Cûdî dağı Güneydoğu Anadolu bölgesinde Türkiye-Irak sınırına 15 km. uzaklıkta, Dicle ırmağının kıyısında bulunan Cizre'nin 32 km. kuzeydoğusunda, Şırnak il merkezine 17 km. mesafededir. Elips biçiminde olan Cûdî dağı üzerinde 2000 metreyi aşan dört doruk vardır. Bunların en yükseği 2114 metredir.
Hud Suresinin 44. ayetinde, 'Hz. Nuh'un Gemisi Cudi Dağı'nın üzerine konmuştur' deniliyor. Coğrafi ve bilimsel deliller de geminin Cudi Dağı'nda olduğunu gösteriyor." şeklinde konuştu.
Kalıntı, Türkiye - İran Transit Yoluna 3,5 km. mesafededir. Nuh Tufanı sonucunda karaya oturan geminin burada kaldığı öne sürülmektedir. Buranın halk arasındaki adı, Cudi Dağı'dır. 1983 yılından itibaren kutsal geminin kalıntılarını burada arama çalışmaları hızlanmıştır.
Gemi Nuh'un ailesi ve dünyada bulunan diğer hayvanların korumaya alınması amacıyla hazırlanmıştır. Bu hikâye Tevrat'ın Tekvin bölümü ve Kuran'da anlatılmaktadır.
Kutsal kitaplarda anlatılan tufanda geçen Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda olduğuna inanılıyor. Nuh'un Gemisi'nin kalıntılarının bulunduğu düşünülen alanda, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından kurulan araştırma ekibi yaklaşık 2 ay önce çalışma başlatıldı.
İlgili 30 soru bulundu
Kur'ân-ı Kerîm bu hadiseye ayrıca Kamer sûresinde de şöyle işaret etmektedir. Tufan'ın Irak bölgesinde olan ve Kürdistan sınırlarında son bulan Keldânîlerin beldesinde meydana geldiği rivayet edilmiştir.
Nûh gofer ağacından uzunluğu 300, genişliği 50, yüksekliği 30 arşın olan üç katlı gemiyi inşa eder. Gemiye Nûh ve eşiyle üç oğlu ve eşleri binerler.
Nuh Peygamber, ilahi emir gereğince, yer yüzün de bulunan bütün canlılardan, erkek-dişi birer çift gemisine aldı. Yeteri kadar yiyecek yükledi. Sonunda da ailesi ve iman eden bazı yakınlarını yanına alarak gemiye girdi. Oğullarından birisi “Tufan olursa, ben bir dağa sığınırım” diyerek gemiye binmedi.
Nuh Peygamber bir gemi yapar ve bütün canlılardan bir çift alarak taşkından korunur. Tufan olacağını "demir boynuzlu kök teke" önceden haber vermiştir. Bu teke yedi gün dünya çevresinde dolaşmış, acı acı melemiş, yedi gün deprem olmuş, yedi gün dağlardan ateş fışkırmıştır.
Nuh'un konuştuğu dilin Süryanice olduğunu bildirmiştir.
Nuh (as.) gemisine daha ziyade evcil hayvanlardan almış olmalıdır. Yılan, çıyan gibi hayvanları almamıştır. Okuyucumuz, yabani hayvanların alınmadığına ait kaynağı soruyor. Bu hususta açık bir kaynak yoktur.
"Ararat"ın ise Ağrı Dağı olduğuna inanılıyor. Günümüzde Hristiyanlar, Yahudilerin kutsal kitap külliyatına da Eski Ahit şeklinde isimlendirip inandıklarından dolayı, Yahudiler ve Hristiyanlar arasında Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda durduğu inancı kabul ediliyor.
Nûh'un Hâm, Sâm ve Yâfes adlı üç oğlu vardır. Dördüncü oğlu Ken'ân (veya Yâm) gemiye binmemiş ve boğulmuştur. Hâm, babasının emrine karşı gelip gemide eşiyle ilişkide bulununca Hz. Nûh ona beddua etmiş ve Hâm'ın soyu siyah derili olmuştur.
Kur'an-ı Kerim'i yorumlayan uzmanlar, Nuh Tufanı'nın Cudi Dağı'nda gerçekleştiğini desteklediği görüşünde. Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Açıkalın, tefsir kaynaklarında Hazreti Nuh'un gemisinin karaya oturduğu yer olarak öncelikle Cudi Dağı'nın işaret edildiğini söyledi.
Cudi Dağı'nın Şırnak'tan görünümü. Kurak bir bölgede bulunan 'Cûdî Dağı'nın yüksek kesimleri çok yağış alır. Bundan dolayı 1.500-2.000 metreler arasında çam ve meşe ormanları vardır. Türkiye-Irak sınırına 15 km mesafede ve elips biçiminde olan Cûdî Dağı üzerinde 2.000 metreyi aşan dört doruk bulunur.
Efsaneye göre Türk, Yafes'in oğludur. Yafes ise hem Kitâb-ı Mukaddes'te hem de Kur'an'da adı geçen Nuh'un oğludur. Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın "Şecere-i Türkî" ("Türklerin nesil şeceresi") kitabına göre Türk Yafes'in 8 oğlundan biridir ve Yafes, Türk'ü veliahdı ilan etmiştir.
Nuh Peygamber'in oğlu Yafes'ten geldikleri için Yafetik olarak adlandırılırlar. Yafes'in üç oğlundan (Gomar, Magog, Madai) gelenler ise; Sümer, Gog, Magog, Gur, Guz, Oğuz ve Macar ırklarıdır. Ve Togarma'nın on oğlundan çoğalarak pek çok soy ve boya ayrılmışlar, yüzlerce oymak ve aşiret halinde dünyaya yayılmışlardır.
"Tufan Peygamberi" olarak da anılan Hz. Nuh İslamiyet dininde oldukça önemli bir yere sahip peygamberlerdendir.
Tûfan sırasında Nûh 600 yaşındadır. Nûh'un hayatının 600. yılında ikinci ayda ayın on yedinci gününde tûfan başlar, kırk gün kırk gece yağmur yağar ve 150 gün boyunca süren yağmurun suları yeryüzünü kaplar.
Nuh peygamber bulutsuz olarak yağmur yağdıran bir peygamberdir. Bazı rivayetlere göre putlara tapan kavimde ki bazı kişiler "Bizlere eğer mucize gösterirsen sana iman ederiz." demişlerdir. Bunun üzerine Nuh peygamber "nasıl bir mucize göstereyim?" demiştir. Onlar da "Bizlere bulut olmadan yağmur yağdır." demişlerdir.
Nuh Aleyhisselamın Eşi ve Oğlu
Nuh Aleyhisselam 950 yıl gibi çok uzun bir süre tebliğ yapmış olmasına rağmen karısı kendisine iman etmedi. Gemisine de binmedi. Eşinin sırlarını düşmanlarına söyleyecek kadar küfürde ileri gitti.
Nuh peygamberin filmde, "Allah'ın isteğiyle torununu öldürmeye karar verdiği, ancak daha sonra Allah'ın isteğine karşı gelerek öldürmekten vazgeçtiği" şeklinde bir bölüm yer aldığına değinen Bayındır, şunları söyledi: "Allah Teala bize verdiği emirlerin aynısını Nuh Aleyhisselama da vermiştir.
Ham, Nuh'un üç oğlundan biridir. Ham'ın oğullarının adları da Kuş, Mizraim, Fut, ve Kenan'dır. Nuh'un oğlu Ham soyundan gelenler Afrika'yı yurt edinmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri