Kontrol altında olmayan şeker hastalığı, “diyabetik gastroparazı” adı verilen midenin hareketini bozarak; bulantı, kusma ve şişkinliğe neden olur. İnce bağırsak sisteminde “otonom nöropati” yani şeker hastalığının sinirleri etkilemesi sonucu bağırsak hareketi bozuklukları ve buna bağlı ishaller görülebilir.
Şekeri bıraktıktan bir hafta sonra insülin seviyelerindeki ve enflamatuar (iltihap) tepkilerdeki gelişmelerle başlayarak vücudunuz hızla kendini onarmaya başlar. 72 saat içinde, insülin seviyeleriniz stabilize olmaya başladığında, diğer hormonlar da (yağ depolama ile ilgili olanlar gibi) normal seviyelere döner.
Fazla şeker tüketimi kilo alımına sebebiyet verir. Beyne ve böbreklere zarar verir. Karaciğer yağlanmasına ve dişlerde çürümelere sebep olur. Şeker bağımlılığı olan insanların, şekeri hayatlarından tamamen çıkartmaları oldukça zor olacaktır.
Şeker kalp-damar hastalıkları ve diyabet riskini artırmaktadır. Cilt sıkılığını, elastikiyetini sağlayan ve deri hücrelerinin sürekli yenilemesine yardımcı olan kolajen dokunun azalması, yaşlanan deride kırışıklığı artırmaktadır. Şekerin fazlası direkt olarak kana karışır ve yağa çevrilir.
Bol Sıvı Tüketmek
Sıvı tüketimi, böbreklerden idrar çıkışını artırarak kandaki fazla şekerin vücuttan atılmasını sağlayabilir. Sıvı tüketiminde dikkat edilecek nokta ise şekerli içeceklerden uzak durulması gerektiğidir. Vücudun sıvı ihtiyacının; su, soda gibi içeceklerden karşılanması faydalı olacaktır.
İlgili 32 soru bulundu
Susuzluk hissi, ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, görme bulanıklığı, yara iyileştirmesinde gecikme, ciltte kuruma ve kaşıntı, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı kan şekerinin yükseldiğinin (hipergliseminin) belirtileridir. Kan şekeri yükselmesinin birçok nedeni olabilir.
Türk mutfağının vazgeçilmezleri arasında olan çay, şekerle içildiğinde fazla kiloların nedenleri arasında önemli bir yer tutuyor. Çünkü günde 10 bardak 2 şekerli çay içen bir insan yılda 1 kilogram alırken, şekerli çayın insülin salgısını etkilemesi nedeniyle alınan kilo katlanarak 3'e çıkıyor.
Vücut ihtiyacından fazla şeker aldığında bunu normal seviyeye indirebilmek için insülin salgılar. Eğer alınan şeker gereğinden fazla ise fazlası vücutta yağ olarak depolanmaya başlar. Bu fazla depolanan yağ ise kilo artışı ve fazla kilolara sebep olur.
Fazla şeker kaslarda ve karaciğerde glikojen olarak depolanır. Kan şekeri normale döndüğünde insülin salgılanması da durur.
Şeker sağlık açısından zararlı mı? Evet, şeker kalp hastalıklarından diyabete kadar çeşitli hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Şeker kullanmayı bıraktığınızda sizi bekleyen baş ağrısı, yorgunluk, kas ağrıları, tatlı krizleri ve mide bulantısı gibi belirtilere hazırlıklı olun.
Tokluk kan şekeri testinde sonuç 140 mg'nin üstünde çıkarsa şeker hastalığı için vücudun risk barındırdığı anlamına gelir. Tokluk kan şekeri 200 mg'nin üzerinde çıktığı durumlarda ise kişiye kesin olarak şeker hastalığı teşhisi konur.
İnsülin kullanmayan hastalar, kan şekerlerinin yükselmesi durumunda bol su içmelidir. Hiperglisemi görüldüğünde vücut kandaki fazla glukozu idrar ile birlikte vücuttan atma eğiliminde olduğundan, hastalar sık sık idrara çıkar. Bu durumda bol sıvı alımı, kandaki şeker oranının azalmasına yardımcı olur.
Vücuttaki ödem oranını azaltır. Kronik hastalık riskini azaltır. Psikolojik olarak iyi hissetmenize yardımcı olur. Uyku problemlerini düzene sokmaya yardımcı olur.
Açlık kan şekeri ölçümü için en az 8-12 saat aç kalınması gerekir. Bu süre boyunca sadece su tüketmek mümkündür. Özellikle sabah erken saatlerde yapılacak olan açlık kan şekeri testi için hastaların uyandıktan sonra hiçbir şey yemeden ve içmeden hemen laboratuvara gitmeleri önerilir.
-Daha az yağ depolar, dolayısıyla daha fazla kilo verirsiniz. Şekerin yüzlerce ismi olabilir ama sonuçta şeker şekerdir. Ancak yağlar birbirinden farklıdır. Başlıca doymuş, tekli doymamış ve çoklu doymamış diye sınıflanabilirler.
Yağ değil şeker kilo aldırır
Fazla şeker tükettiğinizde vücudunuz kanınızdaki şeker seviyesini normal seviyeye indirmek için giderek daha fazla insülin salgılıyor. Aldığınız şekeri yakamazsanız, yağ olarak depolamaya başlıyorsunuz.
Ancak bu duruma gelene kadar hastalık bazı aşamalardan geçer. Tip 2 Diyabet tanısı konulan bir kişide en az 5 senelik bir kilo alma ve gizli şeker dönemi vardır.
Özellikle basit karbonhidratlar dediğimiz beyaz un ve ürünleri, mısır, tatlılar, şeker ve şekerli besinler, pirinç tüketiminin fazla olması, doymuş dediğimiz hayvansal yağların fazla tüketilmesi ve alkol tüketimi fazlalığı göbek çevresi yağlanmayı artıran yanlış beslenme davranışlarıdır.
Şeker yağa dönüşür
Şeker içeren bir yemek yediğimizde, vücudumuz onu glikoza dönüştürür. Vücudumuz glikozun bir kısmını enerji için hemen kullanır ve bir kısmını daha sonra kullanmak üzere depolar. Kandaki fazla glikoz, yağ hücrelerine dönüştürülür.
Diyabet, birçok hastada hiçbir belirti vermediği gibi bazı durumlarda da sık idrara çıkma, yorgunluk ve aşırı kilo verme ya da kilo alma belirtileri ile ortaya çıkıyor.
Diyabet Hastaları Evde Kan Şekeri Ölçme
Ölçümler için Glukometre adı verilen cihaz kullanılır. Doktorunuzun isteğine göre yemeklerden hemen önce ya da 2 saat sonra parmaktan alınan kan örneği ile kan şekeri ölçümünü evde yapmanız gerekir.
Pankreastan kan dolaşımına salgılanan insülin hormonu glukozun kandan hücre içerisine girmesinde rol oynar. Pankreastan insülin salgılanmasının azalması durumunda glukozun hücre içine emilimi bozulacağından kandaki glukoz düzeyi artar ve şeker hastalığı gelişir.
Çocuklarda yaş ilerledikçe kan şekeri aralığı değişiklik gösterir. 2-8 yaş arası çocuklarda açlık kan şekeri 80-160 mg/dl iken 8 yaş üzeri çocuklarda 80-130 mg/dl'dir. Çocuklarda tokluk kan şekerinin normal aralığı ise 2-8 yaş arası 110-190 mg/dl iken 8 yaş üzeri 110-170 mg/dl'dir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri