Irukandji denizanaları dünyadaki en küçük ve en zehirli kutu denizanalarıdır. Irukandji denizanaları Avustralya denizlerinde yaşarlar ve iğnelerini kurbanlarına fırlatarak Irukandji sendromu olarak bilinen semptomlara yol açabilirler. Yaklaşık bir santimetre küp büyüklüğündedirler.
Göçmen denizanası, Hint ve Pasifik okyanuslarına özgü bir tür olsa da ülkemizde Ege Denizi ve Akdeniz'de de görülür. Buz mavisi renklere sahip olan bu türün çapı 100 cm'ye kadar ulaşabilir. Zehirlidirler.
Turritopsis dohrnii, ayrıca bilinen adıyla ölümsüz denizanası, biyolojik olarak ölümsüz bir denizanası türüdür. Küçük bir denizanası türü olan dohrnii, Akdeniz ve Japonya sularında yaşar.
Kuzey Denizi ve Akdeniz'de görülen Pusula Denizanaları, Marmara Denizi'nde de görülmeye ve popülasyonları artmaya başladı. Özellikle Büyükçekmece Sahil kesimlerinde daha çok rastlanan bu denizanalarının zehirli oldukları biliniyor.
Drymonema dalmatinum; Akdeniz'in en büyük denizanalarındandır. Son derece rahatsız edici ve tehlikeli olan Drymonema dalmatinum zehirli denizanaları türlerinden birisidir.
İlgili 16 soru bulundu
Zehirlenmeler genel olarak lokal deri tahrişiyle kendini gösterir. İlk anda ortaya çıkan kaşıntı hissi birkaç saat içinde sona erer. Denizanasının uzantılarına temas eden bölge kızarır; su toplaması veya hafif bir kanama da görülebilir.
Denizlerimizde sayıları giderek artan denizanalarının bazı tehlikeli türlerinin geçtiğimiz yıllarda görünmesi paniğe neden olmuştu. Uzmanlar, Maviş denizanasının (Cotylorhiza Tuberculata) ege kıyılarında karşılaşılabilen orta zehirli bir denizanası türü olduğuna dikkat çekti.
Çoğu zaman denizanası sokmaları ciltte ani ağrıya ve iltihaplı izlere neden olur. Bazı sokmalar daha fazla tüm vücutta (sistemik) hastalığa neden olabilir. Ve nadiren de olsa hayati tehlike arz ederler. Çoğu denizanası sokması, evde tedavi ile birkaç gün veya hafta içinde iyileşir.
Kaydedilen en büyük örneği, 1870'te Massachusetts Körfezi'nde kıyıya vurmuş şekilde bulunmuştur. Çan kısmı (vücudu) 2,29 m ve dokunaçları 37 m uzunluğundadır.
Bir süre,diğer bir türü olan Turritopsis nutricula ile karıştırılan dohrnii türü, "biyolojik olarak ölümsüz canlılar" kategorisinde yer almaktadır. Bu gruptaki canlılar, fiziksel bir şiddete maruz kalmadıkları müddetçe asla ölmezler ve soylarını sonsuza kadar sürdürebilirler.
Ölümsüz Denizanası olarak bilinen Turritopsis Dohrnii, yeryüzünde asla ölmeyen tek canlı! Bilim insanları tarafından 'ölümsüz' olarak nitelendirilen bu denizanası, ölüme yaklaşacağını hissettiği zaman hücrelerini yeniliyor.
Çıkar çıkmaz ölürler. Karaya vurdukları anda hızlı bir ölüm gerçekleşir, kurtulma olasılıkları yoktur. Önce kuruma gerçekleşir, bu süreçte ağır bir su kaybı yaşanır ve en sonunda acı verici bir biçimde ölürler.
Denizanalarının beyinleri yoktur. Bunun yerine sinir sistemleri ışığa ve kokuya duyarlı şekilde gelişmiştir. Küçük balıklarla ve diğer küçük deniz canlılarıyla beslenirler.
Irukandji denizanaları dünyadaki en küçük ve en zehirli kutu denizanalarıdır. Irukandji denizanaları Avustralya denizlerinde yaşarlar ve iğnelerini kurbanlarına fırlatarak Irukandji sendromu olarak bilinen semptomlara yol açabilirler. Yaklaşık bir santimetre küp büyüklüğündedirler.
Çoğu insan denizde karşılaştığı bütün jelimsi ve yüzen denizel canlıları “denizanası” olarak tanımlar ve dahası hepsinin acı verdiğini düşünür. Fakat tüm denizanaları acı vermez; çoğu insanlar için zararsızdır, fakat dokunmaktan kaçınmak her zaman iyidir.
Öncelikle, denizanaları birer besin kaynağıdır. Derisırtlı deniz kaplumbağaları, penguenler ve bazı balık türleri denizanasıyla beslenir.
-Akşam ve gece saatlerinde yüzmeye, dalışa ya da şnorkel yapmaya gidiyorsanız yüzeyde bulunan deniz analarına dikkat etmeniz gerekmektedir. Deniz anaları ışıktan yararlanmak için ışığın azaldığı zamanlarda yüzeyde toplanırlar.
Denizanalarına herhangi bir şekilde temas edildiğinde nematosistler yakıcı kapsüllerinden dışarı çıkar ve dokundukları bölgede zehir etkisi gösterirler. Bu durumda denizanasının temas ettiği bölgeyi, patlamamış yakıcı hücrelerin bulunma olasılığına karşın, kesinlikle kaşımamak gerekir.
Latince ismi Velella velella olan bu denizanaları, günlerini açık denizlerde rüzgarların etkisiyle sürüklenerek geçiriyor. Bu nedenle “denizci denizanası” diye anılan canlılar, sürüklendiği yerlerde minik balıkları ve planktonları yakalıyor.
Dermatolog Arzu Eraslan, yaz mevsimiyle birlikte gündeme gelen deniz anası çarpması, böcek, örümcek, sivrisinek sokmalarına ilk müdahalede 'sıcak ya da soğuk' uygulamasının önemli olduğunu, ama karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Uzm. Dr.
ÇEŞMEDE DE GÖRÜLDÜ
Dr. Doğan Yaşar, sıcaklık artışı ve denizlerdeki kirlilikle birlikte denizanalarının daha sık görüldüğünün altını çizdi.
Çevre sakinleri, denizanalarının Foça'da bu kadar fazla olmasının sebebini kuzeyden esen rüzgarlara veya sıcak havalara bağlarken, bazı vatandaşlar ise denizanası artışının en önemli sebebinin deniz kirliliğinin yanı sıra kaçak avlanmalar olabileceğine dikkat çekti.
Denizanalarının göç esnasında akıntıyla hareket ettiğine dikkati çeken Sakallı, hayvanların fırtına ve beslenme kaynaklı kıyıya vurduğunu tahmin ettiklerini kaydetti.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri