Hacerül Esved kokusu Hicaz esintilerinde baharat orjinli sert ağırlıkta kalıcı bir kokudur. Orta yaş ve üzeri grubunun kullanabileceği bir esanstır. Bazı âlimler kokunun insan üzerindeki olumsuzluğu giderdiğini belirtmişlerdir. Her surenin, her ayet-i kerimenin her esmanın ve hatta her harfin kendine has kokusu vardır.
Hacerül Esved'in kokusu, çok hafif ve belirgin değildir, çünkü doğal olarak oluşan bir kokusu yoktur.
Hacerü'l Esved taşı, 30 santimetre civarında bir çapa sahip olan oval bir taştır. Rengi çok koyu bordodur. Siyaha yakın bir tonda olması nedeniyle "siyah taş" anlamına gelen hacerü'l esved adıyla anılır. Kabe'nin duvarında, yerden 1,5 metre kadar yükseklikte bulunur.
İnanç Deylemî'nin Enes'ten rivayet ettiğine göre, İslâm Peygamberi şöyle demiştir: "Hacer-ü'l Esved, Allâh'ın sağıdır/sağ elidir, bu taşa el süren kimse, Allah'a isyan etmeyeceğine dair biat etmiş/söz vermiş olur." Günümüzde bu ifadenin mecaz/metafor bir ifade olduğuna inanılır.
317'de (930) Karmatî lideri Ebû Tâhir el-Cennâbî Mekke'de yaptığı katliam ve yağma sırasında Hacerülesved'i yerinden sökerek Hecer'e götürmüştür. Böylece Kâbe uzun bir süre Hacerülesved'siz kalmış, ancak hacılar tavaf esnasında Hacerülesved mevcutmuş gibi bulunduğu yeri istilâm ederek (aş.bk.)
İlgili 28 soru bulundu
Müslümanların kutsal mekanı Kabe'nin inşası sırasında Ebu Kubeys Dağı'ndan getirilen ve cennetten indiğine inanılan Hacer-ül Esved taşından zaman içinde kopan parçalar, Osmanlı Devleti döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından İstanbul'a getirildi.
"İslam tarihinde Hacer-ül Esved taşının önemi inkar edilemez. Hacer-ül Esved taşı hürmet görür ve mümkün olduğunca da Kabe'deki ziyaretlerde öpülmeye çalışılır. Hacer-ül Esved'in Resulullah Efendimiz tarafından öpülüp, saygı gösterildiği Hz. Ömer tarafından İslam tarihçesine intikal ettirilmiştir.
İslam dininde kutsal sayılan, cennetten geldiği ifade edilen ve ana parçası Kâbe'de yer alan "Hacerülesved" taşının 4 parçası, yaklaşık 5 asırdır İstanbul'daki Sokullu Mehmed Paşa Camisi'nde muhafaza ediliyor. Bir diğer parça ise Kanuni Türbesinde.
İbrahim Kabe'yi inşa ederken, bir melek ona yapının doğu köşesine yerleştirdiği Kara Taş'ı getirdi. Bir diğeri İbrahim'in Makamı olarak kabul edilen taştır. Kara Taş ve Makamı İbrahim'in, İbrahim tarafından yapılan yapının orijinal kalıntısı olduğuna inanılıyor.
Yezid'i halife olarak kabul etmeyen Mekkeliler Abdullah b. Zübeyr'e bey'at ettiler. Mekke'yi muhâsara eden Yezid'in ordusu yağlı fitiller atıp mancınıklarla taşa tutarak Kâbe'yi tahrip etti. Atılan bu taşlardan biri Hacerü'l-Esved'i üç parçaya böldü.
(ﺍﺳﻮﺩ) sıf. (Ar. seved “siyah olmak”tan esved) Siyah, kara.
Camın içinde beyaz impaktit parçaları (şok dalgasından anında oluşan yarı kumtaşı) var, ancak yüzey her zaman son derece sağlam ve kabarcıklarla dolu. Bu nedenle, Taş muhtemelen obsidyendir, ancak oldukça elle parlatılmış taşlı bir göktaşı olması muhtemeldir.
Abdullah b. Abbas'tan nakledilen (el-Muvaṭṭaʾ, “Ḥac”, 251) ve genel kabul gören rivayete göre Mültezem, Hacerülesved rüknü ile Kâbe kapısı arasında bulunan mekânın adıdır.
Bu hususta "Kâbe ve Mekke Tarihi" isimli eserde şu bilgilere yer verilir: Hz. Âdem cennetten yeryüzüne indirildiğinde Cenab-ı Hak melekler vasıtasıyla ona bir cennet çadırı gönderdi. Hacerü'l-Esved de bu çadırın içindeydi ve beyaz bir yakuttu.
Osmanlı Padişahı Birinci Ahmed devrinde tekrar tamir edilen Kâbe onsekiz yıllık bir aradan sonra şiddetli bir sel baskınıyla tekrar yıkıldı. Hacerülesvedin bir parçası kırıldı. Kâbe'nin, Dördüncü Murad'ın emriyle yapılan tamir ve inşasıyla birlikte hacerülesved de tamir edildi.
Sürekli farklı renkli örtüler ile kaplanan Kabe'nin örtüsü konusunda Abbasiler'in verdiği bir kararla Kisvenin sürekli değiştirilmesine son verilerek siyah renk üzerinde karar kılınmıştır.
Hazreti Adem ile Havva'nın yaşadığına inanılan İrem Bağları, mitolojik efsanelere de konu oldu. Ağrı Dağı'nın eteklerinde kurulu bu yeşil vadi çölün ortasında bir vahayı andırıyor, Yöre halkı, bu yeşil vadide bulunan birçok doğal meyve ağacının Hazreti Nuh'tan kaldığına inanıyor.
İslami literatüre göre Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından yaptırılmıştır.
Hz. İsmail'in getirdiği büyük taşı beğenmedi. Bunun üzerine. Hacerül Esved'in bulunduğu Ebu Kubeys dağı dile geldi.
İlk ve en büyük taş İstanbul,Süleymaniye Camii,Kanuni Sultan Süleyman Türbesi kapısının üstündedir. Diğer 4 taş, Sultanahmet Camii önündeki At Meydanı'ndan Kadırga'ya inen Şehit Mehmet Paşa yokuşu üzerinde ki Sokollu Mehmed Paşa Külliyesi (Kadırga) içindedir. 2 ayrı video da taşların görüntülerini paylaştım.
Hacer-i Esved'e dokunamamak hiçbir surette tavafta bir eksikliğe sebep olmaz.
Mescid-i Haramda Kâbe-i muazzamanın kuzey duvarı önünde bulunan ve annesi Hacer'in de kabrinin bulunduğu Hatim denilen yere defnedildi. İsmail aleyhisselamın mucizeleri: 1.
İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından inşa edilen Kabe, birçok kez saldırıya uğramıştır. Hz. Muhammed ve sahabesinin 630 yılında Mekke'yi fethetmesi ile birlikte Kabe'nin içindeki putlar kırılmış ve Hacerül Esved koruma altına alınmıştır.
Hacerü'l-Esved Cennetten mi geldi? Kâbe-i Muazzamanın kapısının sol tarafında yer alan ve tavaf başlangıcı olarak kabul edilen Hacerü'l-Esved'in Cennetten getirildiği hakkında sahih hadisler mevcuttur. Evet, Hacerü'l-Esved'in Cennetten geldiği kesindir.
Kâbe kapısı üzerinde: „Allah celle celaluhu, Muhammed“ ve; Hicr Suresi, ayet 46 „Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri