Yabancı dilde bir şeyler dinlemenizin, sadece dinleme becerinizin ilerlemesine yardımcı olacağını düşünmeyin. Sözgelimi, bol bol İngilizce hikayeler dinlediğinizde, İngilizce okuma beceriniz, İngilizce konuşmanız ve İngilizce yazmanız da gelişecektir.
Dinlemek sadece kelime dağarcığınızı geliştirmenize değil, aynı zamanda İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmenize de yardımcı olur. Yani dinlemeye odaklandığınızda diğer becerilerde de daha iyi olacaksınız. Böylece dinleme becerisi, tam bir dil yeterliliği için somut bir temel oluşturur.
Çalışmalar gösteriyor ki dinlemek, öğrenciler tarafından en sık kullanılan dil becerisidir. Dinlemek sadece iletişim için önemli olmakla kalmaz, aynı zamanda öğrenme şeklimizi de büyük ölçüde etkiler. Yapılan çalışmalara göre, yeni bilgileri dinleyerek ediniyor—ve öğreniyoruz.
Kelimelerin anlamları bilinmeden bir şarkıyı o dilde söyleyerek eşlik edebilmek kelimeleri algılamak o dili öğrenmekte motivasyon açısından oldukça faydalıdır. Dinleme becerisini geliştirmekte faydalı olmaktadır. Akademik araştırmalar duyusal etkileşimle öğrenilen bilgilerin daha kalıcı öğrenildiğini belirtmektedir.
İngilizce de çoğu kelimenin yazıldığı gibi okunmaması sebebiyle yazmak, genellikle dil öğrenenler için sorun olabilir. Bu nedenle müzik dinlemek, dinleme becerilerinizin gelişimine ve kelimelerin telaffuzlarını öğrenmenize de yardımcı olur.
İlgili 40 soru bulundu
Araştırmalar, müziğin insan vücudu ve beyni üzerinde birçok olumlu etki yarattığını gösteriyor. Hem sol hem de sağ beyni aynı anda harekete geçiren müzik, bu sayede öğrenmeyi de en üst seviyeye çıkarıyor. İşte tam da bu cümle, müzik dinlemenin ders çalışma üzerindeki olumlu etkisini bizlere gösteriyor.
Ancak İngilizce konuşarak öğrenilmez. İlk önce okuyup dinleyerek altyapı oluşturmanız gerekir. Konuşmak okuyup dinleyerek öğrendiklerinizi pekiştirmek ve İngilizcenizi akıcı hale getirmek için harika bir pratik yöntemidir ama İngilizce öğrenmek için verimli değildir.
Kendi başına dil öğreniminin yanı sıra, dil kursları ve özel dersler de başarılı bir dil öğrenimi için değerlendirilmelidir. Profesyonel bir eğitim, öğrencinin dil becerilerini daha hızlı ve etkili geliştirmesine yardımcı olur. Sonuç olarak, kendi başına dil öğrenmenin mümkün olduğu söylenebilir.
Bazıları için iki dili aynı zaman içerisinde öğrenmek daha kolay olsa da pek çok kişi için bu durum büyük bir çılgınlık olarak ifade edilebilir. Ancak bu durum çok az kişi içinde olsa mümkün olabilecek bir şeydir. Yabancı dil öğrenme isteği aslında büyük bir doyumsuzluğa sevk edebilir.
Yani İngilizce konuşarak anlaşmak mecburiyetinde olduğun bireyleri net bir şekilde anlamadığında, İngilizce konuşma yeteneğin sana çok fazla yardımcı olmayacaktır. Bu noktada İngilizce dinleme ve dinlediğini anlama özelliklerinin gelişmiş olması son derece önemlidir.
Uyku sırasında çeşitli kaynaklardan dinleme pratiği yapabilirsiniz. Ancak günümüzde uykuda öğrenme fikri tartışmaya açık bir konudur. Uykuda yabancı dil öğrenmenin etkili olduğuna dair yeterli kanıt olmadığı için genellikle mümkün olmayacak bir dil edinme şekli olarak görülmektedir.
Şu bir gerçek ki; konuşmadan dil öğrenilmez. Ülkemizde dil eğitimi konusunda sıklıkla duyduğumuz “anlıyorum ama konuşamıyorum” şikayetinin altında yeterince konuşma pratiği yapmamak yatıyor.
İngilizceyi evden çalışarak öğrenebilirsin. İnternetteki imkanları doğru şekilde kullanarak evde ingilizce pratik yapabilirsin. Evde ingilizce öğrenmek çok fazla pratik yapmanla kolay olmaktadır. Gramer bilgilerini geliştirebilirsin.
Araştırmaya göre ana dili Türkçe olan biri, İngilizceyi 1100 saatte öğrenebilir. Bu da 44 haftaya tekabül ediyor. Yani ortalama on ile on bir ay arası diyebiliriz. Yeni bir dil öğrenmenin ne kadar süreceği kişiye bağlı.
Kısacası uykuda İngilizce öğrenilir mi diye soracak olursanız; kesinlikle işe yaradığını ya da yaramadığını kanıtlayacak yeterli bulgu yoktur. Uygulama öğrenmeyi destekleyebilir; ancak bir dili detaylıca öğrenmek ve akıcı bir şekilde konuşabilmek için kesinlikle yeterli değildir!
İngilizceyi birkaç ayda veya bir yılda öğrenmek mümkündür. Dil bilimciler bir yabancı dilde ustalaşmak için 600 ila 750 saat gerektiğini belirtiyor.
Görünüşe göre çoğu insanı sınırlayan bazı doğal limitler var. Ancak 1872'de ölen Britanyalı ekonomist John Bowring'in 200 dil bildiği ve 100 dil konuşabildiği iddia ediliyor. Hala yaşayan ve en çok dil bildiği düşünülen kişi ise Ziad Fazah. Kendi iddiasına göre 59 dili okuyup anlayabiliyor.
Birmanya, Nepal, Peştuca gibi diller için en az 1100 saat (44 hafta) yatırım yapmaya istekli olmalısınız. Çince, Arapça, Korece veya Japonca gibi karmaşık diller çok daha fazla özveri ve zaman alacaktır. Zaman aralığı yaklaşık 2200 saat (88 hafta) olarak tahmin edilebilir.
Biraz olanaksız gibi gelse de altı ayda hatta daha da kısa bir sürede yeni bir dil öğrenebilmeniz mümkün.
Gerçekleşmesi tabii ki de mümkün olabilir ancak seviyenize göre öğrenme durumunuz değişebilir. 3 ay boyunca hem gramer hem de okuma, yazma, dinleme ve konuşma alanlarında yeterli çalışma yaptığınız takdirde 3 ayın sonunda artık İngilizce konuşabiliyor olduğunuzu fark edeceksiniz.
Tecrübelerime göre tamamen sıfırdan başlayan bir kimsenin akıcı bir şekilde İngilizce kendini ifade edip, bütün söylenenleri anlar, orta düzeyde iş İngilizcesi ve başlangıç düzeyde Akademik İngilizceye vakıf olur hale gelmesi haftada 3 saat ders ve günde 1 saat kendi ders çalışmasıyla ortalama dokuz ayda mümkündür.
Grameri öğren, ama önce kelime hazneni geliştir. Kesinlikle kelime derim. Gramer bilgisi tabii ki çok önemli ama o yapıya oturacak kelimeler olmadan hiçbir anlam taşımıyor. Ayrıca gramer bilgisi kelime bilgisine göre daha kolay öğrenilebilir.
İngilizce gramer kuralları matematik gibidir ve istisnaları azdır. Bu nedenle öğrenmesi kolaydır. Bütün dünyanın öğrenmek zorunda olduğu bir yabancı dil olduğu için diğer dillerden farklı olarak en yaygın eğitim kaynaklarına sahiptir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri