Merkezi sinir sisteminin özellikle vestibüler, dokunsal veya propriyoseptif duyuları gerektiği gibi işleyememesi sonucu; duyuların ayrımı, modülasyonu, koordinasyonu veya organize edilmesinde güçlük ile kendini gösteren, hareketin planlanmasını zorlaştıran bir durumdur.
Konuşma, görme, işitme, dokunma gibi duyuların bir bütün olarak hareket etmediği ve çocukta farklı zamanlarda, farklı tepkiler oluşmasına yol açması halinde duyusal sorunlardan bahsedilebilir.
Duyu Bütünleme Bozukluğu Otizm Midir? Hayır. Duyu bütünleme bozukluğu bir hastalık olmayıp çeşitli hastalık veya tanılara eşlik eden veya bazı kişilerde bir hastalık olmaksızın görülebilen belirti ve bulgular topluluğudur. Otizm spektrum bozukluğu ise bir beynin gelişimsel bir hastalığıdır.
Duyusal İşleme Bozukluğu (SPD) bu duyuların hepsini etkileyebilir. SPD duyu organlarımızdan gelen bilginin sinir sistemi tarafından doğru olarak işlenememesinden kaynaklanır. SPD'li kişi ya çevresine karşı aşırı hassastır ya da yeterince hassas değildir.
Duyu Bütünleme bozukluğu olan bir çocuk, çevresindeki sözel veya sözel olmayan belirtileri, ipuçlarını okumakta zorluk çeker. Beyin-davranış bağlantısı çok kuvvetlidir. Duyu Bütünleme Bozukluğu olan bir çocuğun disorganize bir beyni vardır, bu da pek çok davranışının disorganize görünmesine yol açar.
İlgili 43 soru bulundu
Fakat duyu bütünleme bozukluğu olan çocuklar genellikle bulunduğu ortama uyum sağlamakta zorluk çekmesi dışında öğrenme ve gelişimlerinde de sorunlar ortaya çıkar. Duyu bütünleme bozukluğu aslında her yaş grubu çocuklarda gözlemlenebilir. Hemen tedavi edilmezse ilerleyen yaşlarda da bozukluk devam eder.
Duyusal hassasiyet, çevreden ve vücuttan beyne iletilen duyusal uyaranlara karşı düşük eşiğe sahip olunmasıdır. Duyusal hassasiyeti olan bireyler uyaranlara karşı aşırı hassasiyet gösterirler ve rahatsız olurlar. Duyusal kaçınma, duyusal hassasiyeti olup bu durumun farkında olan kişilerin uyaranlardan kaçınmasıdır.
Bu dönemdeki duyusal gelişim, genel sağlık ve esenlik için oldukça önemlidir. Çocuğun öğrenmesinin ve algılamasının temelini oluşturur. Duyu gelişimi, diğer gelişim alanlarının gelişiminde de önemli bir role sahiptir ve beyin gelişiminin anahtarı olarak kabul edilir.
Duyu bütünleme kursu alanında uzman kişiler tarafında verilen bir eğitim içermektedir. Bu kurslarda yoğun bir eğitim programı içermekle birlikte sadece fizyoterapistler, ergoterapistler veya konuşma ve dil terapistleri tarafından terapi olarak uygulanabilmektedir.
Konuşma gecikmeleri, bazı endişelerin nedeni olabilir, ancak her zaman bir otizm işareti değildir.
Otizmli çocuk empati kurmakta zorlanır. Somut düşünce yapısına sahip olduklarından söylenen her şeyi anlayamazlar. Neden sonuç ilişkisi kuramaz, deyimleri mecazi anlamları ile değil somut olarak anlarlar.
Duyu bütünleme süreci anne karnında başlar. Yaşamın ilk ayları ve yıllarında daha fazla olmak üzere çocukluk ve erişkinlik dönemlerinde devam eder. Bu nedenle duyu bütünleme terapisi için alt ve üst yaş sınırı yoktur. Bununla birlikte duyu bütünleme bozukluğu en sık çocukluk çağında görülür.
Duyu bütünleme terapisi oyunlar eşliğinde sinir sisteminin gelişimini sağlarken; çocuğun, iletişim, duygusal ve fiziksel gelişimi ve öğrenme ile ilgili sorunlarını gidermeyi ya da en aza indirgemeyi hedefler.
Duyu Bütünlemesi
Jean Ayres duyu bütünlemesini “duyuların aracılığıyla edinilen bilgilerin işlenip kullanıma hazır hale getirilmesi amacıyla organize edilmesi/düzenlenmesi”2 olarak tanımlar. Duyu bütünlemesi, duyuların algılamaya dönüştürülmesini içeren bir süreçtir.
Duyusal oyun nedir? Dokunma, tatma, görme, işitme, koklama gibi beş duyudan en az birini içeren, çocukların merakını ve keşif isteğini teşvik eden aktivitelere duyusal oyun denir. Birçok farklı şekilde yapılabilecek duyusal aktivitelerde sonuca değil, çocuğun yaşadığı duyusal deneyime odaklanılır.
Duyu- Motor dönemi (0-2 yaş)
Bebek bu aşamada dış dünyayı keşfetmede duyularını ve motor becerilerini kullandığından bu döneme “duyu- motor” denilir. Başlangıçta çocuk kedisini çevresinden ayıramaz ve ne kendisinin ne de çevresinin başlı başına varlıklar olduğunu kavrayamaz, kendisine dönüktür.
Duyusal alanlar koku, tad, dokunma, görme, işitme, propriyosepsiyonu (vücudunuzun uzayda nerede olduğunu bilmenin farkındalığı) ve vestibüler (iç kulak, denge) kullanmayı içerir. Tüm bu duyular genel duyu bütünleme için birlikte çalışır.
Duyu Bütünleme Bozukluğu, merkezi sinir sisteminde oluşur. Beyin, gelen duyusal uyarıları alamaz, organize edemez ya da bu verileri yorumlayarak anlamlı ve tutarlı bir cevap oluşturamaz ise günlük yaşam zorlaşır ve öğrenme kısıtlanır. Aslında hepimiz günlük hayatta duyu bütünleme bozukluğu yaşarız.
Öğrenme güçlüğü olan bireylerin motor ve duyusal problemleri vardır; duyu bilgilerinin algılanması ve bütünleştirilmesinde zorluk çekerler. Duyusal uyaranları bütünleştirememe davranışsal ve öğrenme problemlerine neden olur. Bu durum “Duyu Bütünleme Bozukluğu” olarak tanımlanır.
Duyuşsal davranış: İnsanın duyguları ile öne çıkan davranışlara duyuşsal davranış denir. O konuda birçok farklı güdü, yönelim, eğilim ve istek ile arzular duyuşsal davranış olarak bilinmektedir.
Duyusal Yoksunluk: Duyu girdisinin şiddeti ve çeşitlerindeki mutlak bir azalma veya yok olmadır (1). Duyusal çevrenin kısıtlanmasının davranış üzerinde derin ektiler bırakabileceği uzun zamandır bilinmektedir.
Ergoterapi bir sağlık bilim dalı, duyu bütünleme terapisi ise ergoterapistlerin uyguladığı terapi yöntemlerinden biridir. Duyu bütünleme terapisi ve ergoterapi arasındaki fark birinin meslek birinin terapi yöntemi olmasıdır. Ergoterapi, üniversitelerin 4 yıllık sağlık bilimleri fakültesinde yer alan bilim dalıdır.
duyusal ne demek? Duyu ile ilgili. En küçük bir uyarıma tepki gösteren. Duyularla alınan hazlara ilişkin olan.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri