Tarihi Sümer dönemine dayanan Saz sanatı, Âşıklık geleneği, aynı zamanda Kafkas ve Anadolu bölgesine ait danslar, çağdaş dönemde tüm Kafkasya'nın, İran'ın, Dağıstan'ın ve Orta Asya'nın halk kültüründe geniş yer tutar.
Bağlamanın atası, Orta Asya kökenli bir çalgı olan kopuzdur.
Bağlama oldukça köklü bir müzik aletidir. Asya'dan Avrupa'ya uzanan geniş bir coğrafyada farklı isim ve türleriyle kullanılmış ve kullanılmaktadır. En yaygın şekilde kullanıldığı yer Anadolu'dur. Bağlama telli çalgıların atası olarak bilinen kopuzun bir türüdür.
Bağlamanın atası, Dede Korkut hikayelerinde adı çok sık geçen Kopuz'dur. Yaklaşık 1500 yıllık bir geçmişi olan ve birden çok telli saz türünü kapsayan Kopuz, Orta Asya'daki Türk Boyları tarafından kullanılmıştır. İlk zamanlar o bölgenin gezginci ozanları aracılığıyla Anadolu'ya gelmiştir.
Saz Tarihçesi
Sazların tarihi, bin yılı aşkın bir süreye dayanmaktadır ve müzik tarihçileri, sazların ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı konusunda tam olarak anlaşamamaktadır. Ancak, sazların, Orta Asya ve Orta Doğu bölgesinde bulunan antik kültürlerden türediği düşünülmektedir.
İlgili 34 soru bulundu
Kırgız Türkçesinde “saz”sözcüğü “bataklık” anlamındadır. Kırgız Türkçesinde “saz”sözcüğünden türemiş birçok sözcük de vardır.
En karakteristik Türk müziği çalgılarından biridir. Saz ya da kopuz olarak da adlandırılır. Âşıklık geleneğinin önemli bir parçası olan bağlama mızrap ya da parmaklar ile çalınabilir. Yedi teli bulunan bağlama, telli tezeneli çalgılar sınıfına girer.
Yapılan yazılı araştırmalar sonucunda en eski tarih olarak, Sümerler, İran'ın Urmiye (Sulduz) bölgesindeki Aşıklık geleneğinin, Azerbaycan ile bağlantılı olduğu ifade edilmiştir. Âşıklık geleneğinin esas müzik aleti olan 'Saz'ın adı da, bu bölgelerde meydana çıkmıştır.
Âşık:, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür.
Bağlamanın tarihçesi milattan önce 1600'lü yıllara dayanmaktadır. Anadolu'da yapılan araştırmalar sonucu bulunan bağlamaya benzer müzik aletlerinin örnekleri 1600'lü yılları göstermektedir. Bu sebeple bağlamaya dünyanın en köklü ve eski müzik aletlerinden biridir demek yanlış olmaz.
Cura: Bağlama ailesinin en küçük sazıdır. Yurdumuzun her yöresinde rastladığımız cura değişik isimlerle anılmaktadır. Dede sazı, parmak vura, üç telli cura gibi. Divan, bağlama tambura sazlarıyla birlikte icrada bağlama curası, tanbura curası gibi isimler alır.
Bağlama ya da saz, Türk halk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli tezeneli bir çalgı türüdür. Tezene denilen kiraz ağacı kabuğundan yapılmış bir mızrapla tellere vurularak çalınır.
Anadolu'da bağlamaya saz dendiği de olur fakat saz daha geniş bir anlamı ifade etmektedir; yaylı sazlar, telli sazlar gibi… Örneğin saz takımı; birden çok çalgının bulunduğu takıma denir. Başka bir anlatımla, kanun için de saz denebilir… Özetle, bağlama bir sazdır yani bir çalgıdır, fakat her saz bağlama değildir.
İlimizde çok çeşitli tiplerde curaya rastlanır.
Her hangi bir enstrüman çalmasını öğrenmek, kesinlikle doğuştan gelen bir yetenek değildir. Yetenek, kabiliyet doğuştan var olmaz, sonradan kazanılırlar.
“Saz çeşitleri” denildiğinde, bağlama, divan sazı, bozuk, cura ve meydan sazı gibi farklı türler akla gelir. Her bir saz çeşidi, kendine has yapısı ve ses tonu ile farklı müzik türleri ve ifadeler için kullanılır. Bu çeşitlilik, Anadolu'nun zengin müzik kültürünü yansıtır ve müzisyenlere geniş bir yaratıcı alan sunar.
Aslında en iyi saz şu ağaçtan yapılıyor diye bir kural yoktur. Sazı iyi yapan, onun yapım aşamalarını ve kullanılan tekniklerini iyi bilen biri tarafından üretilmesi ile ortaya çıkar. Tabi ki, saz yapımında en çok maun, dut, kestane, ardıç ve ladin ağaçları tercih ediliyor.
Kopuz, en eski Türk halk çalgısı olarak bilinmektedir. Ancak kopuz adıyla anılan farklı çalgılara rastlanmaktadır. Şu anda hâlâ Anadolu, Kafkasya ve Orta Asya'da kullanılmaktadır.
Bağlamanın ses sahası 2,5 oktav (Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si) olup, ses tablosu üzerine yapıştırılan ilave perdeler ile ses sahası 3 oktava kadarda çıkartılabilir.
Bağlama, diğer telli enstrümanlar düşünüldüğünde en azından temel düzeyde öğrenmesi daha kolay ve anlaşılır bir müzik aletidir. Bu sebeple bağlamayı dinlemekten zevk alan kişiler dinlemekten öteye geçebilir ve dilerlerse bir kurs eşliğinde profesyonel destek alarak özverili bir çalışma planı ile bağlama öğrenebilirler.
Yöre halk müziğinde kullanılan çalgılar; davul, zurna, sipsi, saz, ud, cümbüş, keman, darbuka, dümbek, tek, kaşık, boğaz, kabak kemane, zil, ruzba, çifte, klarnet, gırnata, gayda, kemence, bağlama, cura, cura bağlama.
Türklerin milli çalgısı olan kopuz, gerek İslamiyet öncesi gerekse de İslamiyet'in kabulünden sonraki dönemde manzum halk edebiyatı verimlerinin teşekkülünde oldukça önemli işlevlere sahip olmuştur.
Bunlara örnek olarak başlıca şu çalgılar sayılabilir; Çeng, Tanbur, Kanun, Santur, Kös, Kudüm, Çöğür, Daire, Cura, Zurna, Iklığ, Balaban, Nefir, Kaval (Üngör, 2004: 41).
Saz kelimesi bir eş sesli sözcüktür. Yani diğer bir ifade ile sesteş olarak bilinir ve birden fazla anlama sahiptir. Bu anlamlardan ilki ve en çok kullandığı bir müzik aleti olmasıdır. Diğer bir ifadesi ise su kuyularında olan durum şeklinde anlatılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri