Akıllı insan, olayları değerlendirebilme, fırsatları değerlendirebilme ve görüşlerini ifade edebilme yeteneğine sahiptir. Ancak zeki insan, sadece bunları değil aynı zamanda olayları daha hızlı ve etkili bir şekilde çözebilme, yargılarda bulunabilme ve ilişkileri kavrayabilme yeteneğine de sahiptir.
Şöyle ki: Akıllı insan bilgiye nasıl ulaşacağını, nasıl sınıflandıracağını ve nasıl saklayacağını bilir. Zeki insan ise, bu bilgiyi nasıl nerede ve ne şekilde kullanacağını bilir. Yani bir kişi aklını ne kadar geniş ve kapsamlı olarak işletebiliyorsa o oranda zeki demektir.
Hikmet ehli, ibadetlerini ihlasla yapan, insanlarla iyi geçinen, onlara daima iyilik eden ve belalara sabreden kimsenin akıllı olduğunu bildirmişlerdir. Zeka, sebep ile netice arasındaki bağlılıkları anlama ve düşünebilme kabiliyetidir. Her akıllı zeki olmayabilir. Her zeki de akıllı değildir.
Zeki insanlar, bilgiye değer verir, hafızalarını bu konuda eğitirler ve ileride ihtiyacı olabilecek bilgileri daha derli toplu saklamak konusunda uzmanlaşmışlardır. Konuştuğu zaman diğer herkesin susup dinlediği insan, zeki insandır.
İlk olarak zeki kelimesinin sözlük anlamı şudur: Zekâ ya da ruh biliminde anlak, zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Başka bir deyişle anlak, zihnin birçok yeteneğinin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler birleşimidir.
İlgili 20 soru bulundu
Akıllı, genellikle çalışma ve öğrenme yoluyla zihnini geliştiren bir kişiyi tanımlamak için kullanılırken, zeki zihinsel netlik ile doğmuş veya doğuştan öğrenmede iyi olan bir kişiyi tanımlamak için kullanılır. Diğer bir deyişle, insan çaba harcayarak akıllı olur, zeka ise insanın yapısının doğal bir parçasıdır.
Zeki kişiler, kendilerini yeni fikirlere ya da fırsatlara karşı kapatmazlar; diğer insanların görüşlerini değer ve geniş fikirlilikle kabul etmeye ve düşünmeye isteklidirler. Ve daima alternatif çözümlere açıktırlar.
Hızlı konuşmak ise tam olarak emin olunamamakla beraber bir kişinin daha zeki olduğuna (zekayı da algılama, düşünme, karar verme ve idrak etme yeteneği olarak kabul edersek) işaret edebilir ama her zaman da buna gerekçe olarak gösteremeyebilir.
Eski anlayışa göre zekâ, doğumla birlikte belirlenmiş olan, sabit ve değiştirilemeyecek bir kavramken günümüzde birçok alt yetenekten meydana geliyor. Bu yetenekler doğuştan getirildiği gibi sonradan da kazanılır ya da geliştirilir.
Kur'ân-ı Kerîm'e göre insanı insan yapan, onun her türlü aksiyonlarına anlam kazandıran ve ilâhî emirler karşısında insanın yükümlülük ve sorumluluk altına girmesini sağlayan akıldır. Kur'an'da akıl kelimesi biri geçmiş, diğerleri geniş zaman kipinde olmak üzere kırk dokuz yerde fiil şeklinde geçmektedir.
William James Sidis (1 Nisan 1898 – 17 Temmuz 1944), olağanüstü matematik ve dil becerilerine sahip, 290–300 IQ ortalaması ile tüm zamanların en zeki insanı olarak kayıtlara geçmiş Amerikalı matematikçidir.
Beynin büyüklüğü ile zekâ arasında doğrusal bir ilişki yoktur. Bir insanın kısa boylu hatta cüce olduğu için beyninin küçük olması daha az zeki olacağı anlamına gelmez. Bunu insan dışındaki türleri inceleyerek de anlayabiliriz.
Yani bir araştırmaya göre zekânın genetik etkisi % 75 iken çevrenin etkisi ise % 25 olarak açıklanırken başka bir araştırma da bunun yaşa göre değiştiğini vurguluyor. Yani küçük yaşlarda genetik etki % 20'lerde gençlerde % 40 olurken orta yaşlarda ise % 60 olarak değişiyor.
Üstün zekalılarda dil gelişimi gecikmiş ya da düzensiz gelişmiş olması imkân dahilindedir. Dil ve konuşma güçlüğü çeken çocukların Üstün zekâlı olması bir ihtimaldir fakat asla kesin bir sonucu değildir.
Psikologların araştırmaları kendi kendine konuşan insanların daha zeki olduğunu gösteriyor. Daniel Swigley ve Gary Lupyan isimli psikologlar yaptıkları araştırmalar sonucunda kendi kendine konuşanların beyinlerini daha iyi kullanabildiklerini söylüyorlar.
Ortalama bir çocuk 2 yaşında konuşmaya başlar. Üstün zekalı 2 yaşındaki çocuklar genellikle karmaşık cümleler kurabilir. Nadir durumlarda çocuklar konuşmayı daha sonra öğrenirler. Bilim insanları, bu çocukların Einstein Sendromuna sahip olduğunu düşünüyor.
1) Zeki insanlar naziktirler ve nezaket kurallarına uyarlar. İnsancıl yönleri fazladır ve karşılarındakine değer verirler.
Zeki insanlar ise zaman zaman dışa dönüktür, zaman zaman da iç dünyalarına kapanırlar. Ancak bu olayı son derece dengeli bir şekilde yaparlar. Üstün zekalı insanlar son derece inatçı yapılı kimselerdir. Başarısızlıkta asla yılmazlar ve asla pes etmezler.
Psychology Today Dergisi, yayımladığı bir makalede insanların yattığı saatleri IQ seviyeleri ile karşılaştırılmış. Ortaya şu sonuçlar çıkmış: 125 ve üzeri IQ'ya sahip olan zeki insanlar, hafta içi gece 00.29'da uyuyup, sabah 07.52 uyanırken, hafta sonu yatağa girme saati 01.44'ü buluyor.
Sorarak ya da deneyim edinerek öğrenmek; öğrenmekten keyif almak. Erken yaşta kelime haznesi gelişimi, uzun cümle kurabilme yeteneği ve dil bilgisi gelişimi göstermesi. Hayal ettikleri olay veya nesneleri betimleyebilme, adeta üç boyutlu hayal gücü sergileme. Sürekli enerjik, neşeli ve hareketli olması.
Genellikle unutkanlık zeka geriliği ile ilişkilendirilir en azından TV ve filmler de bizlere bu şekilde aktarılır. Toronto Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, güçlü bir hafızaya sahip olmanın aşırı abartılmış bir iddia olduğunu ve unutkanlığın aslında zekaya fayda sağlayabileceği sonucunu ortaya koymuştur.
Yapılan araştırmalara göre dağınık ve yazısı çirkin olan insanların, düzenli insanlara oranla çok daha zeki olduğunu biliyor muydunuz?
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri