aşk - Nişanyan Sözlük. Arapça ˁşḳ kökünden gelen ˁişḳ عِشْق “şiddetle sevme, şiddetli ve yakıcı sevgi” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ˁaşiḳa عَشِقَ “aşık oldu, sarmaştı, yapıştı” fiilinin fiˁl vezninde masdarıdır. Bu fiil Arapça ˁaşaḳ عَشَق “sarmaşık” sözcüğü ile eş kökenlidir.
Anlam ilgisini göz önünde bulundurarak kelimenin aş- kökünden -ık isim yapma ekiyle aş-ık: aşıran, hareket ettiren) türetildiğini söylemek mümkündür.
Aşk kelimesi Arapça 'Aşaka' kelimesinden türemiştir.
Farsça Arapça kökenli aşk sözcüğü "eşk" olarak okunur bu şekilde yazılır: عشق) Bununla birlikte, çoğu kişi tarafından kişiler arası sevgi için çok katı bir terim olarak kabul edilir ve daha yaygın olarak "doost daştan" ("hoşlanma") ile değiştirilir.
Kelime Arapça aşk, sevgi kökünden ism-i fâildir. Seven kişi manasını taşır.
İlgili 33 soru bulundu
Aşkım isminin anlamı TDK'da yer alan bilgilere göre şu şekilde: "Benim aşkım, sevdiğim insan, sevgilim" anlamında kullanılan bir ad.
Tasavvuf tarihinde aşk kavramını ilk defa muhabbetten ayırarak ciddi bir şekilde inceleyen sûfî Ahmed el-Gazzâlî'dir (ö. 520/1126).
AŞK KELİMESİNİN KÖKENİ NEDİR? Aşk kelimesi Arapça 'aşaka "sarmalamak, sıkıca sarılmak ve aşık olmak" kelimesinden gelmektedir. Zamanla 'ışk "şiddetle sevme, şiddetli ve yakıcı sevgi" kelimesine dönüşen bu sözcük Osmanlıca'da da ışk halini korumuş, zamanla dilimize aşk olarak yerleşmiştir.
Yani "aşk" dediğimiz şey, beyinde başlar ve beyinde biter. Beyinde olan bu süreçler diğer organları etkileyebilir; ancak yaşanan duyguların kendilerinin bu etkilenen organlarla (örneğin aşkın kalple, kaslarla, bağırsaklarla) hiçbir alakası yoktur. Aşk, güçlü bir bağlılık hissi ve kişisel bağlanma duygusudur.
Aşka ve ilişkiye bağlılığın ömrünün kadınlarda ve erkeklerde farklı olduğu ortaya çıktı. Online bilim dergisi Scientifiz Reports'da yayımlanan araştırmaya göre kadınlarda ilişkiye bağlılık süresinin 14 yıl, erkeklerde ise sadece 7 yıl olduğunu tespit edildi.
Sevda kelimesinin kökeni
Sevda Arapça kökenli bir sözcük olup svd kökünden gelmektedir. Kelime anlamı Arapça “kara şey, kara safra” olarak bilinen sevda hastalığa tutulma halini anlatır.
» “sevgi” sözcüğünün kökü “sev”dir. “sev” sözcüğüne “-mek” ekini getirdiğimizde “sevmek” olur. Mastar eki getirdiğimizde anlamlı bir sözcük elde edebildiğimiz için “sev-” fiil köküdür ve “sevgi” fiil köklü bir sözcüktür.
Aşk kimyasal bir tepkime olup insanların hormonlar tarafından yönetildiği komplike bir süreçtir. Sadece sembolik gibi görünse de vücudumuzda ölçülebilir değişikliklere neden olur. Örneğin çok daha mutlu ve çok daha pozitif oluyoruz.
Kök, dil bilgisinde bir sözcüğün ön ve son ekleri çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı kısmıdır. Bir sözcüğün kökü isim ya da eylem olabilir. İsimler varlıkları fiiller de hareketleri karşılayan sözcüklerdir.
Orta Türkçe sevgü “muhabbet” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe sev- fiilinden Türkiye Türkçesi +gU ekiyle türetilmiştir.
Aşk, birisine karşı duyulan sevgi ve bağlılığı ifade etmek için kullanılan bir sözcüktür. İfade ettiği anlam yönünden popüler olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca aşk yerine sevgi, bağlılık, sevda ve tutkunluk kelimelerini kullanma şansıda vardır.
Gerçek aşk nedir diye merak edenler için üçüncü kişilerin olmadığı aşktır denilebilir. Her yerde ve her kişide aynı şekilde hissedilen gerçek aşta, asla üçüncü kişilere yer verilmez. Bu yüzden kişinin hem aklında hem de kalbinde 7/24 sadece tek kişi vardır ve o da aşık olduğu kişinin ta kendisidir.
Bunlar, tutkulu aşk (Eros), arkadaşça aşk (Storge), oyun gibi aşk (Ludus), sahiplenici aşk (Mania), mantıklı aşk (Pragma) ve özgeci aşk (Agape)'tır.
Yüzyıllardır kalp aşkın simgesi olarak kullanılır; ama aşkın merkezi beyindir, aşk beyinde başlar. Kadın ve erkekten birisi veya her ikisi birbirlerini ilk görüşte beğenirse; beyin tarafından salgılanan maddeler, tüm bünyeyi etkiler.
Köken. Osmanlı Türkçesi عشق, o da Arapça عَشْق (ʿaşḳ) sözcüğünden gelmektedir.
Türemiş kelime veya türemiş sözcük, isim ve fiil köklerine veya diğer türemiş sözcüklere yapım ekleri getirilerek türetilen sözcük. Yalın hâldeki türemiş sözcükler gövde olarak da bilinir.
Buna göre sarmaşığın kuşattığı ağacın suyunu emmesi, onu soldurup zayıflatması ve bazan kurutması gibi aşırı sevgi de sevenin sevdiğinden başkasıyla ilgisini kestiği, onu sarartıp soldurduğu için bu duyguya aşk denilmiştir. Ayrıca hem tatlı hem ekşi olan bir çeşit meyveye de uşuk denilir (bk.
Yapılan araştırmalara göre bireyler cinsel kimliklerini keşfetmeye başlamaları ile birlikte âşık olma davranışlarını göstermeye başlar. Çocukların cinsel kimliklerini keşfetmeye başlama yaşı ise genellikle 5-6 yaşlarıdır. Bu nedenle bir çocuğun âşık olma davranışını 10 yaşında göstermesi sürpriz sayılmaz.
Seven insanın daha güzel ve çekici görünmesi sadece yaygın bir kanı değil, bilimsel bir gerçek de... Aşık insan serotonin adlı hormonu salgılıyor ve güzelliğine güzellik katıyor...
Freud'a göre aşk, cinsel içgüdünün bir türevi, dönüşmüş bir biçimidir. Aşkta saf cinsellikte olmayan bir sevgi ve şefkat boyutu vardır. Bu da bebeklik ve çocukluk yaşantılarına dayanmaktadır. Freud'a göre bu iki duygusal akımdan (cinsellik ve şefkat) daha temelli olan cinsel istektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri