En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Bazı alerji çeşitleri, ağır ve ani şekilde gerçekleşen ciddi bir reaksiyonu tetikleyebilmektedir. Bu durum tıp dilinde ''anafilaksi'' olarak bilinir. Hayati tehlikeye yol açabilecek bir durum olan anafilaksi, söz konusu kişinin şoka girmesine sebebiyet verebilir.
Alerjik reaksiyonlar bağırsakta, deride, sinüslerde, hava yollarında, gözlerde ve burun pasajlarında oluşabilir. Diğer durumlar için alerjik reaksiyonlar farklılık gösterebilir. Örneğin saman nezlesi, soğuk algınlığına benzer tahrişler yaratır, ancak nedenleri farklıdır.
Ayrıca, tedavi edilmeyen alerjik rinit, sinüzit, kulak enfeksiyonları, uyku bozuklukları ve baş ağrısı gibi komplikasyonlara neden olabilir. Ayrıca, uzun süreli burun tıkanıklığı, kronik sinüzit, horlama ve hatta uyku apnesi gibi solunum problemlerine de yol açabilir.
İlgili 18 soru bulundu
Alerjik olduğunuz bir madde ile karşılaştığınız zaman immun sistem onu tehlikeli görerek histamin adı verilen kimyasal ajanı salıyor. Bu histamin deride döküntü, baş ağrısı, hapşırma, burun akıntısı, deride şişme, bulantı ve diareye neden oluyor. En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur.
Alerjiden en çok etkilenen bölgeler şöyle sıralanabilir: Burun, gözler, sinüsler ve boğaz: Alerjenler solunduğunda, histamin salgılanması, burnun daha fazla mukus üretmesine, şişmesine ve iltihaplanmasına sebep olabilir. Bunun yanında şiddetli hapşırma, burun kaşıntısı da meydana gelebilir.
Alerjiler dünya genelinde çok sayıda kişiyi etkilemektedir. Alerjiler, özellikle çocuklarda yaygındır ancak yetişkinlik döneminde de ortaya çıkması nadir bir durum değildir. Bazı alerjiler kişi yaşlandıkça kendiliğinden geçme eğilimi gösterebilir, ancak birçok alerji ömür boyu devam eder.
En sık görülen bu hastalıkların yanı sıra strese bağlı olarak ortaya çıkan alerji, vitiligo, liken, hiperidrozis, uçuklar ve daha birçok deri hastalığı genellikle stres sonucu oluşmakta ve kişileri oldukça rahatsız edecek durumlar ortaya çıkarmaktadır.
Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.
Alerjik deri hastalıkları, günümüzde aşırı şehirleşme, olumsuz çevresel faktörlerin hızla artması, doğal beslenmeden giderek daha fazla uzaklaşılmasına bağlı olarak çocuktan yaşlıya kadar her yaş aralığında daha sık görülmektedir.
Beyni etkileyen kimyasal süreçlerin cilt altında yer alan sinir ağlarına etki etmesi, yansıması ile ortaya çıkan kaşıntı ise psikojenik kaşıntı olarak ifade edilmektedir.
Alerjik bir reaksiyon tipik olarak burun, akciğerler, boğaz, sinüsler, kulaklar, mide ya da ciltte oluşan semptomları tetikler. Bazı insanlar için alerjiler astım semptomlarını da tetikleyebilmektedir. En ciddi vakalarda, anafilaksi (alerjik şok) adı verilen hayatı tehdit eden bir reaksiyon meydana gelebilir.
Toplumumuzda besin alerjisine en sık yol açan besinler inek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık, ceviz, mercimek, buğday ve ettir. Daha az sıklıkla soya, nohut ve balık da alerjiye neden olabilir.
Çünkü alerjik rinit kronik yani tekrarlayıcı bir hastalıktır. İlaç tedavisi hastalığı tamamen düzeltmediği gibi hastalığın zamanla ilerlemesini, yeni bir alerji ya da astım gelişme riskini de engellemez. Dolayısıyla hastalar uzun yıllar giderek artan dozlarda ilaç kullanmak zorunda kalır.
Akut ürtiker besinler ya da ilaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar sırasında ortaya çıkabilir. Genellikle 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden geçer. Kronik ürtiker hastalarının ancak %25'inde şikayetler dış etkenlere bağlı olarak gelişmektedir.
Dr. Şahiner, "Alerjik hastalıkların doğal seyrini etkileyen ve alerjik hastalıkları tam anlamıyla ortadan kaldıran tek yöntem, alerji aşı tedavisidir." dedi.
ALERJİ TESTLERİNDE ÇIKMAYAN HİSTAMİN
Ama alerji bir türlü testlerde çıkmaz çünkü alerji testleri alerjik reaksiyonu ölçer, son aktif element olan Histamin düzeyini değil. Çocuklarda ve erişkinlerde görülen bu durumuna “Yalancı Alerji” deniyor.
Nadiren gerekirse prik ve kan testi yapılabilir. Prik deri testi (delme testi), intradermal deri testi (deri içi test), patch testi (yama testi) olmak üzere 3 çeşit deri testi vardır. Prik testi en sık kullanılan testtir. Genellikle ön kolun iç yüzüne yapılır.
En başta kaşıntı olmak üzere kızarıklık, kabarıklık, şişlik, egzama sıklıkla karşılaştığımız bulgulardır. Alerjik egzama, özellikle çocuklarda en sık görülen deri rahatsızlığıdır. Deride genellikle bebeklik döneminde başlayan kuruluk ve kırmızı kaşıntılı yamalar ile kendini gösterir.
Alerjiyi tetikleyen pek çok faktör vardır ve bunları şu şekilde sıralayabiliriz; Sık sık çikolata ve kakao tüketimi. Kızartma yemekleri sık tüketmek. Kola, kahve ve diğer kafeinli içecekler.
Limon bitkisinin suyu da alerjik kaşıntıları gidermede etkilidir. Kaşınan yere sürülerek yapılan bir masajla limon suyu hem kaşıntıya hem kızarıklığa iyi gelmektedir. Karanfil bitkisinin yağıda alerjik semptomların hafifletilmesinde oldukça iyi olmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri