Rol çatışması, genellikle kişilerden beklenen durumların kişilerle uyuşmaması durumudur. Kişilerin yapısı gereği yapamayacağı durumlar, kişilerden talep ediliyor. Talep edilen bu durumlar bu sebepten dolayı rol çatışmasını oluşturuyor. Çocukları sevmeyen birinin öğretmen olması, rol çatışmasına en iyi örnektir.
Bireyden beklenen rollerin kişinin tutum, değerleri ve yetenekleri ile uyuşmaması sonucu yaşanan bir çatışmadır. Kişi – rol çatışmasına çekingen yapıdaki bir kişinin grup lideri yapılması, enjeksiyon yapmaktan çok kaygı duyan hemşire, çocukları sevmeyen birinin sınıf öğretmeni olması örnek olarak verilebilir.
Rol bireyin sosyal alan ya da anlamda benimsemiş olduğu davranış biçim ve özellikleri anlamına gelir. Örneğin anne, baba ve çocuk bir çekirdek ailenin rolleridir. Hepsinin görevi, sorumluluğu, konumu ve işlevleri farklıdır. Bu farklılıklar kişinin olduğu yeri de tanımlayan bir durumdur.
Rol çatışması, aynı anda iki ya da daha fazla rol gönderiminden birisine uyulması ve diğerine uymanın güçleşmesi söz konusu olduğunda ortaya çıkmaktadır (Katz ve Kahn 1977: 202). Birey aynı anda birden fazla rolü gerçekleştirmek durumunda kalmakta ve rol gereklerinden birisine diğerine oranla daha fazla uymaktadır.
Bunlar; temel roller, genel roller ve bağımsız rollerdir.
İlgili 25 soru bulundu
- Anne, baba ve abla ile ağabey gibi ifadeler aile içerisindeki rolleri anlatır. - Futbol içerisinde forvet ya da kaleci olmak bir takım içerisindeki rolleri gösterir. - Aynı zamanda okul müdürü olmak, öğretmenlik ya da sınıf başkanı gibi durumlar da birer roldür.
Kişinin algıları kendisi ile ilgili rol tanımlamalarını oluşturur. Temel roller: Kişilerin yaş ve cinsiyete bağlı olarak gerçekleştirmek durumunda oldukları rollerdir. Erkek, kadın, çocuk, genç, yetişkin, yaşlı olmak gibi.
Toplumsal Rol
Rol, belli bir statüye sahip olan birinden beklenen davranıştır. Bir kimse, belli bir statüye sahip olur ve bir rolü gerçekleştirir. • Örneğin, öğrenci statüsüne sahip biri, derse katılma rolünü gerçekleştirir.
Rol göndericiler arasında çatışma: Yöneticilerin çalışana birbiri ile tutarsız görevler vermesi durumda meydana gelen çatışma türüdür. Yöneticilerin farklı ve tutarsız beklentileri çalışanın çatışmaya düşmesi noktasına getirebilir (Kılınç, 1985).
Rol model, bireyin belirli bir toplumsal rol çerçevesindeki davranışlarını ona bakarak ve şekillendirerek benzer tutumlar sergilemeye eğilim gösterdiği kişiliktir. Bu karakter kimi zaman gerçek bir birey kimi zamansa film kahramanı gibi kurgusal bir kişilik olabilir.
Rol, sinema, tiyatroda, bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adıdır.
Rol davranışları, çalışanın örgüt içinde üzerine düşen görevi yapması için göstermesi gereken davranışlardır. Bu davranışlar, çalışanın uymak zorunda olduğu biçimsel olarak tanımlanmış görevleridir.
Her kişi yaşadığı toplumda bir yere sahiptir. Kişilerin toplumda bulundukları bu yer veya mevkiye toplumsal statü, bu statüye bağlı olarak elde ittikleri hak ve görevlere de toplumsal rol denir. Statü onu işgal eden kişiden ayrıdır ve her toplumsal statünün mutlaka bir rolü bulunur.
Rol çatışması, genellikle kişilerden beklenen durumların kişilerle uyuşmaması durumudur. Kişilerin yapısı gereği yapamayacağı durumlar, kişilerden talep ediliyor. Talep edilen bu durumlar bu sebepten dolayı rol çatışmasını oluşturuyor. Çocukları sevmeyen birinin öğretmen olması, rol çatışmasına en iyi örnektir.
Toplumsal rollerimiz içinde anne-baba rolü, evlat rolü, arkadaş rolü, eş rolü gibi roller örnek verecek olursak çocukları sevmeyen bir bireyin anaokulu öğretmenliği yapması iş hayatında rol çatışması yaşamasına sebep olur. Roller örtüşmez ve bu da hem kişiyi hem de yaptığı işi etkiler bulunmaktadır.
Rol teorisi , sosyolojide ve sosyal psikolojide, insanların günlük faaliyetlerin çoğunun sosyal olarak tanımlanmış kategorilere (örneğin, anne, yönetici, öğretmen) göre şekillendiğini söyleyen konseptir.
Toplumun bireyden, statüsüne uygun olarak beklediği davranışlarına rol denir. Her kişi yaşadığı toplumda bir yere sahiptir. Kişilerin toplumda bulundukları bu yer veya mevkiye toplumsal statü, bu statüye bağlı olarak elde ettikleri hak ve görevlere de toplumsal rol denir.
Bir bireyin aynı statüsünden birbirine zıt veya birbiriyle çelişen rollerin beklendiği durumda kişinin gerginlik yaşaması. Örn. Yurtta kalan bir öğrencinin oda arkadaşı hafta sonu okulda kalmasını ve birlikte program yapmalarını, anne babası da eve gelmesini istediğinde rol gerilimi ortaya çıkar.
Bir ekipte belirli insanların nasıl davranması gerektiği ile ilgili paylaşılan beklentiler.
Toplumsal statü, bireyden farklı olarak hak ve ödevler toplamı olup, bireyin toplum içindeki yerini belirler. Statünün dinamik tarafı olan rol ise, bireyin kendisine atfedilen haklarını kullanması ödevlerini yerine getirmesidir (Linton,1936:113-115).
Bir kişinin toplumsal statüsü o kişinin anahtar rolü olarak kabul edilir. Bireyler toplumda nasıl görülüyor ve ne diye biliniyorlarsa kişilerin anahtar rolleri odur. Örneğin bir kişi hem anne, hem abla, hem teyze, hem arkadaş hem de öğretmen olabilir.
1- Gerçek Rol: Kişinin statüsünün gerektirdiklerini yapmasına gerçek rol denir.
Yöneticinin Rol ve Görevleri
planlama, organize etme, karar verme, yöneltme ve kontrol etme görevlerini yerine getirmekle sorumludurlar.
2.1.
Mintzberg'in sınıflamasında ilk kategori kişiler arası rollerdir. Bu bağlamda kişilerarası roller; (1) temsil/yol gösterici rolü, (2) lider rolü ve (3) irtibat sağlama rolü olarak ele alınmaktadır.
Birkaç örnek verecek olursak; çocuk olma, anne- baba olma, kardeş olma, işkadını- işadamı olma, eş olma, arkadaş olma, ev hanımı olma, komşu olma ve bunlar gibi, hatta bu listeyi istediğimiz kadar çoğaltabiliriz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri