alımlı olmak anlamına gelir. Her zaman herkese karşı kibar ve nazik olan zarafet sahibi kişiler ise zarif olarak nitelendirilir. Divan şairlerinin kaside, tahmis ve gazel türündeki eserlerde en çok işlenen konulardan biri zarafet olmuştur.
İlgili 44 soru bulundu
Zarafet kelimesinin kökeni Arapçadan gelmekte olup, anlamı “hoşluk, güzellik, incelik” demektir. Kişinin söylem, tavır ve hareketlerindeki incelik iş hayatını, sosyal çevresini, cemiyet hayatını şekillendiren, ona karşı saygı oluşturan bir meziyet, bir sıfattır.
Zariflik Ne Demek? Zariflik ise Türk Dil Kurumunun (TDK) resmi internet sitesinde yer alan Güncel Türkçe Sözlükte "Zarif davranış veya zarif olma durumu, zarafet" olarak tanımlanmaktadır.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan zarafet kelimesinin sözlük anlamı inceliktir.
Nezaket bir insanın sadece kendini değil, başkalarını da düşünmesi; kendini onların yerine koyması ve karşısındaki kişilere, onu görmek isteyecekleri şekilde görünmesi demektir.
Hoşluk, güzellik ve incelik anlamına gelen zarâfet; kāl ve tavırdaki güzel görünüş, hareketlerdeki âhenkdâr güzellik ve inceliktir. Her türlü kapıyı açacak olan yegâne anahtarımız sabır ve nezâkettir. Her ahlâkî güzellikte olduğu gibi nezâket ve zarâfette de en güzel örnek Peygamber Efendimiz idi.
Letafet, hoşluk, lâtiflik, yumuşaklık, hafiflik, cisimden alâkayı kesip bir çeşit nurâniyet kazanmak mânâsına geliyor.
Bir şeyin zarif veya nazik bir şekilde yapılması veya ifade edilmesi durumunu ifade eder. Kökeni: "Letafet" kelimesi Arapça kökenlidir ve "لُطَف" (lutf) kelimesinden türetilmiştir. Arapça'da zariflik ve naziklik anlamına gelir. Örnek Cümle: Onun letafeti ve nezaketi, herkesle iyi ilişkiler kurmasına yardımcı oluyor.
Zarafet, genellikle kadınlara yakıştırılan bir kavram. Çünkü zarif olmak, kadınların doğası gereği sahip olduğu bir özellik. Bu, elbette ki erkekler zarif değildir, anlamına gelmiyor. Nezaket kurallarına uyan, yaşamında insanlara değer vermeye ve saygı göstermeye önemli bir yer ayıran herkes, zarafet sahibi olabilir.
Arapça ẓrf kökünden gelen ẓarāfa(t) ظرافة “zariflik” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ẓarufa ظَرُفَ “zarif ve güzel idi, hoş göründü” fiilinin faˁāla(t) vezninde masdarıdır.
Nahif kelimesi gündelik yaşantıda çok sık kullanılan ve gündelik dile oldukça yerleşmiş bir sözcük olmakla birlikte TDK tarafından “ince, duygulu, hassas” ve “zayıf, cılız, çelimsiz” anlamlarıyla tanımlanmaktadır.
- Ziynet, süs.
incelik, güzellik, zariflik.
Bu sebeple de “kara kekik” olarak da anılmaktadır. Zahterin bitkisinin diğer adları kara kekik, zahter kekiği, zater, çıprıka ve taze kekiktir.
Nezaket, insanların birbirlerine zariflik, incelik ve ölçülü davranmaları veya birbirlerini incitmemek için gerekli özeni göstermeleri anlamına gelir. Nezaket, toplumda bireylerin birbiriyle olan gündelik ilişkilerinde uymaları gereken ölçülü davranış kurallarıdır.
Zarif olma durumu, incelik, zarâfet: Zürâfa bütün zarifliğini kaybetmiş, uzun boynu âdeta ip gibi incelmişti (Ahmet H.
Buna karşılık tek heceli olan demek ve yemek fiillerinde, söyleyişteki i ünlüsü yazıya da geçirilir: diyen, diyerek, diyecek, diyelim, diye; yiyen, yiyerek, yiyecek, yiyelim, yiye, yiyince, yiyip vb. Ancak deyince, deyip sözlerindeki e yazılışta korunur.
Asil veya soylu, bazı kültürlerde toplumun ayrıcalıklı en üst katmanına mensup kişi. Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan kimselere denir. Asil olma durumuna asalet veya soyluluk denir.
Arşimet noktası, Arşimet'in "bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım" sözüne istinaden kullanılan, çürütülemeyecek kadar kesin konular hakkında konuşurken dayanak noktası anlamında kullanılan bir terimdir.
Terim ve çoğulu Grekçe: χαρίσματα (karizmata) Grekçe: χάρις (charis) kökünden türemiştir, "zarafet" veya aslında "cazibe" anlamına gelir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri