(Ne olur) Bizi Sırât-ı Mustakîme (dosdoğru Din çerçevesine ve istikamet çizgisine) hidayet buyurup (Hakka ve hayra ulaştır). Allahım, bizi doğru, muhkem, güvenli, mutedil yolda, İslâmî hayatta büyük hedeflere, hayırlara, büyük mükâfatlara ulaştır, önümüzü aydınlatan bilgilerle donat, bizi sebat ettir.
6-7. Bizi doğru yola, kendilerine (lütuf ve ikramda bulunarak) nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil. Bkz. 4/69 ve Allah'ın gazabına uğramış ve yok olup gitmiş kavimleri anlatan onlarca âyet.Doğru yolda olmak sadece dua ile olmaz. Allah'tan doğru yola ...
(Allah'ım!) Yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Sen'den yardım dileriz. Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz. Sadece Sana kulluk ederiz; yalnızca Sana ibâdet eder, bütün emirlerine kayıtsız şartsız itaat ederiz.
Bizi, (Îtikat, söz, iş ve ahlâkımızda) doğru yola ilet. (Bizi, İslâm dini ve Peygamber yolu olan hak yolda sâbit eyle...) Sen bizi doğru yol olan sırat-ı müstakime (ortayola) yönlendir. (Onda yürümeyi bize nasip et.)
Fatiha suresinde Kufe ekolüne göre “enamte aleyhim” kelimesinde durulmaz. Ondan dolayı da Secavend duraklarına göre oraya LamElif yazılmıştır. Fakat Medine ekolüne göre orası bir ayet başlangıcıdır. Yani diğer ayetlerde durulduğu gibi burada da durulur ve bir önceki kelimeden almadan devamı okunur.
İlgili 43 soru bulundu
veleddâllîn; Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba. uğrayanların ve delalette kalanların yoluna iletme"
"dalalete kapılanların " olarak motamot tercüme edilebilecek, müslümanların allah'ın sözü olduğuna inandığı kur'an-ı kerim'in ilk suresinin 7. ayetinin son kelimesidir. sonunda "amin" denir. deyimleşmiştir. bir işin istenildiği gibi olmadığı fakat öyle ya da böyle sona gelindiğini belirtmek için kullanılır.
“Allah dalâlette olanları bırakır ama dalâlette olanlardan kim Allah'a mülâki olmayı dilerse, Allah onları mutlaka Kendisine ulaştırır.” diyor. “ihdinas sırâtel mustakîm: Bizi Sana ulaştıran Sıratı Mustakîm'e ulaştır” demek. Allahû Tealâ mutlaka ulaştırıyor.
Sırat-ı Müstakim ifadesi, Fatiha Suresinin 6. ayetinde ''İhdinessirâtal mustakîm'' şeklinde geçer. Türkçe karşılığı ''bizi doğru yola ilet, bize doğru yolu göster'' olan sure, en faziletli dualardan biridir.
Sırat-ı Müstakim Ne Demek? Sırat ve müstakim kelimelerinin birleşmesiyle “apaçık ve dosdoğru yol” manası ortaya çıkmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de kullanım bakımından da yanlış ve aşırılıklardan uzak, dengeli ve orta yol anlamına gelmektedir.
“İyya kena'büdü ve iyya kenestain. “ Anlamı : De ki ; biz yanlız sana ibadet ederiz ve ancak senden yardım dileriz .
Hamd[4], Âlemlerin Rabbi[5], Rahmân[6], Rahîm[7], hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâliki Allah'a mahsustur. Ödül ve ceza gününün tek hâkimi. Ceza gününün mâlikidir.
Geçerli görüşe göre besmele sadece Fatiha Suresi ve dolayısıyla da Kur'an'ın ilk ayetidir.
Tercih edilen görüşe göre besmele sadece Fatiha suresi ve dolayısıyla da Mushaf'ın ilk ayetidir. Çünkü bu sayede surenin ayet sayısı yediye tamamlanır ve Hicr suresi 87. ayetteki ifade tasdik edilir: "Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kur'an'ı verdik" (Hicr, 87).
Fatiha Suresinin sırrının çok büyük olduğu alimler tarafından belirtilir. Alimler 7 gün üst üste okunması durumunda, kişinin dileklerini gerçekleştirebileceğini belirtirler. Hikmetleri arasında murada erme, doğruyu bulma, Allah'a yakın olma gibi durumlar bulunur.
Ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn? FATİHA SURESİ TÜRKÇE MEALİ; Bismillahirrahmânirrahîm Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur.
Fatiha Suresinde geçen Elhamdülillahi Rabbil Alemin, alemleri yoktan var eden Allah'a şükürler olsun demektir.
iyyake na budu şeklinde değil de iyyake na'budu şeklinde yazılması gereken ifade. fatiha suresinin beşinci ayetinin ilk cümlesidir ve sadece sana taparız anlamına gelir. ve iyyake nesta'in diye devam eder.
Sırat-ı Müstakim, başyazarlığını Mehmet Âkif'in yaptığı ve İslamcılık düşüncesinin kendini kurduğu, İslamcılık hareketinin tezlerini oluşturduğu haftalık yayınlanan bir İslami dergiydi. 1908-1925 yılları arasında, 641 sayı yayımlanmış ve 183. sayıdan sonra Sebîlürreşâd adıyla yayımına devam edilmiştir.
İhdina kelimesi fiildir. Mastarı olan hidayet kelimesi doğru yol anlamına gelse de fiilin anlamı hidayete erdirmek, doğru yola iletmek manasına gelir. Bu sebeple buradaki hidayet kavramının fiili olan ihdina kelimesi, doğru yolu değil, doğru yola ulaştırmayı, erdirmeyi ifade etmektedir.
arapça "bize doğru yolu göster, bizi doğru yola ilet" anlamına gelir.
Dalalet; “sapma, sapıklık, yanlış yolda gitme” gibi manalara geliyor. Bu yolda gidenlere ise “ehl- i dalalet” deniliyor. Fatiha Suresi'nin sonunda, “Bizi gazabına uğramış olanların (mağdub) ve dalalete düşünlerin (dallîn) yoluna değil, sırat-ı müstakime hidayet et.”
1▪ Ra harfinin harekesi üstün olduğu için kalın okunur. 2▪ Ze harfi esreli olduğu ve kendisinden sonra harekesiz ye harfi olduğu için medd-i tabi yapılarak yani bir elif miktarı uzatılarak okunur. 3▪ Sakin nun harfinden sonra ayn harfi geldiği için izhar yapılır. 4▪ Ra harfinin harekesi esre olduğu için ince okunur.
Namazda Fâtiha suresi okunduğunda “âmîn” demenin hükmü nedir? “Âmîn”, Yüce Allah'ın kabul etmesini temenni etmek amacıyla duanın sonunda söylenen sözdür. Hz. Peygamber (s.a.s.), duanın sonunda “âmîn” denilmesini tavsiye etmiştir (Buhârî, Ezân, 111 [780]; Müslim, Salât, 72-75 [410]).
“Sırâtallezîne en'amte aleyhim”: O da, peygamberlerin, sıddıkinlerin, şehitlerin ve sâlihlerin yoludur. “Gayri'l-mağdûbi aleyhim”: Gazaba uğrattığın Yahûdîlerin yoluna değil... “Veleddâllîn”: Senin doğru yolundan sapmış Hıristiyanların yoluna da değil...
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri