Damak kanseri, damaktaki hücrelerin anormal bir şekilde büyüyüp tümörleşmesi sonucu meydana gelir. Damak kanserine neden olan birçok farklı faktör bulur. Bu durumun en sık görülen sebeplerinden bazıları arasında; yetersiz ağız-diş bakımı ve damağın, protez ve çeşitli diş tedavilerinden sonra tahriş olması yer alabilir.
Damakta oluşan pamukçuk gibi hastalıklar, damak şişmesini oluşturmaktadır. Bu nedenle temiz gıdaların tüketilmesi ve ağız bakımının ihmal edilmemesi gerekir. Vücudun susuz kalması, damakta kuruluğa neden olur ve uzun süre susuz kalan kişilerde bakteri üremeye başlar. Bu durum ise damağın şişmesine sebep olur.
Erken teşhiste tedavisinde yüksek başarı sağlanabilen damak kanserini teşhis edebilmek için; hastaya kan testleri yapılır. Ağız içine bir iğne yerleştirilip hücreler şırıngaya çekilir ve mikroskop altında hücrelerde kanser olup olmadığına bakılır.
Pleomorfik adenom ya da benign mikst tümör, tükrük bezlerinin en sık görülen tümörüdür ve sıklıkla parotis bezinde görülür. Minör tükrük bezleri içerisinde en sık sert damakta görülür. Pleomorfik adenom, ağrısız, yavaş büyüyen şişlik şeklinde kendini gösterir.
Damak kanserinin oluşmasında farklı nedenler bulunmaktadır. Damağın sert veya yumuşak arka bölgesinde oluşabilir. Hijyen eksikliği bu hastalığın oluşmasına ortam sağlar. 60 yaş üstünde, ileri yaş ve sürekli sigara, alkol kullanan kişilerde damak kanseri görülme oranı daha fazladır.
İlgili 21 soru bulundu
Damak kanseri, erken tespit edildiği takdirde iyileşme oranı yüksek bir kanser türüdür. Ancak, oluşan şikâyetlere rağmen gerekli kontroller yaptırılmaz ve tedaviye geç kalınırsa hastalık, diğer organlara yayılıp, daha ciddi bir boyuta dönüşebilir.
Kanserler, Kulak-Burun-Boğaz ve Baş-Boyun cerrahlarının uzmanlık alanına giriyor. Erkeklerde kadınlara göre 2 kat daha fazla görülen ağız kanserlerinin erken dönemde fark edilebilmesi için düzenli olarak doktor ve diş doktoru muayenesinden geçmek gerekiyor.
Damak şişmeleri yediğiniz bir yiyecekten veya sıcak bir içecekten olabileceği gibi ciddi rahatsızlıklarında bir belirtisi olabilir. Damak şişmesinin diğer nedenleri arasında damak apseleri ve tükürük bezi tümörleri olabilir. Damak şişliği ileri derecede olan bir kişi için tahliller ve kontroller hemen yapılmalıdır.
Ağız Kanseri hastalarının %95'inin 40 yaş üzerindeki bireyler oldukları ve hastalığın teşhisi sırasındaki ortalama yaşın 60 olduğu bilinmektedir.
1 aydan uzun süreli geçmeyen ağız içi lekeleri vücudun herhangi bir yerinde kanserin habercisi olabilir. Uzun süredir ağızda bulunan ve geçme belirtisi göstermeyen şişlik ve lekeler, ağız içi veya dudaktaki ağrı vermese de iyileşmeyen herhangi bir çatlak, şişlik veya ülser ağız kanseri için ilk belirti olabilir.
Ağız kanseri tedavi edilmediği takdirde yakınında bulunan sağlıklı dokulara, kan damarlarına, lenflere, sinirlere ve kemiğe kadar yayılarak durumu daha riskli bir hale getirebilir.
Damakta meydana gelen yaralar ağzın herhangi bir yerinde (dudak, diş etleri ve damak) görünebilen küçük ülserlerdir. Bu küçük şişkinlikler genellikle yüksek ateş, mide problemleri veya ağız enfeksiyonlarının sonucudur ancak diş prosedüründen sonra da ortaya çıkabilir.
Eğer diş etleri sürekli kanıyorsa, şişmişse, diş etleri çekilmişse ve bunun sonucunda dişlerde sallanma veya yer değiştirme varsa, ağızda kötü koku veya tat varsa mutlaka bir periodontoloji uzmanı diş hekimine başvurulması gereklidir.
Sert damak kanseri, ağız çatısının kemikli kısmını oluşturan hücrelerin zamanla lezyon ve tümör oluşturmasıyla başlayan bir kanser türüdür. Ağzın ön kısmında yer almasına rağmen baş ve boyun kanseri olarak kabul edilmektedir.
Ağız kanseri, erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, tedavi sonrası düzeltilmesi mümkün olmayan yüz ve ağız deformiteleri, hatta ölümlere neden olabilir. Diş hekimine düzenli aralıklarla gidilmesi, ağız kanserlerinin erken dönemde saptanması açısından da önemlidir.
Ağız Kanseri Taraması
Ayrıca panoramik röntgen, ağız kanseri riskinin belirlenmesine yardımcı olabilir.
Lipomlar sık görülen yumuşak doku tümörlerinden olmakla birlikte oral ve maksillofasiyal bölgede nadir olarak gözlenirler. Genellikle yavaş büyüyen, ağrısız, asemptomatik sarımsı submukozal lezyonlardır.
Damak Yarasının tedavisi için gargara sıklıkla önerilen bir yöntemdir. Gargara tuzlu su, sirke ya da karbonat ile yapılabilir. Bunun dışında yoğurt da damak yaraları için önerilmektedir. Buz ise yaranın ağrısını azaltmak ve ağrılı bölgeyi uyuşturmak için iyi bir çözüm olabilir.
Anatomik özellikleri
Üstte: Damak (Paltum) bulunur. Paltum, iki kısımdır; Önde Sert damak (paltum durum) arkada yumuşak damak (paltum molle) bulunur. Sert damak, maksilla nın alt parçası olup ağız boşluğunu burun boşluğundan ayırır.
Kanserin ağız içerisindeki kaynaklandığı alt bölgeye göre değişen oranlarda boyundaki lenf damarlarına sıçrama (lenfatik metastaz) görülebilir. Ağız içerisinde en çok lenf damarına sıçrama olasılığı ağız tabanı kanserinde görülür (%50). Ağız tabanını dil retromolar, bukkalkanseri takip eder.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri