Güzel rüya gördükten sonra kulların Allah'a (c.c) şükür etmesi gerekmektedir. Korkulu, karışık rüyaların sebebi ise şeytandır. Bu gibi rüyalar gören kimselerin şeytanın şerrinden Allah'a sığınması gerekir. Kötü rüya gören kimselerin bu rüyalarını kimselere anlatmaması gerekmektedir.
Kötü rüyaların şeytandan olması ile kötü rüya görenin uyandığında Allah'a sığınıp soluna üç defa tükürmesinde bir çelişki yoktur. Şeytan insana soldan yaklaşıp, gerek uyanıkken gerekse rüyada kötü vesveseler verdiği için, Peygamberimiz (asm) bu şekilde bir tavsiyede bulunmuştur.
Bir olay meydana gelmeden birkaç gün veya seneler öncesinden bunun olacağının mesajını verebilirler. Bunlara, "rüya-ı saliha" (salih rüya) adı verilir. Gören kişilere ise Allah'ın sevdiği kulları demek mümkündür.
Görmüş olduğumuz tüm rüyaları başka insanlara anlatmak yanlıştır. Bunun temel nedenlerinden biri psikolojik etkileridir. Rüyanızı anlattığınızda yapılan olumsuz rüyadan etkilendiğinizde, olumsuz bir şeyin olduğuna inanan beyniniz o noktaya kenetlenecek ve olayların gidişatını olumsuz yönde etkileyecektir.
Görülen kötü ve çirkin rüyaları hiç kimseye anlatmamak gerekir. Böyle kötü rüya gören kimsenin uykusundan uyanıp sol tarafına üç defa “puh puh” diye üfürmesi tavsiye edilmektedir.
İlgili 43 soru bulundu
Okunuşu: "Euzü bi-kelimâti'l-lâhi't-tâmmeti min ğadabihî ve 'ıkâbihî ve şerri 'ıbâdihî ve min hemezâti'ş- şeyâtîni ve en yehdurûn." İyi rüya Allah'tan, kötü rüya ise şeytandandır. İyi rüya gören kimsenin onu Cenâb-ı Hakk'a nisbet etmenin yanında, bunu bir nimet bilerek Allah'a hamdetmesi gerekir.
İslam anlayışına göre Hz. Muhammed'e vahiy ilk olarak rüya şeklinde gelmeye başlamış ve her gördüğü rüya, ertesi gün aynen gerçekleşmiştir. Bu yüzden de rüya, peygamberliğin bir cüzü olarak değerlendirilir.
Peki "Tanrı'nın rüya yoluyla insanlara mesaj göndermesi mümkün mü?" Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlyas Çelebi, "Peygamberler dışında hiçbir insan Tanrı'dan mesaj alamaz. Buna inanmak kişiyi dinin dışına götürür" diyor.
Rüyalar, bilinçaltımızın yansımasıdır ve bize geleceğe dair ipuçları verebilirler. Ancak, rüyaların yorumlanması ve doğru anlaşılması kişisel yorumlamalara dayalıdır.
Bu tip rüyalar libidonuzun artışta olduğuna işaret eder. Uzmanlara göre, bu tip rüyaları sık görüyorsanız cinsel açıdan istekli olduğunuz bir dönemden geçiyor olabilirsiniz. Bu tür bir rüya uzmanlara göre sizin kendinizle barışık olduğunuzu ve kendinizi olduğunuz gibi kabul ettiğinizi gösteriyor.
Doğduktan sonra görme yeteneğini yitirenler rüyalarında görsel imgeler görebilir. Doğuştan görme engelli olanlarsa resim göremez; ancak aynı seviyede koku, ses, dokunma ve duyguları hisseder. Aşırı psikolojik sorunları olan insanlar dışında herkes rüya görür.
Rüya anlatılmazsa askıdadır. Anlatılırsa tevil edilir, yorumlanmaya açık hâle gelir.
Uyarıcı rüyalar: Ruhçulara göre, bunlar kişiye önemli sonuçlar doğuracak hatalı bir davranışta bulunmasını, yanlış bir yola sapmasını vs.'yi önlemek üzere gösterilen rüyalardır. Uyarıcı rüyaların kaynağı, ruhçulara göre, genellikle kişinin hami varlığıdır.
Haberci rüyalar ile alelade (psikofizyolojik kaynaklı) rüyalar arasındaki temel farklar şöyle açıklanır: Alelade rüyalarda hiçbir amaç yoktur; gelişigüzel veya birtakım parazit titreşimlerin ürünüdürler, saçma sapan öğeler içerirler. Haberci rüyalar ise bir amaca yöneliktir, amaçlı bir düzenlenme vardır.
En sâdık rüyanın sabaha karşı seher vaktinde görülen rüyalar olduğunu (Tirmizi, Rü'yâ: 3) bildiren Efendimiz, hadis kitaplarında bildirildiğine göre, her gün sabah namazından sonra sahabileriyle sohbet ederdi.
Peygamber (s.a.s.)'in bir hadisinden hareketle rüyalar, genel olarak, rahmânî, şeytânî ve nefsânî olmak üzere üçe ayrılabilir. Peygamberlerin gördüğü rüyalar vahiy mahiyetinde oldu- ğu için delildir. Peygamberlerin dışındaki kimselerin rüyası ise, delil değildir.
Rüyadaki nesnelerin hangi geniş kategoriye girdiğini %60 doğruluk payı ile bilindi. Profesör Kamitani, uyku sırasında beyin aktivitesini gözleyerek rüyanın içeriğini tahmin etmenin mümkün olduğunu söyledi.
Bugüne kadar yapılmış olan çalışmalar ışığında söylemek gerekirse rüyalar gerçeği, gerçekler rüyayı etkiler. Hatta rüyalar tam olarak gerçek hayatı yansıtan birer aynadır. Bu nedenle rüyalar her toplumun üzerinde durması ve incelemesi gereken bir alandır.
Sigmund Freud'a göre rüya, kişinin bilinçaltında bulunan ve buraya atılmış olan isteklerin dışa vurumu olarak yorumlamıştır. Bu yüzden rüyada görülen şeylerin genel bir anlamı olmaktan çok özel bir anlamı vardır ve kişiye göre yorumlanacağını söylemektedir.
"Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz." Fetih Suresi, 27. ayet: Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı.
Cevabımız evet. Yüzünü bilmediğimiz bir insanı rüyamızda görmemiz mümkün değildir. Beynimiz yeni yüzler yaratmaz, olanı bize sunar. Bugüne kadar binlerce yüz gördüğümüzü varsayarsak aslında bu da bir sınırsızlık durumudur.
Istiharenin rüyaya yatma şekli ise sünnetle anlatılan istihareye uygun değildir. Adetli kadının, cünubun, kâfirin, sarhoşun ve çocuğun gördüğü rüyalar da sahih olabilir. Bunun çok örnekleri vardır: Sadık rüyalar genellikle sabaha karşı ve özellikle de öğle kaylülesinde görülür.
Peygamber'in bir rüyası için: “Allah, Elçisi'nin rüyasının gerçek olduğunu doğruladı.” (Fetih 48/27) buyurulmaktadır. Yüce Allah, Hz. İbrahim'e de “Ey İbrahim, rüyayı doğruladın. İşte Biz iyi davrananları böyle ödüllendiririz.” (Saffât 37/105) diye hitap etmiştir.
Onu söylemelerinin sebebi namaz vakitleri yaklaşırken melekler nöbet değiştirirler olabilir. Namaz sonrası ise kişi abdestli olur ve abdestli görülen her rüya gerçektir.
Peygamber Efendimiz (SAV) rüyaların başka kişilere anlatılmasını uygun bulmaz. Nedeni ise özel ve kıymetli olan rüyanın maneviyatı bozmaması için rüya kişi ile arasında kalması uygundur. Rüya konusuna Kur'an-ı Kerim'de özellikle Yusuf Suresi'nde değinilmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri