Mescid-i Haramda Kâbe-i muazzamanın kuzey duvarı önünde bulunan ve annesi Hacer'in de kabrinin bulunduğu Hatim denilen yere defnedildi.
Muhammed'in Hacer için Araplara "İşte bu kadın sizin annenizdir." dediği söylenir. Hacer'in Kabe içinde Hıcr, Hatim ya da Hazire denilen bölümde gömülü olduğuna inanılır.
Bu avluya Hicr-i İsmail denmesinin sebebi olarak, Hz. İbrahim'in eşi Hz. Hacer ve evladı Hz. İsmail'in kabirleri bulunduğu rivayeti gösterilir.
Hicr-i İsmail (İsmail Taşı) ya da Hatim, aslen Kabe'nin bir parçası olan yarım çember şeklinde alçak duvar. Hatim olarak bilinen Kabe'nin kuzey-batı duvarının karşısında, ancak birbirine bağlı olmayan, yarı dairesel bir duvardır. Yüksekliği 90 cm (35 inç) ve genişliği 1.5 m (4,9 ft), olup beyaz mermerden oluşmaktadır.
Hacer ismi Kur'an-ı Kerim'de geçmektedir ve Hacer adını koymak caizdir.
İlgili 28 soru bulundu
İşte bu isim hakkında bilinmesi gerekenler. Hacer Arapça kökenli bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Türkçe karşılığı olarak bakıldığında ise, 'Taş ya da Kaya' şeklinde ifade almaktadır. Mecazi anlam üzerinden de sert ve güçlü şeklinde anlatılabilir.
Hz. İbrâhim'in oğlu, Kur'an'da adı geçen bir peygamber. Hz. İbrâhim'in hanımı ve İshak'ın annesi.
Kabe'nin içinde kimsenin mezarı yoktur.
(Efendimiz SAV'in kabri Medine'dedir.)
Kubbealtı ya da Divanhane, Topkapı Sarayı'nın ikinci avlusu üzerinde yer alan ve Osmanlı İmparatorluğu'nda sadrazam ve diğer devlet adamlarının Dîvân-ı Hümâyun toplantılarını gerçekleştirdiği mekân. Burada devlet işleri görüşülür ve karara bağlanırdı.
Kabe, İslam'ın en kutsal yeridir ve genellikle Beytullah (Allah'ın evi) ve Beyt Allah al-Haram (Allah'ın Kutsal Evi) şeklinde anılır.
Hac ve Mekke'nin tarihinin konuşulduğu programda Kâbe'nin içinden görüntülere de yer verildi. Küçükaşçı Kâbe'nin içindeki üç direğin; Hannan(merhametli), Mennan(ihsanı bol), Deyyan, (herkese hakkını veren) anlamlarına geldiğini söyledi.
Peygamber efendimizin kabri, Medine'de yer alıyor. İslam dünyasının kutsal şehirlerinden biri olan Medine'nin içerisinde Yeşil Türbe bulunuyor. Yeşil Türbe'nin altında Hz. Muhammed'in kabri yer alıyor.
16 parçadan oluşan 47 metre uzunluğundaki Kabe kuşağı, 4 yandan tüm Kabe'yi kuşatacak şekilde sarılıyor. Kuşağın hemen altında İhlas Suresi'nin işlendiği dörtgen şeklinde bölümler bulunuyor. Ayrıca kuşağın altına Allah'ın 99 ismi (Esma'ül hüsna) işleniyor.
Hacer, Hazreti İbrahim (as) ile evlendikten sonra, Cenâb-ı Hak onlara Hazreti İsmail'i ihsan etmiştir. Ancak yıllarca evlât hasretiyle yanıp tutuşan Sare, Hacer'i kıskanmaya ve çekememeye başlamıştır. Hazreti İbrahim (as)'e bir evlât verememiş olması kendisini son derece üzmektedir.
Hicr-i İsmail, 131 cm. yüksekliğinde ve yarım daire biçiminde bir duvarla çevrilidir. Bu duvarla Kâbe-i Muazzama arasında kalan sahaya Hicr-i İsmail denilir.
Elimizdeki kaynakların bildirdiğine göre, İslâm'ın ilk yılında, Hz. Peygamber (s.a.v) ve vahiy meleği Cebrail (as) tam bu noktada namaz kılmışlardır. İlgili hadisteki ifadeden, Hz. Peygamber'e imamlık yapan Cebrail'in (as), Kâbe'nin dibinde ve binaya en yakın şekilde durduğu anlaşılmaktadır.
Günümüze ulaşan ve bugüne kadar bilinen Kabe anahtarının sayısı 59'dur.
Kâbe her kumaş ile örtülebiliniyor
İslam'dan evvelki dönemde Arap kabileleri Kâbe'yi örtmeyi bir görev, şeref ve fazilet olarak görüyorlardı. Kâbe'yi örtmek, örtüsünü bağışlamak bazı önde gelen asil ve zengin kabileler için imtiyaz sahibi olduklarının göstergesiydi.
Birincisi, Kâbe"nin kapısı, anahtarları elinde bulunduran Kureyşliler tarafından özellikle yüksek yapılmış ki, isteyen herkes içeriye giremesin, ancak diledikleri ve izin verdikleri girebilsin. Buraya girmek bir imtiyaz, birilerine sunulan lütuf gibi algılansın. İkinci nokta da, her şeyin bir vakti saati olduğudur.
Peygamber (a.s.m) şöyle buyurmuştur: “Kâbe'yi, kısa / cılız bacaklı bir Habeşli yıkar.” (bk. Buharî, Hac, 47,49; Müslim, Fiten, 57-59). Bu yıkım, kıyametin yaklaştığı bir zamanda gerçekleşir.
HACERÜ'L ESVED NEDİR? Hacerü'l Esved, Arapçada “siyah taş” anlamına gelmektedir. Yaklaşık 30 cm çapında ve yumurta biçimindeki bu taşın siyaha yakın koyu kırmızı renkte olması sebebiyle böyle adlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Sözlükte “bir şeyin çevresinde dönmek, dolaşmak” anlamındaki tavâf kelimesi fıkıh terimi olarak usulüne uygun şekilde Kâbe'nin etrafında dönmeyi ifade eder. Kâbe sol tarafa alınarak Hacerülesved hizasından başlanıp aynı noktada tamamlanan her dönüşe “şavt” ve yedi şavta tavaf adı verilir.
Kur'ân-ı Kerîm'de kendisinden söz edilmeyen Hâcer Tevrat'a göre Mısırlı bir câriyedir (Tekvîn, 16/1). Hz. İbrâhim ve eşi Sâre, Ken'ân diyarında (Filistin) kıtlık olunca bir süre kalmak için Mısır'a giderler. Mısır'a vardıklarında Firavun Sâre'nin güzelliğini duyup onu sarayına aldırır.
Hz. İbrâhim'in Sâre adlı eşinden oğlu olan İshâk Tevrat ve Kur'an'da adı geçen bir peygamberdir, yahudilerin İbrâhim'den sonra ikinci atasıdır ve yaklaşık olarak milâttan önce XIX-XVIII. yüzyıllarda yaşamıştır.
Sâre ertesi yıl doksan yaşında iken İshak'ı dünyaya getirir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri