Burak Duvarı'nı Ağlama Duvarına Çeviren Dört Buçuk Asırlık Kehanet. Yahudiler '
Onlar, Kudüs'ün ve mâbedin yakılıp yıkılışını, esir olarak Romalılar tarafından başka ülkelere sürülüşlerini anmak, hâtıralarını tazeleyip kinlerini bilemek, mâbede yeniden kavuşup yahudi hâkimiyetini kurmak hayali içinde dua ve göz yaşı ile yaslarını sürdürmüşlerdir.
Duvar, Büyük Hirodes'in İkinci Yahudi Tapınağı'nı genişletmek amacıyla başlattığı çalışmalar sonucu inşa edildi ve Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından Tapınak Dağı olarak bilinen doğal ve dik bir tepenin en üstüne, düz bir platformun üzerini kaplayan devasa bir dikdörtgen yapıda dönüşmesiyle sonuçlandı.
Yahudiler bu duvarı Süleyman Mâbedi'nden bir kalıntı kabul ettikleri için kutsal bir mekân sayarlar. Mâbedin yıkılış yıl dönümü başta olmak üzere çeşitli vesilelerle duvar önünde ibadet eder, Kudüs'ün ve Süleyman Mâbedi'nin yıkılışını, şehir ve mâbedden uzak kalışlarını yâdederek mâbedin Hz.
Ağlama duvarı Süleyman peygamber döneminde Kudüs'te inşa ettirilmiş olan bir tapınaktır. Yahudiler tarafından kutsal olarak atfedilen bu tapınak Beit Hakimdaş tarafından milattan sonra 70 yılında yıkılmıştır. Daha sonra da ibret olsun diye batı tarafında yer alan kısmı bırakılmıştır.
İlgili 18 soru bulundu
Filistin denilince Müslümanlar için Mescidi Aksa akıllara gelirken, İsrail denilince de Yahudiler için Süleyman Mabedi ve Ağlama Duvarı akla gelmektedir.
Kudüs, Yahudiler için en kutsal şehirdir çünkü Tevrat'a göre İsrail Kralı Davud, milattan önce Kudüs'ü Birleşik İsrail Krallığı'nın başkenti olarak inşa etti ve oğlu Kral Süleyman, ilk tapınağı şehrin içinde kurdu.
(Güç, 1999: 132; Erbaş, 2002: 120-121) Bunun yanında Yahudilerin ibadet yeri olan Ağlama Duvarı veya Haremü'ş-Şerif'in Batı Duvarı ve Hıristiyan- lar için Hz.
MS 66 yılında Romalı idarecilerin yönetimine karşı fanatik Zealotlar tarafından çıkarılan isyan sonrasında tapınak Romalı idareci Titus tarafından MS 70 yılında yıktırıldı.
Üçüncü Tapınak veya Hezekiel Tapınağı (İbranice: Beit ha Mikdaş haşalişi בית המקדש השלישי), Hezekiel kitabında mimari olarak tasvir edilen tapınaktır. Hezekiel burası için, ebedi mabet ve Kudüs'te bulunan Tapınak Tepesi'ndeki İsrail'in Tanrısı'nın kalıcı mekanı demektedir.
Bu nedenle Yahudiliğin temeli etnik tektanrıcılık ve Tanrı'nın bir olduğu ve insanlığın eylemleriyle ilgilendiği inancı ile atılır. Tanah'a göre Tanrı YHVH, Avraham Avinu'ya, ulusunu "tüm milletler arasında en üstünü" yapma ve "onlara özel bir toprak verme" sözü verir.
Sam'ın neslinden gelen Eber, Hz. İbrahim'in büyük atasıdır. Bu nedenle, Yahudilerin en önemli atası Hz. İbrahim'e “Eber'in neslinden” anlamında İvrî (İbranî), onun konuştuğu dile de İvrit (İbranice) adı verilmiştir.
Bugün günlük ibadetler, mabedi temsil ettiğine inanılan sinagoglarda yapılır. Sinagoga bazı yerlerde havra denir.
Yahudiler için Süleyman Mabedi'nin oldukça önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir. Süleyman Mabedi M.Ö 964 yılında inşaatına başlanmış bir mabed olarak ifade edilebilir. Hz. Süleyman tarafından ahit sandığının muhafaza edilmesi için yapılması istenilen bir mabeddir.
İsrail'in "Batı Duvarı" ya da "Ağlama Duvarı" olarak isimlendirdiği bu ibadet alanı, Yahudi inancına göre Romalılar tarafından milattan sonra 70 yılında ikinci defa ve kalıcı olmak üzere yıkılan Süleyman Mabedi'nden kalan tek parça ve en kutsal alan olarak kabul ediliyor.
Tüm yeni doğan bebeğin ilk 10 günü özellikle ağlama dilinin anlaşılması ile geçmektedir.
İlk kıblemiz ve Peygamber Efendimizin (S.A.V.) emaneti olan Mescid-i Aksa'nın altında tespit edilebilmiş 62 tünel bulunuyor. Bu köstebek deliklerinden en büyüğü 483 metre uzunluğunda ve gayrimüslim turistlere 50 dolar karşılığında gezdiriliyor.
Süleyman, İsrailiyat'a göre 53 yıl, İslami kaynaklara göre 500 yıl yaşamıştır. İncil ve Tevrat'ta da adı geçen Hz. Süleyman M.Ö 970 yılında doğdu. Babası kendisine Zebur indirilen Hz.
MESCİD-İ AKSA'NIN ÖNEMİ
Mescid-i Aksa, Müslümanların Mekke ve Medine'den sonra İslam'ın en kutsal üçüncü dini mabedi olarak kabul ediliyor. Kudüs'ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde bulunan ve 400 bin kapasiteye sahip olan Mescid-i Aksa, yüzölçümü alanı 144 dönüm olup Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudi inanışına göre, Yahudilik tarihi Tanrı ile kendisi de İbrani olarak kabul edilen İbrahim arasındaki Ahit ile başlar. (İlk İbrani İbrahim'in atalarından Hud'dur.) Tevrat'ta zaman zaman "Arap" olarak tercüme edilen Arvi halklarından bahsedilir.
Kudüs ilçesi (İbranice: מְחוֹז יְרוּשָׁלַיִם, romanize: Mehoz Yeruşalim), İsrail'in altı ilçesinden biridir. İlçe, ülkenin ortasında yer almaktadır. Yüzölçümü 653 km² olan ilçenin nüfusu 2018 yılı itibarı ile 1.133.700'dür.
1099 yılında, Birinci Haçlı Seferi sırasında Haçlılar Kudüs'ü ele geçirdiler ve sadece Mescid'i tahrip etmekle kalmayıp, adını da Süleyman Mabedi olarak değiştirdiler. Haçlılar Mescid-i Aksa'yı ilk olarak Krallık Sarayı ve At Ahırı olarak kullandılar.
YAHUDİLER İÇİN MESCİD-İ AKSA'NIN ÖNEMİ
Ancak Yahudiler, Mescid-i Aksa'nın altında kendileri için kutsal sayılan Süleyman Mabedi ile Musa'nın sandığının bulunduğuna inanır. Onlara göre sandığın içinde eski ahit vardır. Yahudilere göre hem mabed hem de sandığın geri alınması için Mescid-i Aksa'nın yıkılması gerekir.
İbrahim'in Tevhid çizgisini vurgulama hassasiyetiyle ilişkisi bulunduğu söylenebilir. Ancak Medine'ye hicret vuku bulunca Medine civarındaki hisarlarda yerleşik bulunan kalabalık Yahudi kabilelerini İslam'a ısındırmak maksadıyla kıblenin Kâbe'den Mescid-i Aksa'ya dönüştürüldüğünü söyleyebiliriz.
Yahudiliğe göre peygamber olmak için ilahi katmanlarla irtibatta olmak yeterli olmayıp Tanrı tarafından tebliğ vazifesiyle görevlendirilmiş olması gerekmektedir. Yahudi peygamberlik müessesesinde Hz. Musa'nın müstesna yeri olmakla birlikte önce ve sonra da peygamberlerin olduğu kabul edilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri