Örs, orta kulaktaki ses titreşimlerini kulak zarından iç kulağa iletmekle görevli bir diğer kemikçiktir. Çekiç ve üzengi ile birlikte çalışarak işitmeyi kolaylaştırır. Örs kemiğinin işlevi, çekiç kemiğinden gelen ses titreşimlerini alıp üzengi kemiğine iletmektir.
Örs kemikçiğine bağlıdır ve aldığı ses titreşimlerini iç kulağa iletmektir görevi. Şeklinden dolayı benzediği üzengiden ismini almıştır. Bu kemik insan vücudunda bulunan en hafif ve ufak kemiktir.
Fonksiyon. Ses dalgaları timpanik membranı (kulak zarı) titrettiğinde zar, bağlı olduğu çekiç kemikçiğini hareket ettirir. Daha sonra çekiç titreşimleri örs kemikçiği yoluyla, üzengiye, üzengi ise bunu fenestra ovalis'in zarına (oval pencereye) iletir ve ses iç kulağa iletilmiş olur.
Üzengi (Latince: stapes) insanların ve diğer memelilerin orta kulağında, ses titreşimlerinin iç kulağa iletilmesinde rol oynayan bir kemiktir. Üzengi şeklindeki küçük kemik sesi oval pencereye iletir.
Çekiç (Latince: malleus), orta kulakta yer alan, kulak zarına temas eden ve örs kemikçiğine bağlı çekiç şeklinde küçük bir kulak kemiğidir. Latincesi malleus olan kemik, bu dilde de çekiç manasına gelmektedir. Ses titreşimlerini kulak zarından incus'a (örse) iletir.
İlgili 42 soru bulundu
Çekiç (malleus): Kulak zarına yapışıkhaldedir. Örs (incus): Kemik zincirinin ortasında yer alır. Üzengi (stapes): Orta kulağı iç kulağa bağlayan zar kaplı açıklığa tutunmuştur. Kulak zarının titreşimi, kemikler boyunca bir titreşim zincirini tetikler.
Kulağın dış etkenlerden (virüs, toz ve yabancı maddeler) koruma görevinde olan kulak kiri aynı zamanda kulak zarını da korumaktadır.
Kulakta bulunan salyangoz, insanlar için son derece önemlidir. Salyangozda bulunan işitme hücreleri, insanların konuşmalarını duymalarına, müzik dinlemelerine ve çevredeki diğer sesleri algılamalarına olanak tanır. Kulakta salyangozun görevi, işitme işlevini gerçekleştirmektir.
Orta kulak, sesi kulak zarından iç kulağa iletmekle görevli, küçük ve hava dolu bir boşluktur. Orta kulağın bölümleri, çekiç, örs ve üzengi adı verilen üç kemikçiktir.
İç kulak denge organı iki kısımdan oluşuyor. Her iki kulakta üçer tane olmak üzere yarım daire kanalları bulunuyor ve bu yapılar bizim hareket halindeki dengemizi sağlıyor. İçi kulakta yer alan ve 'vestibül' adı verilen organ ise yer çekimine karşı dengemizi sağlıyor.
Orta Kulak; kulağın iç kısmında bulunan, leblebi büyüklüğünde, içi hava dolu bir boşluktur. Görevi kulağa gelen ses titreşimlerinin sinirler vasıtasıyla beyne iletilmesini sağlamaktır.
Kulak zarı hassastır ve yırtılabilir. Delinirse veya yırtılırsa, orta kulak enfeksiyona karşı savunmasız kalır. Yırtılmış bir kulak zarı gerektiği kadar titreşemez ve sonuç olarak da geçiçi işitme sorunları görülür. Nadir durumlarda bu sorun kalıcı işitme kaybı ve kulak iltihaplanmalarına zemin hazırlayabilir.
Vücuttaki en küçük kemik; Üzengi Vücuttaki en küçük kemik kulaktadır. Bu kemik ortalama 3 x 2.5 mm boyutundadır.
Örs, üzengi ve çekiç vücudumuzdaki en küçük kemiklerdir. Sadece birkaç mm uzunluğundaki bu kemiklerin işitmede çok önemli bir rolü...
Kulak Zarı: orta kulağı dış kulaktan ayıran yaklaşık 1 cm çaplı yapıdır. Orta Kulak Boşluğu: orta kulak boşluğu içerisinde çekiç, örs ve üzengi kemikleri bulunur. Orta kulak östaki borusu ile havalanır. Östaki borusu: orta kulak boşluğu ile geniz arasında yerleşmiş yaklaşık 3.5 cm uzunluğunda bir yapıdır.
"Yumruk" veya "yumruğu sıkı insan" anlamına gelen "kulak" kelimesi, ilk olarak 1906'daki Stolipin reformu ile zenginleşen bağımsız çiftçiler için kullanıldı. Kulak, ilk başta en az 3,2 hektarlık toprağı mülkiyetinde bulunduran köylüler için kullanılmıştı.
Orta kulağın iç duvarında iç kulağa bağlayan oval ve yuvarlak pencere bulunur. Membranla örtülü bölgelerdir. Orta kulakta yer alan kemikler malleus (çekiç), inkus (örs) ve stapes (üzengi) dir.
Memelilerde tüy yoktur, kıl bulunur. Üç tane iç kulak kemiği (çekiç, örs, üzengi) bulundururlar. Sürüngenlerde ise 1 tane (üzengi) bulunur.
Yuvarlak pencere membranı, stapes hareketi sırasında orta kulağa doğru bombeleşerek, perilenfe hareket imkanı sağlar.
Östaki borusu burun ve boğaz ile orta kulağı (kulak zarı arkasında kulak bölümü) birbirine bağlayan bir borudur. Normalde, östaki borusu orta kulak içindeki basıncın, orta kulak dışındaki hava basıncı ile dengeli olmasını sağlar.
Su ile yıkama yönteminin kulak zarının delik olduğu durumlarda kullanılması mümkün değildir. Çünkü bu şekilde kulak iltihap kapar. Hekim hastayı muayene ettikten sonra hangi yöntemin hasta için en iyisi olduğuna karar verebilir. Bir kere yıkanan kulağın sürekli yıkanması gerekeceğine dair bir inanış vardır.
İç kulaktaki sıvı basıncının artışı da işitme ve denge bozukluları yaparak ani işitme kaybı ile karışabilir. İç kulak sıvı basıncını artıran diğer hastalıklar, kafaya veya kulağa alınan darbeler ve yüksek volümlü sese maruz kalmak da işitme kaybı yapan diğer etmenlerdendir.
Kulak kirinin oluşum nedenleri ise şöyledir: Tozlu ve kirli ortamlarda uzun süre ile bulunmak. Deniz, havuz ve duş sırasında kulak salgısının şişmesi. Dış kulak yolunun yapısal olarak dar olması ve bu yüzden buşonun kulak dışına atılamaması
Kulak Kiri Temizlenmezse Ne Olur? Dış kulak yolunda birikim yapan kir, bazen kulağın tamamıyla tıkanmasına neden olur. Bu da; basınç hissi, kaşıntı, işitme kaybı gibi sonuçlar doğurur.
Grimsi, yapış yapış bir maddenin de eşlik ettiği koku için genellikle endişelenmeniz gereken bir durum yoktur. Koku, özellikle kulağını yeni deldiren kişilerin yaşayabileceği doğal bir gelişmedir. Nedeni, dökülen yağ ve ölü deri hücrelerinin kulak deliğinizde birikmesinden kaynaklanmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri