Zihgir, diğer isimleri ile 'okçu yüzüğü', 'tirkeş yüzüğü', 'şast yüzüğü' ve 'kemankeş yüzüğü' de başparmağa takılır.
Genellikle hep sağlak okçular resmedildiğinden tirkeşin bel hizasında, okçunun sağında durduğunu görürüz. Tirkeş, kemer veya benzeri bir bel kuşağına iki noktadan asılmak suretiyle takılır. Genellikle tirkeşin arka yüzünün kenarından ve ortasından çıkan iki askılık bulunmaktadır.
Dayanak noktası, elin çene üzerinde olduğu ve kirişin de okçunun yüzüne değdiği yeri ifade eder. Okçulukta uzun mesafe atışına menzil atışı adı verilir.
Yaylar genellikle fiberglas, karbon veya ahşaptan yapılır. Yayın gerilmesini ve okun doğru bir şekilde yerleştirilmesini sağlayan okçuluk dizgisi, önemli bir aksesuardır.
Nasıl kullanılır? Geleneksel Türk Okçuluğunda okların konulduğu yere "tirkeş" denir. Modern okçulukta sadak olarak geçer.
İlgili 43 soru bulundu
Spor dalı, dart tahtası adı verilen hedefe, belirli bir uzaklıktan ufak okların atılması ile başlar. Yüksek puanı alarak skor kazanmak amacıyla oynanan spordur.
Tirkeş: İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı anlamına gelmektedir. 2014 yılında çıkan 6360 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu kapsamında köy; Tirkeş Mahallesi olmuştur. Mahallede Alevi ve Sunniler bir arada yaşamaktadırlar.
Tiller: Yayın iki kanadı arasındaki dengenin ölçüsüdür. Tüy: Hindi tüyünden veya plastikten imal edilen, okun lineer stabilizasyonunda önemli bir etkisi olan elemanıdır. Genellikle mesafe uzadıkça kısalmasında fayda görülür.
Okçunun zikr'i, doğruluk, Tanrı ve gerçek anlamına gelen "Ya Hak"tı.
"Kemankeş, Osmanlı döneminde savaşlarda ok atan askerlere deniyor.
Geleneksel Türk Okçuluğu atış tekniğinde oldukça kısa bir yay -sağlaklar için- sol elle tutulur, ok en arkasından, gez kısmından tutularak sporcunun sağ tarafa takılan tirkeşten çekilir. Yay tutan ele tutturulan ok, yayın sağında kalacak şekilde kirişe takılır (gezlenir).
2 Günde atılır ise 1. gün uzun mesafeler (Erkeklerde 90m - 70m, Bayanlarda 70m 60m), 2. günde kısa mesafeler (Erkeklerde ve Bayanlarda 50m – 30m) atışları yapılır). Aşağıda kategorilere göre belirtilmiş olan mesafelerde 2 x 36'şar ok olmak üzere toplam 72 ok atışı yapılır.
Menzil atışları, Osmanlı okçuluğunun alâmet-i fârikasıdır. Atıcılar tekkesine gelen tâlibin aldığı eğitimin semeresi, ulaştığı menzildir. Hattâ icâzet almaya (bkz. Büyük Kabza Alma Töreni), “pişrev okuyla 900 gez ve azmayiş okuyla 800 gez” mesafeye ok düşürerek hak kazanır.
Zihgir, diğer isimleriyle 'okçu yüzüğü', 'şast yüzüğü', 'tirkeş yüzüğü' ve 'kemankeş yüzüğü' baş parmağa takılır. Zihgirsiz ok atmak, parmak boğumunda yarılmalara ve nasırlaşmaya sebep olmaktadır. Aynı zaman da zihgir, yaydan çıkan okun daha ileri fırlatılmasında da etkilidir.
Zihgir (okçu ya da şast (kemankeş, tirkeş) yüzüğü), Hun İmparatorluğu'ndan giderek yayılan bir okçuluk malzemesi olarak biliniyor. Ok atışı yaparken, yay kirişinin baş parmağı parçalamaması için kullanılır. Bu kiriş bırakma mekanizması ortaya çıkaran tırnaklı bir yüzüktür.
Zihgir ya da Okçuluk yüzüğü, başparmak çekişi tekniğinde kullanılan atış yüzüğü, okçuların sağ ellerinin başparmaklarına taktıkları, yayı çekerken parmağın incinmemesi için kullanılan (genellikle kemikten) halka şeklindeki yüzük.
Bugün ve geçmişte okçuların piri olarak kabul edilen Sa'd bin Ebu'l Vakkas, peygamberin yakın sahabelerindendir. Ona Uhud Gazası'nda “At ya Sa'd anam babam sana feda olsun.” dediği söylenir. 14. yüzyıldan itibaren yazılan okçuluk risalelerinde yay ve okun ilk yapılışı Hz. Adem ve Cebrail'e dayandırılır.
Modern okçulukta salonda (indoor) 18 metre, açık havada (outdoor) makaralı yaylar için 50 metre, olimpik yaylar için 70 metre mesafeden ok atışları yapılır. Geleneksel okçulukta oklar 30 – 90 metre mesafeden atılır. Menzil okçuluğunda ise mesafe sınırı yoktur.
Tozkoparan İskender devletin çeşitli illerinde 10 ayrı rekor kırmış ve bu rekorların hiçbiri bu güne kadar kırılamamış. En uzun attığı ok 845,46 metre gitmiş ve bu bir dünya rekoru. Tozkoparan İskender bir ok atışında 845,46 metrelik rekor kırınca bu dikili taş rekorun adına okun düştüğü yere konulmuş.
Yeniçeri Ocağı'nda Kara Hasan Ağa tarafından yetiştirildi ve zaman içinde yükselerek yeniçeri ağası oldu. Okçuluktaki yeteneğinden dolayı "Kemankeş” ve "Kara” lakaplarıyla anılmaya başlandı. Revan seferindeki başarılarından dolayı kaptan-ı deryâlığa getirildi.
Temren okun ya da kargının (benzeri fırlatma kullanımlı silahların) ucundaki özel, delici parçadır.
Okçuluk dediğimizde birkaç farklı kategoriden bahsediyor oluruz. Ülkemizde bunları; Geleneksel Okçuluk ve Modern Okçuluk olmak üzere, iki ana kategoriye ayırmak mümkündür. Ancak hem Geleneksel Okçuluğun, hem de Modern Okçuluğun kendi içerisinde farklı bölümleri de vardır.
Dart oynanırken her sporcunun 3 ok atma hakkı vardır. 3 ok ile vurulan sayılar toplanır ve 501 sayısından düşülür. Sporcular attıkları her oka karşılık gelen sayıları toplarlar ve 501 sayısından düşerler. Oyun sıra ile devam eder. 0 (sıfır) sayısına ilk ulaşan sporcu oyunu kazanmış olur.
Nişan tahtasındaki en yüksek puan, üç katı değerinde olduğu için, 20 rakamının hizasında bulunan iç çember kesitidir. Oyun sıfırdan başlar ve 301'de biter. kural geçerlidir.
Yaya sarılan sırmaya "toz", okun ucundaki demir parçaya "temren", okun arkasındaki tüyeyse "yülek" ya da "yelek" denmiştir. Yayların taşınması için bir kap bulunmamış, genellikle kola veya omuza asılarak taşınmıştır; ancak okların taşınması için özel olarak tasarlanmış ve süslenmiş kılıflar üretilmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri