Dinin kaynağı Allah olduğu gibi insandaki din duygusunun kaynağı da Allah'tır. Allah, yaratılış esnasında bu duyguyu insana yerleştirmiştir. Bu duygu, insanın tabii özelliklerindendir.
İslâm inancına göre dinin kaynağı Allah'tır. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem'den son peygamber Hz.
Din, kaynağı vahye dayanan ve insanın mutluluğunu amaçlayan bir kurallar sistemidir. İnsanın varoluşuyla birlikte gelen inanma ihtiyacına cevap verir ve inançlıların yaşamına anlam katar. İnsanın nereden gelip nereye gittiğini, bu dünyada niçin bulunduğunu cevaplandırmaya çalışır.
İslam inançları ve şeriatın ana kaynağı Kur'an'dır.
Dinî yaşayış bilişsel, duygusal ve davranışsal içeriklerle bir bütünlük arz etmektedir. Bireydeki din duygusu hem bilişsel hem de davranışsal boyuttaki birçok dinî davranışın kökeninde yer almaktadır. Dinî kuralların insan hayatında geniş ölçüde etkili olması, inancın duygusal karakteri ile yakından ilgilidir.
İlgili 41 soru bulundu
Merhaba, Dini inançlarımız doğuştan gelmez, doğduktan sonra çevrenin etkisiyle şekillenen bir durumdur. Ailemiz, çevremiz bizi hangi inançla yoğurursa o inanca sahip oluruz, diğer farklı inançlara sahip olanlar gibi. Hayır, doğuştan gelmezler.
Dinin, maneviyatın ve inanışın her biçiminin bireyin duyuş, düşünüş, duygu, tutum ve davranışları üzerindeki tesirlerini ele alan bir bilim dalıdır.
Müslüman bilginler dinleri, kaynağı bakımından ilahi dinler ve beşeri dinler olarak ikiye ayırırlar.
Dinin kaynağı akıldır. Akılla vahiy asla çelişmez. Aklın mutlak doğru ve zorunlu gördüğünü, vahiy de doğru görür.
İslam düşüncesinde selim akıl, doğru haber ve salim duyular herkes için geçerli olan nesnel bilgi kaynaklarıdır. İnsan bilgiye bu üç kaynağın birlikte işleyişiyle varır. Bunun yanında herkes için bağlayıcılığı olmayan sezgi, rüya, keşif ve ilham gibi öznel bilgi kaynakları da vardır.
Dinin değişmez iki kaynağı: Kur'ân ve sünnet.
Eski İran'da MÖ 1400-1200 arasında bir peygamber olarak kabul edilen Zerdüşt tarafından kurulan Zerdüştlük inancı, varlığını sürdürmeye devam eden en eski dinlerden ve kayıtlara geçmiş olan ilk tek tanrılı inançlardan biridir.
Dinin inanç özünde üç temel vurgu vardır: Allaha iman, nübüvvete-vahye iman ve ahirete iman.
Kur'an-ı Kerim'e göre bütün peygamberlerin tebliğ ettiği akidenin temeli tevhid inancına dayanmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de “İslam” olarak adlandırılan bu inancın omurgasını tevhid, nübüvvet ve ahiret inancı oluşturmaktadır. Akaid; İslam dininin temel esasları, inanılması zaruri hükümleri manasına gelir.
Dinler, insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve ona dünyadaki yaşam biçimini değiştirmesi için örnek niteliğini taşır. Dinin önemli olmasının nedeni, bu dünyada yaşama anlam katması, diğer ifadeyle anlamsız olmadığını göstermesidir. Her dinin kendi içerisinde farklı birçok kavramı bulunur.
İslâm inancına göre dini vahiy yoluyla bildiren Allah'tır; bütün gerçek dinler Allah'tan gelmiş ve safiyetlerini korudukları sürece yürürlükte kalmıştır. İlk insan aynı zamanda ilk peygamberdir ve kendisine bildirilen din de tevhid dinidir.
İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar; ki akıl erdiresiniz. Bakara Suresi, 269. ayet: Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
Allah akılla bilinir ama akılla tanınamaz. O'nu ﷻ tanımak için vahye, vahyi anlamak için Peygambere ﷺ
Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.
Bazı dinler semavi, yani kutsal, tek tanrılı ve bi kutsal kitaba sahip olan dinlerdir. Bildiğimiz gibi bu şekilde üç din vardır. Ama farklı inanışlar ve diğer mezheplerle birlikte dünyada tam olarak 4.3000 adet din olduğu kabul ediliyor.
Rapora göre dünyada 2,2 milyar Hristiyan (yüzde 32), 1,6 milyar Müslüman (yüzde 23), 1 milyar Hindu (yüzde 15), 500 milyon Budist (yüzde 7) ve 14 milyon Yahudi (yüzde 0,2) yaşıyor. Bunlara ek olarak Afrika, Amerika, Asya ve Avustralya'da geleneksel dinlere inanan 400 milyon kişi (yüzde 6) var.
Din ve inanç arasındaki ilişki insanlar için her zaman muamma olmuştur, birçok insan ikisinin aynı şey olduğunu zannetmektedir. Oysa ikisi aynı şey değildir. Din daha öncede bahsettiğimiz gibi objektiftir, inanç ise subjektif yanı oluşturmaktadır; inanç her canlı için ortaktır ve hepsi inanır ancak din seçime bağlıdır.
Bunlardan anlaşılıyor ki, Freud'a göre bireysel dindarlığın temelini, çocuklukta bir koruyucu olarak sığınılan babanın yüceltilmesi sonucu ortaya çıkan Tanrı inancı oluşturmaktadır.
Din psikolojisi alanı dini doğrular ve değerler hakkında varsayımlar ileri sürmeksizin psikolojinin bakış açısından dine yaklaştığını ve psikolojinin insanların dini inançlarını, değerlerini ve davranışlarını anlamayı nasıl zenginleştirdiğini incelediğini iddia etmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri