Şemsa, Recaizade Mahmut Ekrem'in kaleme almış olduğu bir hikayedir.
Şemsa, bir acının hikâyesi. Realizmi can yakan cinsten. Şiirle sarmalanmış bir parça öykü. Recaizade Mahmut Ekrem'in her zamanki yetkin kaleminden...
Şiirler: Nağme-i Seher - Yadigar-ı Şebab - Zemzeme'ler - Nefrin - Dağınık şiirler - Recaizade Mahmut Ekrem Bütün Eserleri - 3: Nağme-i Seher - ... - Recaizade Mahmut Ekrem Bütün Eserleri - 3.
NAĞME-İ SEHER (RECAİZADE MAHMUT EKREM)
Recaizâde Mahmut Ekrem'in ilk şiir kitabı. 1288/1871 yılında yayımlanan Nağme-i Seher, Recaizâde Ekrem Bey'in 15-16 yaşlarından itibaren ve “yedi, sekiz yıl” boyunca yazdığı şiirlerinden oluşmaktadır.
Hikâye ve Roman: Muhsin Bey yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi (İstanbul 1307), Şemsâ (İstanbul 1314), Araba Sevdası (İstanbul 1314).
İlgili 35 soru bulundu
Şemsa, Racaizade Mahmut Ekrem'in kendi hayatından kesitler sunduğu bir hikayedir. Bu eserde Şemsa adı ile bilinen Seher, annesini ve babasını daha çok küçük yaşlarda kaybetmiş olan bir Anadolu çocuğudur. Recaizade, bu çocuğu çok sever ve onu öz çocuğu gibi görerek iyi bir şekilde yetiştirmek ister.
Zemzeme, Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yazılmış üç ciltlik şiir serisidir. Recaizade Mahmut Ekrem, Zemzeme adlı eserini yazdıktan sonra eski-yeni çatışmasında yenilikçi tarafı seçmiştir.
RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM'İN YÂDİGÂR-I ŞEBÂB ADLI ESERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME (TAM METİN BİLDİRİ)
Yazın yaşamına gençlik yıllarında yazdığı şiirlerle başlayan İsmail Hakkı, bu dönemin ürünlerini Tahassür (1308/1891) adlı eserinde toplamıştır.
Tanzimat edebiyatının öncü şairlerinden ve yazarlarından olmakla birlikte daha çok kuramcı yönüyle öne çıkan ve kendinden sonraki kuşaklar nezdinde “üstad” olarak kabul edilen Recaizade Mahmut Ekrem'in eserlerinde en çok ele alınan tip, 15 yaşında vefat eden oğlu Nijad'dır.
Recaizade Mahmut Ekrem'in “zerrattan şümusa kadar her güzel şey şiirdir.” (Recaizade Mahmut Ekrem, 2014:13) görüşünü benimsemesinin de etkisiyle Tanzimat'ın ilk yıllarında görülen toplum için sanat anlayışında bir takım kırılmalar meydana gelir.
Recaizade Mahmut Ekrem'in dram türünde yazmış olduğu eseri. Vuslat Yâhut Süreksiz Sevinç, Tevfik Efendi konağında küçük yaşta alınan Vuslat ile evin oğlu Muhsin Bey arasındaki aşk hikâyesini konu alır.
Başta Servet-i Fünûn anlayışı olmak üzeri, dönemin birçok edebiyatçının örnek aldığı Ekrem, çeşitli konulardaki görüşleriyle de dikkat çeker. Bu görüşlerini genellikle, Talim-i Edebiyat (1879), III. Zemzeme (önsözünde), Takdir-i Elhan (1886), Pejmürde (1895) ve Takrizat (1898) adlı eserlerinde dile getirir.
"Ateşpare", "Şerare", "Füruzan", "Sümbüle", "Yadigar-ı Naci" adlı şiir kitaplarının yanı sıra Türk edebiyatına çok sayıda eseri miras bırakan yazar, şair, öğretmen ve eleştirmen Muallim Naci, vefatının 128. yılında yad ediliyor.
R.Ekrem, kendisini hayata bağlayan Nijad'ın doğumundan üç yıl sonra kaleme aldığı Tefekkür'de (1887), hastalıklara tutsak kalmış iki evlâdından sonra dünyaya gelen oğlunun varlığıyla şenlenen ruhunu yansıtır.
Pek çok edebi türde eser veren Recaizâde Mahmut Ekrem de ilk eserini 1840 yılında Afife Anjelik'le tiyatro türünde vermiş olur.
İlk şiir kitabı Ateşpare'yi İstanbul'da yayımladı (1883). Kitapta, yeni teknikle yazdığı şiirlerini bir araya getirdi. “Naci” şöhretini bu sağladı. Gazel, şarkı, kıt'a, rubai ve benzeri divan tarzındaki şiirlerini toplayan “Şerrare” adlı kitabını 1884'te yayımladı.
Bu tartışma Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde olmuştur. Bu eserde Muallim Naci, Recaizade Mahmud Ekrem'in "Kafiye, kulak içindir." anlayışına karşılık "Kafiye göz içindir. anlayışını savunmuştur.
Demdeme, Recaizade Ekrem'in yazdığı Takdir-i Elhan ile Üçüncü Zemzeme'deki düşüncelerini eleştirmek için yazılmış olan bir eserdir. Recaizade Mahmut Ekrem'in yazdığı bu eserler, Menemenlizade Tahir'in Elhan adı verilen şiir kitabı için yazmış olduğu önemli eserlerdir.
nişantaşı'nda akkavak sokak no: 16/12 de bulunan kantin ' in hem sahibi hem aşçısı aynı zamanda fotograf stilisti hamarat bayan. istanbul'un belki de en leziz yemeklerini yapan kisi.
Recaizade Mahmud Ekrem'in kitabının ön sözünde, kısa hikâye ile uzun hikâye olarak adlandırdığı roman arasındaki farkı belirttiği açıklaması. "Muhsin Bey yahut Şâirliğin Hazin Bir Neticesi", Recaizade Mahmud Ekrem'in 1889'da yazdığı uzun öyküsüdür. Eserde, sevgilisi ölen genç bir şairin ıstıraplarını anlatılmaktadır.
Şemsa'nın Hikayesi - Yemek - beIN CONNECT.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri