Cinsiyet ya da yaş ayrımı gözetmeden herkeste ortaya çıkabilen fıtık, adale planları içindeki potansiyel açıklık olarak tarif ediliyor. Fıtık, ya doğuştan var oluyor ve gün geçtikçe belirgin hal alıyor, ya da sonradan karın duvarındaki zayıflamaya bağlı olarak ortaya çıkıyor.
Bel fıtıkların büyük bir bölümü fizik tedavi ile veya zaman içinde kendiliğinden küçülebilir veya yok olabilir. İyi bir fizik tedavi uygulaması iyileşme oranlarını belirgin artırmaktadır. Bel fıtıklarının %1 ila 3'ünde cerrahi tedavi gerekebilir.
Kasık fıtığının en çok erkeklerde görülmesinin sebebi ise erkeklerin kasık kanalının doğumsal olarak kadınlara göre daha zayıf olmasıdır. Normal şartlarda testisler doğumdan sonra kasık kanalından testis torbasına doğru aşağıya iner ve kanal kapanır. Kapanmadığı veya zayıf olduğu durumlarda ise fıtık meydana gelebilir.
Bel fıtığının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte ailevi (kısmen kalıtsal), ve aktiviteye bağlı risk faktörleri olduğu düşünülüyor. Bel fıtığı hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilir.
Sıklıkla 30-50 yaşlarında ve erkeklerde daha fazla görülür fakat her yaşta ortaya çıkabilir. Oturarak çalışan ve de bunu yanlış bir sandalye üzerinde yapan kişilerde bel fıtığı görülme ihtimali yüksektir.
İlgili 26 soru bulundu
Genellikle karın duvarındaki kasların zayıflaması sonucunda bir organ ya da doku, karın boşluğundaki bu zayıf noktadan çıkarak fıtık oluşturur. Fıtıklar kendiliğinden, travmaya bağlı olarak ve önceden geçirilmiş ameliyat bölgelerinde bulunan kesiler sonucunda ortaya çıkabilir.
Sıkışmış sinirlere baskı yaptığı için öksürme, hapşırma ve oturmak gibi vücut hareketlerinde ağrı kötüleşir. Uzuvlarda karıncalanma veya uyuşma hissi meydana gelir ve sırt bölgesinde etkilenen kısımda güçsüzlük ortaya çıkması bel fıtığının belirtileridir.
Bel ağrısı ile ilgili önemli bilgiler paylaşan Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Hakan Somay, “Bel fıtığını önlemek için kilonuzu normal aralıkta tutmalı, uzun süre aynı pozisyonda oturmamalısınız. Bacak, karın ve sırt kaslarınızı güçlendirecek egzersizler yapmanız bel fıtığı gelişmesini önleyebilir'' dedi.
Fıtık atağı durumunda birkaç dakika gevşedikten sonra şişlik üzerine nazikçe baskı uygulayarak ve ovalayarak şişliği karın içine doğru ittirmeye çalışabilirsiniz. Eğer bu mümkün olmuyorsa fıtık sıkışmıştır ve 2 saatten fazla beklemek tehlikeli olabilir. Bu durumda cerrahi uzmanına başvurmak gerekir.
Kasık fıtığı her yaşta görülebilir. Doğumdan hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi ileri bir yaşta da görülebilir. Görülme sıklığı zamanında doğan bir bebek için %2-3 iken, erken doğumlarda bu oran %20-30'lara çıkabilmektedir.
Fıtık elle hissedilir mi? Kasık bölgesinde şişlik ile kendini belli eder ve kişi ayağa kalktığında ya da öksürdüğünde belirginleşir. Elle içeri doğru itildiğinde ya da kişinin yatması ile kaybolur.
Evet, doğru planlanmış fizik tedavi ve egzersiz programı ile bel fıtığınızın iyileşme oranı %90-93 arasındadır. Bunun yanında başlangıçta yapabileceğiniz kolay ve hızlı sonuç veren egzersizler bulunmaktadır.
Gündelik hayatımızda ağır eşyaları kaldırmadan, bir mendil gibi hafif objeleri yerden almak istediğimizde dahi ani bel tutulması atakları görülebilir. Ancak bu durumun yanı sıra kontrolsüz bir şekilde ağırlık kaldırma da bel fıtığının ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Fıtık kendiliğinden geçer mi sorusunun cevabı evettir! Burada dikkat edilmesi gereken şey, fıtığın kötüleşmesine neden olacak şeylerden kaçınmaktır.
Çoğu insanda fıtık ağrısı birkaç hafta içinde azalır, altı hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Çünkü diskin jöle benzeri çekirdeği sıvı kaybeder ve küçülür. Bunun sonucu olarak sinir dokusu üzerinde baskı hafifler. Bel fıtığı ağrısı kendi kendine geçse bile hasarlı diskteki kayan disk yapısı aynı şekilde kalır.
Masaj, bel fıtığı tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Masaj, kasların gevşemesine ve kan dolaşımının artmasına yardımcı olur. Masajın faydaları arasında ağrı azaltması, stresi azaltması ve uyku kalitesini arttırması da yer alır. Akupunktur, bel fıtığı tedavisinde etkili bir yöntem olarak kabul edilir.
Bel fıtığı tedavisinde ameliyat en son seçenek olarak değerlendirilmektedir. Kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçların başarısız olduğu durumlarda ise hastalara fizik tedavi yöntemleri önerilmektedir. Fizik tedavi önemli bir tedavi yöntemidir ve ameliyat gerekmeyen hastaların yaşam kalitesini genellikte yükseltmektedir.
Akut bel ağrılarında genellikle ağrı birkaç gün içerisinde azalır ve birkaç hafta sonra tamamen geçer. Ağrı 3 aydan daha fazla sürerse bu ağrıya kronik (müzmin) bel ağrısı denir. Bel ağrılı hastaların %90'ının yakınması ilk 4 hafta içinde kendiliğinden geçerken ancak %5'i kronikleşir.
Sıcak uygulama, kas spazmlarını azaltabilir ve kan dolaşımını artırarak ağrıyı hafifletebilir. Bununla birlikte, sıcak uygulama, fıtığın neden olduğu inflamasyonu azaltmaya veya fıtığın kendisini tedavi etmeye yardımcı olmaz.
Yan pozisyonda öne doğru bükülerek bacaklar karına doğru çekip yatmak hem bel fıtığı hastaları için hemde sağlıklı bireyler için sağlık bakımından en uygun pozisyondur...
Omurilik veya sinir köklerine baskı yaparak ağrı, uyuşma, güçsüzlük ve hatta felce neden olabilir. Ayrıca, fıtığın tedavi edilmediği durumlarda ilerleyici kas zayıflaması, kalıcı hasar, hatta felç riski oluşabilir.
Uzun süre aynı pozisyonda oturmak veya çalışmak, sürekli ağır kaldırmak, öne eğilerek iş yapmak gibi zorlayıcı pozisyonlar nedeniyle kaslarda gelişen spazmlar, disklerin içindeki basıncın artmasına neden olur. Böylece bel ve boyun bölgesinde düzleşme meydana gelir.
Bunların büyük bir kısmı kas kökenli ağrılardan kaynaklanır. Boyun fıtığı zorlamaya ve ağır kaldırmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Fıtığa bağlı gelişen ağrılar; sırta, kürek kemiğine, omuza, başın arka tarafına ve parmak ucuna kadar inen ağrılar şeklinde görülür.
Bu nedenle kimi zaman fıtık tedavisinde fizik tedavi kullanılırken kimi zaman ise cerrahi operasyonlar kullanılır. Tıbbi görüntüleme teknikleri içerisinde yer alan Herniografi (fıtık) filmi sonucu doğrultusunda hastaya doğru teşhis konulur. Fıtık hastalığının erken dönemde teşhis edilmesi oldukça önemlidir.
Sıkışan sinir uç noktasında, yani gittiği yerde ağrıyı hissettirir. Aynı şekilde bacak ve ayakta uyuşma ve yanma şikâyetlerine neden olur. Daha ileri aşamalarda ayaklarda güçsüzlük oluşabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri