Matla, Divan edebiyatında bir şiirin ilk beyiti. Daha çok kaside ve gazel türleri için kullanılır. "Doğmak" anlamındadır. Matla beyti diğer beyitlerden ayrı olarak kendi arasında redifli ve kafiyeli iki mısradan oluşur.
İlk beyite "matla", matladan sonraki beyite "hüsn-i matla"; son beyite "makta", maktadan önceki beyite "hüsn-i makta" denir. En güzel beyite "beyt'ül gazel" ya da "şah beyit" denilir. Şairin "mahlas"ının geçtiği beyite "Taç Beyit" ya da "tahallüs" denir. Matla mısrası gazelin sonunda tekrarlanırsa "reddi matla" denir.
Kaside ve gazelin ilk beytine, matla denmektedir. Matla kelimesi, doğmak anlamını taşıyor. Matla beyti, kendi arasında uyaklıdır.
Bir beyitin ilk beyit olup olmadığını anlayabilmek için kafiyelere bakarız. Diğer beyitlerden farklı olarak, ilk beyit kendi içinde kafiyeli ve rediflidir. Diğer beyitlerde ise ilk dize farklı, ikinci dize kafiyelidir. Son beyitlere ise makta denir.
Beyit, iki mısradan meydana gelen nazım parçası. Batı edebiyatında beyte "kuple" denir. Divan edebiyatında nazım birimi sayılan beyit, aynı vezinde olan ve birbiri peşinden gelen iki mısradır.
İlgili 24 soru bulundu
Beyit iki mısradan meydana gelen nazım parçası. Batı edebiyatında beyite kuple denir. Divan şiirinin temel nazım birimidir. Aynı ölçüde ve anlamca birbiriyle ilgili yakın iki dizeden oluşur.
Şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit denir. Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir. Aruz ölçüsüyle yazılır.
Arapça byt kökünden gelen bayt بيت "1. ev, hane, 2. şiirde kıta" sözcüğünden alıntıdır.
Bir şiirin ilk beytine ise matla denir. Örnek Cümle: ''Bu şiirin makta beytini çok seviyorum.''
Arap nazım sisteminde en küçük nazım birimi. “Ev, çadır, oda, mesken, konak” mânalarına gelen beyit bir edebiyat terimi olarak aynı vezinde iki mısradan meydana gelen bir nazım birimini ifade eder.
Bu doğrultuda kümede bulunan mısraların sayısına göre ad alır. Böylece iki mısralık öbeklere beyit ismi verilir. Dört mısradan oluşmuş olan kıta veya dörtlük ile beraber, 3 ile 5 ve daha fazlası üzerine oluşan mısralar ise bent olarak bilinir.
Matla beyti diğer beyitlerden ayrı olarak kendi arasında redifli ve kafiyeli iki mısradan oluşur. Diğer beyitlerin ikinci mısrası matla beyitiyle kafiyeli olmak zorunda değildir. Matlanın kafiyesi genellikle tam veya zengindir.
Tek satırdır. ÖRNEK: Serin rüzgârlara pencereni aç!
Beyit: Aruz vezninin aynı kalıbıyla yazılmış, anlam bütünlüğü olan iki mısradan oluşan bir nazım birimidir. Bir şiirin parçası olmayan ve aralarında kafiye bulunmayan beyitlere müfred veya ferd; kafiyeli beyitlere mukaffâ veya musarrâ denir.
Şiir içindeki mısraların kümelenmesinden meydana gelen nazım birimi; kümede bulunan mısraların sayısına göre ad alır; – İki mısralık öbeklere beyit; – dört mısradan oluşanlara kıta veya dörtlük; – üç, beş ve daha fazla mısralı öbeklere bent denir.
Beyit: Divan şiirinde iki mısralık nazım birimidir. Arapça'da 'Ev' demektir. Divan Şiirinde ise iki mısralık (mısra:'Kapı' manasındaki karşılık gelir) nazım birimlerine denir.
Beyit kelimesi TDK'ya göre, anlam bakımından birbirine bağlı olan iki dizeden oluşturulmuş şiir parçalarıdır.
Şiirde sonları uyaklı, iki dizeden oluşan, kendi içinde bağımsız bir yapısı ve anlam bütünlüğü bulunan birimdir. Bir beytin her dizesi kendi içinde bir bütün olabildiği gibi, birinci dizedeki anlam ikinci dizede de sürebilir. Beyit uzun şiirlerde anlatım birimi olarak sık kullanılır.
Kasidelerde, son beyitte şairin mahlasının bulunduğu beyit taç beyit olarak isimlendirilmektedir. Eğer beyit, kafiyeli iki mısradan oluşuyorsa şairin adı ya da mahlasının bulunduğu beyit tac tâc beyit olarak isimlendirilir.
Kasidelerde şairin isminin yazıldığı bölüm taç beyit olarak isimlendirilir. Divan edebiyatında taç beyitlerin farklı şekilleri olabilir. Kasideler, din adamlarını, padişahları ya da toplumda saygı görmüş olan kişileri tanıtmak ya da övmek maksadıyla yazılır.
İlk beyit - matla, son beyit - makta, mahlasın geçtiği beyit - tac beyit adını alır. En güzel beyit, beytü'l - kasid olarak adlandırılır.
Sözlük anlamı “dörtleme, dörtlü duruma getirme” demektir. Bir gazelin beyitlerinin üstüne başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakta ikişer dize ekleyerek yazılan murabba'ya denir.
Bâkî, asıl adı Mahmud Abdülbâkî (1526 - 7 Nisan 1600), Osmanlı şair. Baki, Divan edebiyatı şâiri olup "Sultânü'ş-şuarâ" (Şairler sultanı) olarak anılmış, Türk edebiyatının en önemli isimleri arasında yer almıştır.
Beyitlerle yazılan nazım şekilleri gazel, kaside, kıta, mesnevi, muamma, lugaz ve müstezattır. 11. yüzyıldan sonra en çok yazılan nazım şekillerinin başında gazel gelir. Şairlerin farklı türlerdeki şiirlerini topladığı eserlere divan denir. Divanların tamamı kasidelerle başlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri