Kutsal emanetler Topkapı Sarayı içerisinde bulunan Has Oda'nın Mukaddes Emanetler Dairesi'nde korunmakta ve sergilenmektedir.
Peygamber'in giydiği elbiselerden “bürde” adı verilen ve günümüze ulaşan iki adet hırkası İstanbul'da muhafaza edilmektedir. Bunlardan Topkapı Sarayı'nda sergileneni “hırka-i saadet”, Fatih'te bulunduğu camiye adını veren ise “hırka-i şerif” adıyla meşhur olmuştur.
Topkapı Sarayı'nda, İslam dünyasının kutsal emanetleri sergilenmektedir. Kutsal Emanetler Bölümü, ziyaretçilere Hz. Muhammed'e ait eşyaları görme şansı sunar. Bu bölüm, İslam tarihine duyulan ilgiyi cezbetmesiyle bilinir.
Kutsal Emanetler, Topkapı Sarayı'ndaki Has Oda'da 500 yıldır korunuyor ve sergileniyor.
Halen Topkapı Sarayı müzesinde, Hırka-i Saadet Dairesi'nde sergilenmekte olan emanetler bu şekilde halifeliğin merkezine intikal etmiştir. Daha sonra Mekke ve Medine'de Haremeyn kadılığı kurulmuştur.
İlgili 26 soru bulundu
Kutsal emanetler Topkapı Sarayı içerisinde bulunan Has Oda'nın Mukaddes Emanetler Dairesi'nde korunmakta ve sergilenmektedir.
Mekke'de de Mescid-i Harâm'da Zemzem Kuyusu yakınında Resûl-i Ekrem'e izâfe edilen bir ayak izi ile üzerine yapılmış bir kubbe vardı; ancak Mekke Emîri Avnürrefîk tarafından ortadan kaldırılmıştır (Ahmed Teymur Paşa, s. 66).
Ali ve onun soyundan gelenlere (Alevîlere) intikal eden kılıç, daha sonra Abbasi ve Fatımi halifeler arasında el değiştirdikten sonra 11. yüzyılda ortadan kaybolmuştur. Şiîlerin ve Alevîlerin ortak olan Caferî mektebine göre ise bu kılıç, on ikinci ve "son İmam" olan El-Mehdi'de bulunmaktadır.
Hz.Muhammed (s.a.v.), dünya gözü ile göremediği Üveys'in, gösterdiği sadakat, muhabbet ve bağlılığa karşılık hırkasını çıkararak Veysel Karanî'ye hediye edilmesini Hz.Ömer (r.a.) ve Hz.Ali'ye (r.a.) vasiyet buyurmuşlardır.
Türk edebiyatında ve özellikle Alevi-Bektaşi şiirlerinde daima Hz. Ali'ye izafe edilerek anılan Zülfikar, Düldül'le birlikte ona Allah tarafından bahşedilen efsanevi bir kılıç olarak yer alır.
1851 yılından beri Hırka-i Şerif Camii'nde muhafaza edilen Hırka-i Şerif'i ve Sakal-ı Şerif, Fatih'teki Hırka-i Şerif Camisi'nde sergileniyor. İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan caminin yer aldığı durak, Hırka-i Şerif mahallesidir.
Sancak-ı Şerif, İslam peygamberi Muhammed zamanında kullanıldığına inanılan siyah renkte sancak. 16. yüzyıldan bu yana İstanbul'da muhafaza edilen bu sancak günümüzde Topkapı Sarayı'nda bulunan diğer Kutsal Emanetler arasında saklanmaktadır.
Has Oda olarak isimlendirilen Topkapı Sarayı'ndaki hırka, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in günümüze ulaşan iki hırkasından biri olarak biliniyor.
1.24 m boyunda geniş kollu ve siyaha çalan yünlü kumaştan yapılmıştır. İç kısmı, krem renkli yünden kaba bir kumaşla kaplıdır. Önünde sağ tarafında 23x30 cm ebadında bir parçası noksandır.
Tam adı "Ebû'l-Kâsım Muhammed ibn-i 'Abd Allâh ibn-i 'Abd'ûl-Muttâlib ibn-i Hâşim ibn-i 'Abd Menâf El Kureyşî" (Arapça: محمد بن عبد الله بن عبد المطلب بن هاشم بن عبد مناف القرشي) ya da daha kısa olan "Ebû'l-Kâsım Muhammed bin 'Abd Allâh bin 'Abd'ûl-Muttâlib El Hâşimî" olarak geçer.
Hırka-i Şerif, Peygamber Muhammed'e ait olduğuna inanılan ve Hırka-i Şerif Camii'nde bulunan hırka. Peygamber'in miraca çıkarken üzerinde bulunduğu ve vasiyeti üzerine Ali ve Ömer tarafından Veysel Karani'ye verildiği rivayet edilir.
Muhammed'i kervanın yanında bırakıp manastıra gittiler. Ancak Bahîrâ yemeğe onun da gelmesini istedi ve kendisiyle bizzat ilgilendi, ona çeşitli sorular sordu, sırtına bakarak peygamberlik mührünü (hâtem-i nübüvvet) gördü.
Resûl-i Ekrem'in ashabından Kâ'b b. Züheyr'e hediye ettiği hırka olup bugün Topkapı Sarayı'nda sergilenmektedir. Yaygın olarak “hırka-i saâdet” adıyla anılan bu hırkadan (bürd, bürde) başka Hz. Peygamber'in Veysel Karanî'ye verilmesini vasiyet ettiği söylenen bir hırka daha vardır.
Muhammed'in vefatından sonra dört halife devri başlar; son halife Hz. Ali'nin Ümeyyeoğulları tarafından devrilmesiyle birlikte Emevîler, ardından Abbâsiler devri gelir. Özellikle Hz. Ali'nin devrilmesiyle birlikte başlayan hilafet ve imamet sorunları, İslam siyasetinin ana gündemlerinden birisini oluşturur.
Ali'nin Zülfikar ismi verilen kılıcını yaptı. 4 kilo 820 gram ağırlığındaki kılıcın boyu 185 santim, eni 24 santim. Üzerinde 'Ali'den daha yiğit yoktur, Zülfikar'dan daha keskin kılıç yoktur' yazılı kılıç görenlerin ilgisini çekiyor.
Topkapı Sarayı Mukaddes Emanetler Dairesi'nde muhafaza edilen bu kılıcın Hz. Dâvud'un bizzat kendi eliyle yaptığı kılıç olduğunu nice peygamberlerin, hükümdarların elinden geçtiğini biliyor muydunuz? İlginç olan ise bu kılıcın kıyamet yaklaştığında bir kez daha kullanılacak olması...
Terme ilçesi Kesikkaya Mahallesi'ne de ismini veren Kesikkaya, 1994 yılının ekim ayında Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Hz. Ali'nin savaş sırasında savurduğu Zülfikar'la kestiği rivayet edilen Kesikkaya'nın üzerinde bulunan iz dikkat çekiyor.
İbrahim Aleyhisselam'ın Kabe'yi inşa ederken kullanmış olduğu taş üzerinde mucizevi bir şekilde ayak izleri çıkmıştır. Uzun yıllardır muhafaza edilen bu taş cam bir fanusun içinde bulunmaktadır. İzdihama neden olmadan tavaf esnasında burada dua etmek çok sevaptır.
Orjinal Kadem-i Şerif ölçüleri baz alınarak yapılmıştır. Son peygamber Hz.Muhammed aleyhisselamın ayak izi. Oyma el işçiliği sanatı kullanılarak yapılmıştır.
Hz. Peygamber'e ait saç ve sakal telleri.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri