Psikiyatri hastaları ve oruç: Şeker, tansiyon, kalp ve diğer organik hastalıkların yanı sıra, psikiyatrik hastalığı olanlarında oruç tutması uygun değildir. Ağır depresyonlarda, panik ataklarda ve sürekli kaygı bozukluklarında da oruç tutmak gerekmez.
Şizofreni gibi ağır psikotik hastalığı olan bireylerin dini açıdan oruç tutmamaları gerektiğini belirten uzmanlar, depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif ve panik bozukluk gibi hastalıklarda ise hastalığın şiddetine göre oruç tutma kararının psikiyatri uzmanıyla birlikte verilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Depresyon hastalarının tamamına yakın bir kısmı ilaç içmek veya iğneyle, eleltrokonvülsif terapiyle (EKT) tedavi olmak zorundadır. Bu sebeple de ramazanda oruç tutmaları onlar için zararlı olacaktır. Eğer bu durumlardan birisi söz konusuysa insanların oruç tutmaları gerekmez.
"Oruç, dikkat sorunu hastalığını engelliyor"
"Orucun tahmin edilenin aksine stres, kaygı ve depresyon düzeylerini azalttığı yapılan çalışmalarda saptanmıştır.
Kullanılan bazı antidepresanlar, bazı obsesyon kaygıları giderici ilaçların, obsesyon ve takıntıları giderici ilaçların vücudun su ve şeker metabolizması üzerine değişik etkileri olabiliyor. İlaçları düzenlendikten sonra bu hastaların oruç tutmalarında hiçbir mani yok.
İlgili 38 soru bulundu
Psikiyatri hastaları ve oruç: Şeker, tansiyon, kalp ve diğer organik hastalıkların yanı sıra, psikiyatrik hastalığı olanlarında oruç tutması uygun değildir. Ağır depresyonlarda, panik ataklarda ve sürekli kaygı bozukluklarında da oruç tutmak gerekmez.
6 Depresyon hastalığı ve oruç
Ağır depresyon, panik atak ve sürekli kaygı bozukluğu gibi psikolojik hastalıkları olanları oruç tutması uygun değil.
Toprak, orucun psikolojiyi de olumlu yönde etkilediğini söyledi. Bu yönde çalışmalar olduğunu ifade eden Toprak, şu değerlendirmelerde bulundu:"Orucun tahmin edilenin aksine stres, kaygı ve depresyon düzeylerini azalttığı yapılan çalışmalarda saptanmıştır.
Oruç tutarken bedenimiz metabolik faaliyetlerle daha az uğraştığı için algı ve öğrenme faaliyetleri daha çok artar. Hafıza ve bellek daha çok kayıtlama yapar. Yapılan bilimsel araştırmalar, oruç tutmanın “sinir gelişim faktörü” olarak bilinen moleküllerin salgılanmasını artırdığını gösteriyor.
Mazeretsiz oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve tövbe istiğfar etmeleri gerekir. Ayrıca, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, fidye vermiş bile olsalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse tutamadıkları oruçları Hanefîler'e göre kaza etmeleri gerekir.
Dolayısı ile çeşitli kalp ve damar hastalıklarına sahip kişilerin oruç tutması tıbbi açıdan önerilmez. Özellikle tedavisi devam etmekte olan hastaların oruç tutmaması gerekir. Kalp hastalıklarına bağlı göğüs ağrısı, kalp ritim bozukluğu, kalp yetersizliği gibi şikayetleri olan hastalar oruç tutmaktan kaçınmalıdır.
Diyanet'e göre Akıllı ergenlik çağına ulaşmış ve oruç tutmasına engel bir mazereti olmayan her Müslümanın Ramazan orucunu tutması farzdır.
Hastalık Hali: Hastalığının uzamasından ya da ağırlaşmasından endişe eden kimse orucunu erteleyebilir ve bozabilir. Oruç tuttuğu takdirde hasta olacağı kuvvetle muhtemel bulunanlar da genellikle hasta kapsamında kabul edilmiştir.
İhtilama halk dilinde rüyalanma ismi de verilmektedir. Kişinin ihtilam halinden sonra gusül abdesti alması ve iyice temizlenmesi gerekmektedir. Oruçlu kişi oruçlu olduğunu unutup gün içinde cinsel tatmin duygusunu yaşamışsa yine orucu bozulmamaktadır.
Ramazan ayında oruç tutan kişiler beslenme düzenlerinde ciddi bir değişiklik yaşar. Vücudun uzun süreli açlık ve susuzlukla alışık olmadığı bir düzene geçmesi, bölünen uyku ve nikotin yoksunluğu bedeni bir hayli etkileyebiliyor. Bu gibi faktörler kişilerin gergin ve agresif tavırlar sergilemesine yol açabiliyor.
Metabolizma Sağlığı: Orucun faydaları arasında yer alan bir diğer konu ise metabolizmanın hızlanması ve sindirim sisteminin dinlenmesi ile sağlıklı yağ yakımının sağlanmasıdır. Aynı zamanda düzenli aralıklarla oruç tutmak bağırsak fonksiyonlarının düzenlenmesine de yardımcı olmaktadır.
Beynin açlık durumunda kullanabileceği pek çok enerji kaynağı vardır ve bunların tümü bilişsel fonksiyonları geliştirir.
İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.” (el-Bakara, 2/183-184).
Oruç Tutmanın Zararları Nelerdir? Gün boyu aç kalmanın sonucu olarak tansiyon ve şekeri olumsuz yönde etkileyerek gün boyu halsizliğe neden olabilir. İftara kadar aç kalındığından sebep iftarda hızlı ve çok yemek yemenin sonucunda gaz, şişkinlik, hazımsızlık, mide yanması, kabızlık gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
Anksiyete ruhsal dünyamızın önemli işlevlerinden biridir. Beynimizin bir şeye ihtiyaç duyduğunun açık ifadesidir. Yani açlık, susuzluk, cinsel ihtiyaçlar gibi birtakım gereksinmelerin varlığı anksiyete ile hissedilir.
"Bu davranış, onun orucunu bozmaz.
Panik atağa neden olan beslenme alışkanlıkları
Kafein oranı fazla, vitamin mineral açısından fakir besinleri tüketmek, karbonhidrat, yağ ve protein dengesi olmayan bir beslenme düzeni, tek tip beslenmek ve uzun süren açlık panik atağa neden olabilir.
' Ramazan ayında oruç tutan insanın sinirlenme, öfkelenme, tehlikeli tartışma ve kavga ihtimali olan hallerde nasıl davranması gerektiğini de Peygamber Efendimizden dinleyelim, 'Oruç kalkandır. Biriniz oruçlu iken çirkin, kötü ve kaba söz söylemesin, bağırıp çağırmasın, kavga etmesin.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri