Anlamlı öğrenme ise, öğrencinin kendi zihninde aktif olduğu, bilişsel faktörlerin yer aldığı ve sürekli bir öğrenme sürecinin sağlandığı bir eğitim tekniktir. David Ausubel'in anlamlı öğrenme modeli, önceden öğrenilen bilgilerin ön organizasyonu ve bütünleşmeyi hedefler.
anlamlı ögrenme D. Ausubel tarafından geliştirilmiştir. verilir. Ögrenmeyi etkileyen en önemli faktör öğrencinin önceden ögrendikleridir.
Eğitim literatürüne David P. Ausubel tarafından kazandırılan anlamlı öğrenme bilginin kazanım sürecinde yeni bilgiyi mevcut bilgilere bağlama, ilişkilendirme, örüntüler oluşturmak suretiyle onu kendine mal etmeyi, güncellemeyi ve kullanabilme becerisine ulaşmayı ifade eden eğitim-bilimsel bir kavramdır.
En önemli öğrenme teorileri ve yaklaşımları arasında davranışçılık, bilişselcilik, yapılandırmacılık, sosyal öğrenme teorisi, hümanizm, deneyimsel öğrenme ve durumlu öğrenme teorisi yer almaktadır.
AKTİF ÖĞRENME YAKLAŞIMLARI. Bireyin öğrenme sürecine etkin olarak katılımını sağlamayı amaçlayan bu yaklaşımda öğrenciler pasif alıcı olmaktan çıkıp yaparak yaşayarak öğrenen boyutuna geçerler. Bu metotla karar verme, sorumluluk alma ve öğrenmeyi öğrenme olanağına kavuşurlar.
İlgili 30 soru bulundu
Sanat eğitiminde disiplinlerarası - tematik yaklaşım birden fazla konu alanının birbirleriyle ilişkilendirilerek önceden belirlenen geniş içerikli genel bir tema ile bütünleştirildiği bir programdır.
Anlamlı öğrenme; öğrencilerin edinmeleri gereken bir bilgi ya da beceriyi kendi kişisel deneyimlerinden geçirerek, kendi özün bilgi sistemleri içerisinde ve kendi kodlama yöntemleriyle zihinlerine yerleştirmelerini içermektedir. Bu metodolojide öğrenmeyi doğrudan etkileyen şey öğrencinin sahip olduğu bilgi birikimidir.
YTÖ yaklaşımı, öğrencilerin bilgilerini günlük yaşamda karşılaştıkları olaylara transfer edebilmesine ve çeşitli aktivitelerle bilginin öğrenciler tarafından yapılandırılmasına yardımcı olmayı amaçlar. Yöntem: Araştırmada son test denkleştirilmemiş gruplu zayıf deneysel desen yöntemi kullanılmıştır.
Ausubel'in anlamlı öğrenme kuramına dayanmaktadır. Kavram, ilke ve genellemelerin öğretmen tarafından yapılandırılarak öğrencilere sunulduğu bir yaklaşımdır. Sunuşu öğretmen yaptığı için öğrenciler pasif durumdadır. Bu sebeple mümkün olduğunca öğrencileri aktif kılacak etkinliklere yer vermek önemlidir.
Anlamlı öğrenme kuramının temeli bireyin önceden edindiği bilgi birikimine dayanmaktadır. Bireyin zihninde var olan yaşantılar, deneyimler sonucu elde edilen herhangi bir kavram, olay, nesne veya bilgiler yeni bilgilerin anlamlı ola- rak öğrenilmesine hizmet etmektedir.
Örtük öğrenme, "öğrendiğinizin farkında olmadan öğrenme" olarak tanımlanabilir. Yani bilinçsiz bir öğrenme türü. Eğer bilinçsiz şekilde öğrendiğiniz şey, doğada veya etrafınızda var olan örüntülerse (mesela kendisini tekrar eden diziler, düzen, vs.), buna örtülü örüntü öğrenmesi deniyor.
Tam öğrenme modeli; Benjamin Bloom tarafından geliştirilen, uygun öğretim ve öğrenme ortamı yaratıldığında her öğrencinin öğrenebileceği fikrine dayanan bir öğrenme modelidir. Tam öğrenme modeline göre öğrencinin bir konuyu öğrenememesi, sorunun kendinde olduğunu göstermez.
Albert Bandura, kuramını geliştirme sürecinin ilk aşamasında 'Sosyal Öğrenme Kuramı'nı (1977) oluşturmuştur. Sosyal Öğrenme Kuramı'nın temel ilkesi: 'İnsanların başkalarının davranışlarını gözleyerek ve bunlardan bir sonuç çıkararak öğrenebilecekleri'dir.
Glasser, temel öğretim modeliyle, öğrencilerin bilişsel öğrenme sürecinin yanı sıra fizyolojik ihtiyaçlar, sevgi, özgürlük, güç ve eğlence gibi ihtiyaçlarının da karşılanması gerektiğini savunmuştur. Bu modelde, en iyi eğitimin en iyi sınıflarda, en iyi öğretmenler tarafından gerçekleştirileceğini belirtmektedir.
Tam öğrenme modeli, Bloom tarafından ortaya atılmış olup okuldaki öğrenci başarısını %90'a çıkarmayı hedefleyen bir öğretim sürecini ele alır. Eğitim bilimleri sınavında öğretim yöntem ve teknikleri dersi içerisinde yer alan bir konudur.
Akvaryum tekniği, öğrencilerin ilgi duyduğu ya da üzerinde anlaşmaya varamadığı konuların öğretiminde çok etkili bir tartışma tekniğidir. Sınıf içi tartışmaları canlandırmak mümkün olduğu kadar çok sayıda öğrenciyi tartışmaya katmak için kullanılır.
Tam Öğrenme modeli (Benjamin Bloom) Ek olanaklar verildiğinde her öğrenci öğrenebilir. Bireysel öğrenmeden ziyade grupla öğrenmeye vurgu yapar. Ek öğrenmeler yapılacaksa homojen gruplara bölünerek yapılabilir. Tam öğrenme için her öğrenci hedeflerin en az %70'ine ulaşması gerekir.
1.Glasser'in Temel Öğretim Modeli
Glasser, öğretme işinin en iyi sınıfta-okulda öğretmen tarafından yapılacağını vurgular. Model dört öğeden oluşur.
Bağlam temelli öğrenme yaklaşımı öğrencilere konu ve gerçek yaşam durumları arasında bağlantı kurma fırsatı sağlayan bir yaklaşımdır (Elmas, 2012). Bağlama dayalı yaklaşım, derslerin içeriğini daha ilgi çekici ve daha eğlenceli bir hale getirerek öğrencilerin konuyu anlamasını kolaylaştırmaktadır (Acar ve Yaman, 2011).
Otantik öğrenme, öğrenilenlerin günlük hayatla, gerçek yaşamla ilişkili ol- ması gerektiğini vurgulayan, anlamlı, kalıcı öğrenmeyi amaçlayan bir yöntemdir.
Kuantum öğrenme yaklaşımı belirsizlik, olasılık ve bütünsellik ilkelerine dayanmaktadır. Kuantum öğrenme, sonuçları kesin ve net ifadeler yerine olasılıklar ile ortaya koyar. Olaylara holistik bir bakış ile yaklaşarak olayların birbirini etkilediğini ve birbirinden ayrılmayacağını vurgulamaktadır.
Tam öğrenme modeli, öğrenenlere uygun koşullar, uygun teknikler ve uygun zaman sağlandığında öğrenmenin etkin ve verimli olduğu düşüncesine dayanmaktadır. Bloom tarafından geliştirilmiştir. Okulda öğrenme olarak da tanımlanabilmektedir.
3- ETKİLİ ÖĞRETİM MODELİ (SLAVIN, 1984)
Teşvik edici olma: Öğretim süreci öğrencide öğrenmeye yönelik istek uyandırmalıdır. Bunu sağlamanın yolu öğrenilecek bilgilerin yaşamsal öneminin öğrencilerde oluşturulmasıdır. Zaman: Öğretmenin öğretime ayırdığı zaman ve öğrencinin öğrenmeye ayırdığı zaman yeterli olmalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri