Deride yer alan duyusal reseptörler tarafından algılanır. Dokunma duyusu anne karnında gelişen ilk duyudur. Bu duyumuz temas ettiğimiz nesnelerin şekil, boyut ve ağırlığı hakkında bize bilgi verir. Bunun yanında sıcak-soğuk algımızla da ilişkili olup beklenmedik dokunmaları algılayarak korunmamızı sağlar.
Ad. deri üzerine yapılan değme, vurma, bastırma, çekme gibi etkileri alan duyu.
Vücudunuzda cildin altında yaklaşık 5 milyon dokunma reseptörü vardır. Acı, dokunma, sıcaklık ya da basınç hissettiğinizde, bu reseptörler nöronlara elektrik sinyalleri gönderir ve bu sinyaller sonrasında omurga üzerinden beyne iletilir. Bu reseptörlerin temel görevi vücudu korumaktır.
Duyusal hassasiyet, çevreden ve vücuttan beyne iletilen duyusal uyaranlara karşı düşük eşiğe sahip olunmasıdır. Duyusal hassasiyeti olan bireyler uyaranlara karşı aşırı hassasiyet gösterirler ve rahatsız olurlar.
Deri; basınç, sıcaklık, sertlik, yumuşaklık, yüzeylerin pürüzlü veya düzgün oluşu gibi özellikleri algılayan dokunma duyusu organıdır.
İlgili 35 soru bulundu
Dokunma duyusu
Gebeliğin 8'inci haftasında başlar. Dokunmanın ilk hissedildiği noktalar; ağız çevresi ve yanaklardır. Gebeliğin 12'nci haftasına doğru el ayaları ve genital bölgede dokunma hissini algılayan sinirler gelişir. Karın derisi ve kalçalar gebeliğin 17'nci haftası civarında dokunma duyusunu algılamaya başlar.
Dokunma duyusu deride bulunan reseptörler aracılığı ile alınır ve merkezi sinir sistemine iletilerek ağrı, sıcaklık, basınç gibi çeşitli duyuların algılanmasını sağlar.
Dokunsal hassasiyetin, beynin dokunsal girdiyi işleme biçiminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu hassasiyeti taşıyan kişiler için temas, kişiye eziyet hissettirir ve mümkün olduğunca dokunmadan kaçınır.
Duyusal Diskriminasyon (Ayırt Etme) Disfonksiyonu, duyusal bilginin önemli özelliklerini işlemleme ve yorumlamadaki zorluklardır. Kişinin başının hangi pozisyonda olduğunu, hareket durumunu(hareketli/durgun), hangi yöne hareket ettiğini ayırt etmesi hareket bilgisinin ayırt edilmesine örnek olarak gösterilebilir.
Duyu Bütünleme bozukluğu olan bir çocuk, çevresindeki sözel veya sözel olmayan belirtileri, ipuçlarını okumakta zorluk çeker. Beyin-davranış bağlantısı çok kuvvetlidir. Duyu Bütünleme Bozukluğu olan bir çocuğun disorganize bir beyni vardır, bu da pek çok davranışının disorganize görünmesine yol açar.
Deri: Dokunma duyu organıdır. Bütün farklı nesnelerin sert ya da yumuşak, soğuk veya sıcak gibi özelliklerini anlama olanağı tanıyarak hayatta kalma imkanı verir.
Dokunma duyusunu beslemek ve geliştirmek adına dokunma sepetleri, dokunma yastıkları, dokunma kartları, dokunma kitapları vb gibi malzemeler kullanılabilir.
Dünyayı algılamamız için beş duyu organımız bulunmaktadır. Bunlar görme, duyma, tatma, koklama ve dokunma duyularıdır.
Elimizin ya da bedenimizin herhangi bir parçasının bir yüzeye dokunması aktif dokunma, veya birinin ya da bir şeyin bedenimize teması pasif dokunmadır.
Dokunma Duyusu
Vücudumuzu saran deri sayesinde cildimize temas eden her şeyi algılayabiliriz. Özellikle nesnelerin ısısını ve şeklini ayırt edebiliriz. Derimiz dokunma dışında vücudumuzu dış etkenlere karşı koruma işlevini de görmektedir.
Duyusal İşleme Bozukluğu (SPD) bu duyuların hepsini etkileyebilir. SPD duyu organlarımızdan gelen bilginin sinir sistemi tarafından doğru olarak işlenememesinden kaynaklanır. SPD'li kişi ya çevresine karşı aşırı hassastır ya da yeterince hassas değildir.
Duyu bütünleme bozukluğu tipik olarak küçük çocuklarda görülür. Çocukların çoğunluğu, dışarıdan gelen uyaranlara adaptasyon ve motor planlama yeteneklerini geliştiren duyu bütünlemeyi günlük, olağan çocukluk aktiviteleri esnasında kazanırken bazı çocuklarda duyu bütünleme yeteri kadar gelişemez.
Hayır, duyu bütünleme bozukluğu zamanla geçmez veya kendiliğinden düzelmez. Ancak birey yaşadığı zorluklara karşı zaman içinde çeşitli uyum mekanizmaları geliştirebilir.
Bu süreç yaşamımız boyunca devam eder, ancak hayatımızın özellikle ilk iki yılında duyusal kanallarımıza yoğun iş düşer. Bebekler bu yıllarda 'duyusal motor dönem' dediğimiz, duyusal kanallarından gelen bilgilere daha fazla odaklanıp bunları hareket cevabına dönüştürdüğü bir dönemden geçer.
Dokunma Hassasiyeti Nedir? Dokunma hassasiyeti olan çocuklar dokunma reseptörleri tarafından algılanan uyaranın normalden fazla ve yoğun olarak algılar. Bunun sonucunda dokunma duyusuna karşı duygusal ve aşırı tepki verirler.
Öğrenme güçlüğü olan bireylerin motor ve duyusal problemleri vardır; duyu bilgilerinin algılanması ve bütünleştirilmesinde zorluk çekerler. Duyusal uyaranları bütünleştirememe davranışsal ve öğrenme problemlerine neden olur. Bu durum “Duyu Bütünleme Bozukluğu” olarak tanımlanır.
Etrafımızla iletişim ve sosyal beceriler için gereklidir. Güvende hissetmemizi sağlar. Dokunma duyusunun 2 bileşeni vardır. İlki, potansiyel zararlı olabilecek durumlara karşı uyaran, koruyucu taktil duyu sistemi, ikincisi de hatırlama ve dokunuşların anlamlarını ayırt etmeye yarayan ayırt edici taktil duyu sistemidir.
Ağız içi enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonları, kulak enfeksiyonları, diş enfeksiyonları ve sistemik enfeksiyonlar; örneğin HIV enfeksiyonunda tat alma bozukluğu görülmektedir. Pek çok antibiyotik, allerji ilaçları , antidepresanlar ve çeşitli psikiyatrik ilaçlar tat alma bozukluğu yapar.
duyularını spinal korda ve oradan da beyine taşırlar. Spinotalamik yol ağrı, sıcaklık ve kaba dokunma duyusunu taşır, posteriyor kolon ise pozisyon, ince dokunma ve titreşim duyularını taşır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri