Somut sanat, Theo van Doesburg tarafından formülize edilmiş, 1930 yılında kendisinin sanat görüşü ile dönemin diğer soyut sanatçıları arasındaki farklılıkları tanımlamak için kullanılmış, geometrik soyutlamaya güçlü bir vurgu yapan bir sanat akımıdır.
Günlük dilde “somut kavram”, belli nesneleri, duyumlarımıza konu olabilen maddi varlıkları dile getiren kavramlar olarak tanımlanır. Sandalye, masa, bardak gibi, “Soyut kavram” ise, duyular aracılığıyla algılanamayan şeyleri dile getiren kavramlar anlamına gelir: Tanrı, adalet, özgürlük gibi.
Soyut sanat, sanatçının eserlerinde genel olarak doğada var olan gerçek nesneleri tasvir etmek yerine biçim ve renk kullanarak sanatsal gerçeklik düzleminde nesnelere ve betimlemelere yer vermesi olarak tanımlanmaktadır.
Soyut ve somut zıt anlamlı kelimelerdir. Beş duyu ile algılayabildiğimiz varlıklar somut varlıklardır. Gözle görülen, dokunulan, tadılan, madde haline sahip olan varlıkların somut olduğunu düşünebiliriz.
İlkokul çağında çocuklar “somut düşünme” basamağında bulunmaktadırlar. Bu evrede çocuklar gördükleri nesneler ve durumlar hakkında yorum yapabilirler fakat görmedikleri durumlar ve nesneler için yorum yapmaları pek olası değildir. Bu nedenle, bu dönemdeki çocuklar söylenenden çok, davranışlara dikkat ederler.
İlgili 17 soru bulundu
Somut isim, duyu organları ile tespit edilebilecek varlıklara verilen isim. Taş, su, kalem, köpek gibi kelimeler, somut isimlere örnektir.
Somut, 5 duyu organıyla algılanabilen şey, soyut karşıtı.
Soyut isim, soyut ad veya mana ismi; varlığı düşünce yoluyla kabul edilen, söylendiğinde zihinde belli bir görüntü veya tasavvur uyandırmayan bir kavramın adı: soy, ün, korku, söz, bilgi, gönül, kötülük, güzellik, doğruluk vb. Soyut olmayan, yani fiziksel varlıklara verilen isimlere ise "somut isim" denir.
Somut ve soyut anlamlı sözcükleri çalışırken nelere dikkat edilmelidir? Öncelikle sözcüklerin beş duyu organımızdan herhangi birine hitap edip etmediğine bakılmalıdır. Eğer beş duyu organımızdan birini ele alıyorsa sözcük somut, ele almıyorsa soyuttur.
Somut anlamlı bir kelime özellikle görme, dokunma, işitme ve tatma duyularından biri ile fark edilerek tanımlama yapılabilmektedir. Somut ve soyut anlamlı kelimeler birbirinin tersini ifade etmektedir.
Bu sanat türü, somut varlıklardan ve nesnelerden bağımsız olarak gerçekliğin doğrudan temsili yerine soyut kavramların ve duyguların ifadesine odaklanır. Bu sanatta, sanatçılar; renk, çizgi, şekil, form ve kompozisyon gibi görsel unsurları kullanarak soyutlamaya ve absürde yönelirler.
Türk sanatında soyut eğilimlerin sınıflandırılması şu şekildedir: Geometrik soyutlamacılar, lirik soyutlamacılar, geometrik nonfigüratifler, lirik nonfigüratifler.
Geleneksel ya da klasik olana göre farklı yorum ve algılanış niteliğindeki soyut sanat, farklı bir bakış açısından nesneleri ya da duyguları tasvir etmektir. Resim ile diğer güzel sanatlar arasındaki geçişkenlik her zaman olasıdır ve her bir sanat alanı diğeri üzerinde etkide bulunabilmektedir.
Soyutlamanın kelime anlamı; yalınlaştırmak, detaylardan arındırmak ve sadeleştirmektir. Soyutlama, bir düşüncenin genel özelliklerinden arındırılıp; özüne inme çabası olarak da değerlendirilebilir. Bu durum sanatçıların nesnel gerçeklikten ziyade içsel gerçekliğe yönelimin bir göstergesidir.
Beş duyu organı üzerinden algılanabilen durumlar somut anlam olarak ifade edilmektedir. Yani bunlar içerisinde Koklama, tatma, işitme, görme ve dokunma gibi duyu organları yer almaktadır. Bunlardan en az biriyle temas içerisinde olan varlıklar somut anlam üzerinden ele alınır.
Soyut düşünme, görüşler, simgeler ve elle tutulamaz, gözle görülemez öğelerle ilintili iken; somut düşünme, beş duyumuzla algılanabilen nesnelerle ilintilidir. Somut düşünme, dolaysız gözlenen nesnelere ya da özgül yaşantılara bağlı bir düşünme biçimidir.
Soyut, varlığı duyu organları algılanamayan, somut karşıtı. Soyut sanat, biçimler ve renklerin, temsili olmayan veya öznel kullanımı ile yapılan sanat.
Soyut, tümeldir. Belli bir anda bilinç ile algılanan ruhî bir olgu da somuttur. Çünkü tikel ve hakikîdir. Duyularımızla algılayabildiğimiz şeylere somut diyoruz; bunun sonucunda da insan somut, insanlık ise soyuttur diyoruz.
Soyut anlam örneklendirmeleri genel olarak duyguları ifade etmekte kullanılmaktadır. Duyguları beş duyu organımız ile hissedemeyiz ancak bu durumun var olduğunu hissedebiliriz. Bu duruma bir örnek vermek gerekirse; - "Ona olan nefretim hiç bitmeyecek" cümlesini inceleyebiliriz.
Soyut anlamlı sözcükler ise beş duyu organımız ile algılayamadığımız kavramlardır. Örnek: Sevgi, mutluluk, aşk, üzüntü, neşe, keder, ruh, iyilik, kötülük, insanlık, sinirli vs. Bu sözcükler düşünce yoluyla algılayabileceğimiz kavramları ifade eder.
Somut sanat, Theo van Doesburg tarafından formülize edilmiş, 1930 yılında kendisinin sanat görüşü ile dönemin diğer soyut sanatçıları arasındaki farklılıkları tanımlamak için kullanılmış, geometrik soyutlamaya güçlü bir vurgu yapan bir sanat akımıdır.
Görgü, bir bireyin kişiliğini etkileyen, tecrübe ile şekillendirdiği somut davranış biçimlerini ifade eder.
Soyut, fiziksel bir varlığı olmayan, varlığı yalnızca düşünce yoluyla kabul edilen isimleri ifade etmek üzere kullanılan bir kelimedir. Korku, üzüntü, sevinç gibi duygular; iyilik, doğruluk, dürüstlük gibi insana has özellikler soyut başlığı altında incelenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri