Asbest (amyant), beyaz toprak olarak da bilinen, ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, yapısal özellikleri açısından esnek, lifli yapıda bir mineraldir. Mesleksel asbest maruziyeti: Asbest sanayide pek çok endüstri kolunda kullanılmıştır.
Akciğer zarı akciğerin üzerinde bulunan koruyucu bir yapıdır. Bu yapıdan gelişen kansere mezotelyoma adı verilmektedir. Bu hastalığa “beyaz toprak hastalığı” adı da verilir.
Pekmez toprağı bulmaca cevabı; 'MARN' olarak yazılmaktadır.
Kötü huylu bir tümör olan Mezotelyoma; kalp, akciğerler ve karın bölgesindeki organları çevreleyen zardan kaynaklanan bir hastalıktır. Diğer adı “Akciğer zarı kanseri” olan mezotelyoma, genellikle asbest adındaki kanserojen minerale maruz kalan kişilerde görülmektedir.
Diyarbakır, Tokat, Kütahya, Sivas, Konya, Yozgat, Eskişehir, Muğla, Malatya, Çorum, Elazığ ve Adıyaman'ın bazı köylerinde asbest saptanmıştır. Asbeste maruz kalan kişilerde ortaya çıkabilecek en önemli hastalık mezotelyoma olarak adlandırılan akciğer zarının kanseridir.
İlgili 30 soru bulundu
Evde asbest nasıl anlaşılır? Mikroskobik liflerden oluşan asbestin ne yazık ki gözle görülebilmesi mümkün değil. Asbest yalnızca laboratuvar ortamında tespit edilebilir. Asbestten şüphelendiğimiz takdirde, ilgili belediyeye ve ALO 170 üzerinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na asbest şüphesini bildirmek gerekir.
Kahramanmaraş merkezli 10 kenti etkileyen depremin ardından yıkılan binlerce bina görünmeyen tehlikeler barındırıyor. Yıkılan binalarla birlikte yüksek miktarda asbest yayıldığı belirtiliyor.
Mezotelyoma, temel olarak halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle bilinen asbestin yol açtığı akciğer zarı ve karın zarı kanserine verilen addır.
Plevra, göğüs boşluğunu içten kaplayan ve akciğerleri çevreleyen, iki katlı, ince bir zar tabakasıdır. Normal şartlarda plevranın bu iki katmanı arasında akciğerin solunum esnasında kolayca hareket edebilmesini sağlayan, yaklaşık 20 mL civarında kaygan bir sıvı bulunmaktadır.
Akciğer zarı kanseri yani “mezotelyoma” ülkemizde sık görülen kanser türleri arasındadır. Mezotelyoma, çocukluk çağı lösemileri veya melanomlardan daha fazla görülür. Akciğer zarı kanserinin en önemli nedeni asbest maddesinin solunum yoluyla vücuda alınmasıdır.
Kırmızı Akdeniz Toprakları: ABC horizonlu topraklardır. Akdeniz iklim bölgesindeki kireç kayaları üzerinde 600 mm ve daha fazla yağış altında oluşmuş koyu kırmızı renkli topraklardır. Bazı hallerde kalkersiz ana madde üzerinde de oluşabilirler.
Sarı renk: Organik madde ile birlikte demir oksitlerini de içeren topraklar bu renktedir. Bunların da drenaj ve havalanmaları iyidir. İyi drene olmuş topraklarda organik madde arttıkça renk koyulaşır.
Üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle meydana gelen akciğer zarı iltihabına akciğer lekesi denmektedir. Bunlar kapsüller içinde büyüyen yağ hücreleri, lipom ve Hamartomlardır. Kanserli olmayan bu yapılar ciddi sağlık sorunlarının ilk adımları olmaktadır.
Akciğer kanserinin en genel belirtisi inatçı öksürüklerdir. Bunun dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı, yutma güçlüğü ve kanlı balgam gibi bulgular da akciğer kanseri belirtileridir.
Malign mezotelyoma: Asbestin yol açtığı en önemli hastalık akciğer zarı ve karın zarı kanseri, yani mezotelyomadır. Batı ülkelerinde yılda her bir milyon kişinin 1-2'sinde saptanan mezotelyoma, ülkemizde yılda en az 500 kişide görülmektedir.
Efüzyon veya effüzyon, plevra, periton, perikard gibi vücut kaviteleri içinde sıvı birikimi şeklindeki bir ödemdir. Normalde vücut kaviteleri içerisinde bulunan sıvı miktarı 50 mililitrenin altındadır. Bunun üzerindeki miktarlarda sıvı birikimi efüzyon olarak adlandırılır.
Tüberküloz, travma veya radyoterapiye bağlı plevranın kalınlaşması ve kireçlenmesine fibrinöz plörit adı verilir.
Şilotoraks plevral aralıkta lenfatik sıvı birikmesi olarak tanımlanır, konjenital ve akkiz nedenlerle ortaya çıkar. Konjenital şilotoraksın etiyolojisi tam anlaşılamamış olmakla birlikte, lenfatik sistemin gelişimsel bozukluğu sonucu olduğu düşünül- mektedir.
Silisyumun sodyum, demir, magnezyum ve kalsiyumla oluşturduğu ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı, lifsel mineral yapısında hidrate silikatlardır. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de bilinir.
Mikroskobik liflerden oluşan asbestin ne yazık ki gözle görülebilmesi mümkün değil. Asbest yalnızca laboratuvar ortamında tespit edilebilir. Asbestten şüphelendiğimiz takdirde, ilgili belediyeye ve ALO 170 üzerinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na asbest şüphesini bildirmek gerekir.
Asbest, yeryüzünün toprak örtüsünde doğal olarak bulunan bir mineraldir. Yer kabuğunu oluşturan kayaların yapısında da değişen oranlarda asbest mineralleri bulunur. Asbest, özellikle volkanik aktivitenin yüksek olduğu alanlarda sık rastlanan bir maddedir.
Asbest solunum yolu ile vücuda alınır. Akciğer için örnek olarak; nefes yolu ile alınan asbeste bağlı olarak önce yıllarca süren uzun süreli bir tür iltihap meydana gelir. Bu tahriş nedenli reaksiyon, akciğer dokusunda kalıcı hasarlar oluşur.
Akciğer kanserine de yol açabilen asbest hemen kansere yol açmaz. Akciğer kanseri en fazla 50-60'lı yaşlarda mezotelyomaya ait belirti ve bulgular asbest maruziyetinden genellikle 20 - 40 yıl sonra ortaya çıkar.
Asbest Türkiye'de Nereden Çıkarılır? Ülkemiz asbest rezervleri bakımından oldukça zengindir. Bursa, Tokat, Erzincan, Sivas, Hatay ve Bitlis'te krizotil yani beyaz asbest, Eskişehir'de ise amfibol türü asbest yatakları yer almaktadır. Amasya bölgesinde ve kayılar yörüklerinde asbest yaygın olarak kullanılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri