Bilinçaltı anne karnından itibaren şekillenmeye başlar. Bilinçli aklın devrede olmadığı, bebeklikten çocuk yaşa kadar olan evrede oluşan uyaranlar kişinin inançları haline gelir. Bilinçaltı bütün bilgileri depolar. Bu bilgilerle insanın kişiliği ve davranışları oluşur.
Devamlı olarak karışık ve zor olan işleri sürdürmek ilk zamanlar bilinç tarafından yapılsa da bunu zaman içerisinde bilinçaltı devreye girer. Böylelikle zihin aynı olan hareketlerin yapılması için uğraşmaz. Bilinçaltının olumsuz durumları algılamaz: Bilinçaltı olumlu olmayan cümleleri var saymaz ve tersi gibi algılar.
Bilinçaltının genel yaşı da yedidir. Bilinçaltı demiş olduğumuzda çocukluğa dair altı sekiz yaşa kadar bilinçaltının oluşturmuş olduğu kayıtlardaki çocukluk algılarımızın devamıdır.
1. Hatıralarımızı depolar: Bilinçaltı zihin hatıraların depolanmasını programlar. 1957'deki Penfield Araştırmasına göre olan her şey sadık bir şekilde hafızamıza kaydedilir.
Bilinçaltı öğrenilmiş davranışların refleks olarak tekrar edilmesinde de rol oynar. Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, bilinçaltını kontrol edebilmenin mümkün olduğunu söylüyor." Bilinçaltı aslında bizi bir kumanda gibi kontrol eder.
İlgili 27 soru bulundu
Bilinçaltı Neyi Sever? Uzmanlar tarafından yapılan açıklamalara göre bilinçaltı bilinçli bir zihin tarafından yönlendirilmekten hoşlanır. Bilinçaltı ile zihnin uyum içinde olması zihnin emirlere ve yönlendirmelere uymasını sağlayacaktır.
İrlanda doğumlu Amerikalı yazar Joseph Murphy, ilahi bilimler alanındaki engin birikimi ile okurlarını bilinçaltının gücünü keşfetmeye çağırıyor. Yazarın ilk olarak 1963 yılında yayımladığı Bilinçaltının Gücü kitabı, insan zihnine dair en çok merak edilen soruları yanıtlıyor.
Bilinçaltının ve bilincin kaynağı Ruh'tur. Bilinç, enerji olan Ruh'un fiziksele dönüşmüş kısmıdır. Bilinç ve bilinçaltındaki bilgiler atom altı seviyede enerji halinde Ruh ile devam ediyorlar.
Klinik Psikolog Kardelen Aydın “bilinçaltı yıkama” kavramının düşünüldüğü gibi bir temizlik olmadığını söyledi. Bilinçdışı kavramı rahme düştüğümüz an başlayıp yaşadığımız, şahit olduğumuz, maruz kaldığımız her detayın kaydedildiği yerdir. Bu da bilimsel olarak bilinçdışı temizliğini mümkün kılmamaktadır.
Bilinçaltının temizlenmesi, kişinin bilinçaltının daha derin katmanlarına ulaşmasını sağlar. Böylece, kişinin davranışlarının temel nedenleri, duygusal ve düşünsel süreçleri ve ilgili kalıplarının doğru şekilde anlaşılması ve değiştirilmesi mümkün olur.
Bilinçaltı Kodlama Teknikleri
Siz bir olayı unutsanız bile bilinçaltı onu hatırlar ve sizin tepkilerinizi belirler. Bilinçaltına kodlama yapmanın temel hedefi, zihne pozitif düşünceler göndermek ve olumlu konuşmaktır. Yapılması gereken basit telkinlerle bilinçaltını yönlendirebilirsiniz.
1- Yüzleşme:
Bilinçaltı temizliği yöntemlerinin başında itiraf ve yüzleşme gelir. Psikiyatri ya da psikolog gözetiminde düzenlenen seanslarda, kişinin kendisine bile itiraf etmekte güçlük çektiği şeyler hakkında konuşulur. Kişinin geçmiş korkuları ve travmatik olaylar ile yüzleşmesi hedeflenir.
Beyin uyku sırasında gün içinde aldığımız bilgileri işliyor ve uyandığımızda göstereceğimiz davranış kalıplarına hazırlık yapıyor. Araştırmalar gösteriyor ki, uyku sırasında çalışmaya devam eden bilinçaltı, 'karar alma' mekanizmamızı hızlandırıyor. Uyku sırasında beyin, o gün yaşadığımız anlara şekil veriyor.
Bilinçaltı ise “subkorteks” olarak adlandırdığımız alt beyin bölgesinde konuşlanmıştır ve bu bölgenin işleyişi üst beyinle koordineli olmakla beraber bağımsızdır.
Bebeklikte başlayan bu bilinç öncelikle kendisini görsel olarak tanıma, ismine ve “ben, sen, biz” kavramlarına duyarlılaşma olarak ortaya çıkar. Benlik kavramının oluşması ve ben bilincinin gelişimi 22-24 aylar arasında olur.
Literatüre baktığımızda zaman zaman “bilinçdışı” kavramım kullanılırken zaman zaman “bilinçaltı” kavramının da kullanıldığını görürüz. Evet, Freud bu iki kavramı da kullanmıştır; ilk yazılarında bilinçaltı kavramını kullanırken daha sonraki yayınlarında bilinçdışı kavramını kullanmaya başlamıştır.
Özetle İslam'da bilinçdışı kavramı yoktur.
Bilinçdışı fikri ilk defa Sigmund Freud'un psikanalitik kuramında geçer. Bu kuram psikoloji ve bilim tarihindeki en meşhur kuramlardan biri olsa da metodolojik olarak son derece zayıftır. Bugün psikoloji camiası tarafından Freud'un kuramı sahte bilim olarak nitelendirilir.
Başka birinin zihnine veya rüyasına girmek kesinlikle mümkün değildir. Hatta tüm psikolojik tedaviler, kişinin isteği ve rızası dahilinde götürülür. Yani karşımızdaki isterse bir uzman isterse bir büyücü isterse de bir üfürükçü olsun sizi, sizin rızanız ve isteğiniz olmadan psikolojik olarak tedavi dahi edemez.
Ruhun var olduğuna dair bir kanıt yoktur ve bilim hipotezlerini ruhun var olmadığı üzerine kurar. Bilinci sağlayan beyindeki özel yapılardır ve bu yapılar arasındaki sinyallerdir. Ölünce tüm vücut parçaları gibi beyin de çürü ve işlevsiz hale gelir. Yani bilincimizi de kaybederiz.
Bilinçaltı durumunda görülen rüyalarda kişi gördüğü rüyayı gerçek gibi deneyimler ve bu sırada onun bir rüya olduğu farkındalığı olmadan tamamen gerçek gibi rüyayı yaşar. Kişisel gelişim kitaplarında çok geçen bir olgudur ki bilinçaltı gerçek ve hayali ayırt etmez edemez.
Kur'an-ı Kerim ve sahih dini kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla ruh diridir, kıyamete kadar da ya cennet bahçelerinden bir bahçede veya cehennem çukurlarından bir çukurda varlığını sürdürecektir. Bu bağlamda ruhun tekrar dünyaya dönmesi gibi bir durum da söz konusu değildir.
2. Alt Beyin Düzeyi: Beyin korteksi ile omurilik arasında yer alan yapılardır. Bilinçaltı fonksiyonları kontrol eder.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri