Siyanoz bir hastalık değil, bulgudur. Vücutta oluşan morlukların gözle görülür derecede olmasından dolayı kişinin kendisi rahatlıkla fark edebilir.
Altta yatan hastalığın tedavisi: Siyanoz, başka bir hastalığın belirtisi olabilir. Altta yatan hastalık tedavi edildiğinde, siyanoz semptomları da ortadan kalkabilir. Solunum desteği: Solunum yetmezliği olan hastalarda solunum desteği cihazları, örneğin ventilatörler kullanılabilir.
KOAH, Kronik bronşit,astım, bronşektazi gibi kronik akciğer hastalıklarının ağır formlarında görülen siyanoz, bazen de akciğer embolisinde olduğu gibi önceden hiçbir solunumsal yakınması ya da hastalığı olmayan bireylerde de aniden ortaya çıkabilir.
Siyanoz tedavisi nasıl yapılır? Tedavi için öncelikli bu problemin neden oluştuğunu tespit etmek gerekir. Bazı hastalarda hava yolu tıkanıklığını açmak için bazı ilaçlar verilebilir. Oksijen tedavisi, mekanik ventilasyon, non-invazif ventilasyon gibi yöntemler de uygulanabilmektedir.
Çabuk yorulma, siyanoz, çarpıntı, bayılma, gece idrara çıkma, ödem, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi belirtilere sahip olan kişiler kardiyoloji bölümünde tedavi edilir.
İlgili 23 soru bulundu
Soğuk ortama uzun süre maruz kalma, dolaşım şoku, kalp yetmezliği, doğumsal görülen kalp yetmezlikleri, solunumsal sıkıntılar gibi nedenlerden dolayı dudak, yanak, tırnak yatağı, parmak uçlarında görülebilen ve kandaki oksijen azlığından dolayı vücutta morarmaya siyanoz denir.
Siyanozun meydana gelen en yaygın ve gözle görülür belirtisi ciltte oluşan mavimsi veya morumsu renk değişimidir. Bu renk değişimi cilt, mukoza zarı, dudak, diş eti, tırnak yatakları veya göz çevresinde oluşabilir ancak bütün vücuda yayılmaz.
Diğer taraftan kandaki toplam hemoglobin düzeyi ile siyanoza neden olabilecek indirgenmiş hemoglobin düzeyi arasında ters orantılı bir ilişki olduğu saptanmıştır; anemik kişilerde siyanotik görünümün oluşması için birim kanda daha fazla indirgenmiş hemoglobin miktarına gereksinim vardır.
Siyanoz çeşitleri nelerdir? Kalp veya akciğer yeterince oksijen pompalayamayınca, KOAH, bronşit, astım, bronşektazi, akciğer embolisi ve bazı kalp hastalıklarında bu durum görülebilir. Bu tarz kronik bir hastalığı bağlı olarak ortaya çıkan siyanoz santral siyanoz olarak adlandırılır.
Siyanoz, redükte hemoglobin konsantrasyonunun 5 gr/dL'den fazla olması sonucu cildin ve muköz membranların mavi mor bir renk almasıdır. Kardiyovasküler, akciğer veya merkezi sinir sistemiyle ilgili önemli bir hastalığın habercisi olabileceği gibi methemoglobinemide de ortaya çıkabilir.
Siyanotik doğumsal kalp hastalıkları ise vücudun belirli bölgelerinde (el ve parmak uçları, ayak parmakları, dudaklarda) morluklara neden olan kalp hastalıklarıdır. Bu hastalık grubunda kalpte kirli kan temiz kana bulaşmaktadır.
Hipoksemi, kandaki oksijen seviyelerinin azalmasıdır. Nefes darlığı ve göğüs ağrısı ile sonuçlanabilir, akciğerler ve çeşitli organlarda çeşitli işlev bozukluklarına yol açabilir. Hiperkapni ve hipoksemi kan gazı ölçümüyle belirlenir.
Siyanoz, redükte hemoglobin konsantrasyonunun 5 gr/dL'den fazla olması sonucu cildin ve muköz membranların mavi mor bir renk almasıdır. Kardiyovasküler, akciğer veya merkezi sinir sistemiyle ilgili önemli bir hastalığın habercisi olabileceği gibi methemoglobinemide de ortaya çıkabilir.
Kalp veya akciğer rahatsızlığı olan kişilerde hipoksemi ile karşılaşma oranı daha yüksektir. Bunun yanı sıra kullanılan bazı ilaçlardan kaynaklı olarak da nefes alma yavaşlayabilir ve beraberinde hipoksemi gelişebilir. Uyku apnesi ve hafif akciğer hastalıkları uyku sırasındaki kan oksijen seviyesini düşürebilir.
Hastanemizde kalp yetmezlikli çocuklar multidisipliner bakışla değerlendirilmekte, hastalarımıza ayaktan veya yatırılarak tıbbi tedavi yapılabilmektedir. Farklı klinik durumlarda çocuk yoğun bakım ünitesinde kalp destek cihazları kullanılmakta, gerekli durumlarda yapay kalp implantasyonu planlanmaktadır.
Hipoksi, oksijen tüketen organizmanın dokularını yeterince oksijenle besleyemesi sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Basitçe oksijen yetmezliği de denilebilir.
Hipoksi, dokulardaki oksijen yetersizliği anlamına gelir. Bu durum uzun sürüp tedavi edilmediği takdirde oksijen yetersizliği diğer organların da hasar görmesine sebebiyet verebilir.
Bu tip büyük PDA'larda, üst kollarda oksijenlenme normalken bacaklarda oksijenlenme azalmıştır. Üst kollarda deri rengi normalken bacaklarda sıklıkla morarma mevcuttur. Bu durum, diferansiyel siyanoz olarak adlandırılır.
Hipoksi Testleri
Alçak basınç testleri, yüksek irtifalardaki uçuş ortamı koşulları simüle edilerek gerçekleştirilir ve bu testler oksijenin yetersiz olduğu ortamlarda bazı insanların öfori (kişinin kendisini artan bir şekilde iyi hissetmesi) hissi deneyimini yaşadıklarını göstermiştir.
Santral siyanoz arteriyel oksijen doygunluğundaki (SaO2) bir azalmadan kaynaklanır ve kandaki deoksihemoglobin konsantrasyonu ≥ 5.0 g/dL (≥ 3.1 mmol/L veya oksijen doygunluğu ≤ % 85) olduğunda ortaya çıkmaya başlar.
Yüzde 90'ın altındaki oksijen düzeyi düşük olarak kabul edilir ve bu, hipoksemiye neden olabilir. Yüzde 80'in altındaki oksijen düzeyleri, bu düzeylerde beyin ve kalp gibi organların çalışması bozulabileceğinden, gecikmeksizin müdahale gerektirir.
Kandaki bu azalmış oksijen miktarı hipoksemi veya siyanoz olarak adlandırılır. Normal havayı soluyan kişilerin doygunluğu% 96-98'dir; % 95'in altındaki doygunluk, endişe verici olan hipoksemiye neden olur.
Dudak Morarması Nedenleri
Demir eksikliğinin olması halinde dudak morarması oluşabilmektedir. Kansızlık ve Akdeniz anemisi hastalıkları nedeni ile de ortaya çıkmaktadır. Aşırı sigara tüketimi ile de oluşabilmektedir. Az su tüketmek ve kuruması sonucunda aşırı yalamak da neden olabilmektedir.
Ayak parmaklarında morarma şikayeti genellikle dolaşım bozukluğuna bağlıdır. Özellikle ayak bileğinden daha uç kısımlarda morarma, ağrı ve üşüme şikayetleri atardamarların daralması veya tıkanmasına işaret olabilir. Bu durum iki şekilde ortaya çıkabilir.
Vücutta morarma genellikle ciltte meydana gelen bir travma nedeniyle ortaya çıkar. Travma ise vücudun belirli bir bölgesinde meydana gelen kesik veya darbe sonucu yaralanmaya verilen isimdir. Herhangi bir yaralanma bir çok vakada kılcal damarlar adı verilen küçük kan damarlarının patlamasına neden olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri