Organ adlarıyla kurulmuş gerçek anlamda kullanılan deyimler şunlardır: bacakları tutmaz olmak, bağırsakları bozulmak, beli çökmek, çenesi kilitlenmek, diş çıkarmak, gözleri sulanmak, gözü bulanmak, içi bulanmak, kafası bulanmak, kulağı ağır işitmek, mide fesadına uğramak.
Kulak vermek deyiminin anlamı dikkatli bir şekilde önem vererek dinlemektir. Değer vererek dinlemek, merak ederek dinlemek ve işitmek, işitmeye çalışmak yine kulak vermek deyiminin anlamlarındadır. Kulak vermek deyiminin yer aldığı cümle örnekleri şunlardır; Bugün öğretmenin söylediklerine iyice kulak verseydin.
Söz (laf) işitmek DEYİMİ AÇIKLAMASI
Paylanmak, azarlanmak, biri kendisine darılmak.
Kulak (auris), işitme işlevini gören ve denge organını içinde bulunduran anatomik yapıdır. Vestibüler sistemi kullanarak işitmeyi ve vücut dengesini sağlar.
Deyimler ayrı yazılır: akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü vb.
İlgili 23 soru bulundu
. Kelimenin bu kökten kök-ir-e-k biçiminde türetildiğini söyleyebiliriz. kulak: Başın her iki yanında bulunan işitme organı. ET. kolgaklkulgaklkulkak, Kzk., Krg. kulak, Tat. kolak, Yak. kulgah.
Laf olsun diye deyimi de Türkçede yaygın olarak kullanılan deyimlerden birisi durumundadır.
Kötü bir olayın ardından öfke ve nefret dolu sözcüklerin dile getirilmesi ağır söz olarak ifade edilir.
Laf taşımak deyimi genelde olumsuz özelliklere sahip olan kişiler için kullanılır. Çünkü bu deyimin sahip olduğu anlam lafları bir yerden alıp başkalarına götürmektir. Yani söylenmemesi gereken lafları başkasına veya başkalarına söylemek laf taşımak olarak bilinir. Ayrıca insanların sıkça tercih ettikleri bir deyimdir.
Bireyin dile getirmiş olduğu kötü söz ve cümleyi duymazlıktan gelmek kulak tıkamak deyiminin işaret eder. Moral bozmamak için karşı tarafın dile getirmiş olduğu cümleyi duymak istememek, dinlememek gibi anlamlara sahiptir. Taşımış olduğu anlama üzerinden kulak tıkamak deyimi cümle içerisinde değerlendirilebilir.
Ağzı kulaklarına varmak deyimi en çok kullanılan deyimlerden bir tanesidir. Halk arasında bilinen bu deyim beklenmeyen bir olay karşısında çok sevinmek anlamı taşır. Mutsuz olduğu bir zamanda gelen bir habere çok sevinmek anlamında da kullanılabilir.
[1] Dinlemek istememek.
Nefesi kesilmek deyiminin anlamı ilk olarak hayran olmak ya da etkilenmek demektir. Nefesi kesilmek deyiminin bir diğer anlamı ise güçlükle soluk alacak duruma gelmek, soluğu durmak ve zor nefes almak anlamlarındadır.
Baş kaldırmak bir deyimdir ve uygun anlama sahip olması halinde cümle içinde kullanılabilir. Baş kaldırmak, isyan çıkarmak ya da ayaklanma yapmak demektir.
DEYİMİ AÇIKLAMASI. İstediği anda ele alıp kullanabileceği bir yerde bulunmak.
İnsanda doğuştan var olan bir melekedir belagat. Güzel söz, sözün fasih olmakla beraber yer ve zamana da uygun olmasıdır. Sözü herkesin kolay kolay söyleyemeyeceği tarzda söylemektir. Lafızla mananın güzellikte birbiriyle yarışması, yani manadan önce lafzın kulağa, lafızdan önce de mananın zihne süratle ulaşmasıdır.
Bu deyim anlaşarak aynı biçimde konuşmak demektir. Ağız Birliği Etmek Deyiminin Anlamı Ne Demek? Ağız birliği etmek deyiminin anlamı anlaşarak aynı düşünceye sahip olduğunu söylemek ya da konuşmak demektir.
Söz bir Allah bir DEYİMİ AÇIKLAMASI
“Verdiğim sözü yerine getireceğim, ondan dönmeyeceğim; Cenab-ı Hakk'ın bir olduğunda şüphe yoktur; ona nasıl inanıyorsam, verdiğim sözün doğruluğuna da inanın” anlamında kullanılır.
Hem suçlu, hem de bağırarak suçunu bastırmaya çalışan, zalim olduğu halde kendisi- ni mazlum gibi göstermeye çalışan kimseler için söylenir. Türkçe'deki “Hem suçlu hem güçlü” atasözüyle anlamca eşdeğerdir.
Çok fazla zengin olmamasına rağmen, elindekini avucundakini başkalarıyla paylaşan, elinden geldiğince ihtiyaç sahiplerine ve çevresindeki insanlara yardım etmeye çalışan gönlü bol denir. "Gönlü gani" şeklinde de kullanılan deyim cömert, bonkör ve semih sözcükleriyle eş anlamlıdır.
"Armut piş ağzıma düş", bir kişinin bir şeyler için hiç çaba sarf etmeden, onların kendiliğinden ve kolayca eline geçmesini beklediğini anlatan bir deyimdir.
Telefon sözcüğü Eski Yunanca Telos “Uzak” ve Phone “Ses” sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Türkçeye Fransızca telephone'den geçmiştir.
Eski Türkçe yoġrut “katılaştırılmış süt ürünü” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe yoġur- “kabartmak, yoğunlaştırmak” fiilinden Eski Türkçe +Ut ekiyle türetilmiştir.
Eski Türkçe kulkak veya kulġak “kulak, işitme organı” sözcüğünden evrilmiştir.
"Burun Kıvırmak" deyimi, Türkçede bir şeye veya birisine karşı ilgisizlik, hoşnutsuzluk veya küçümseme göstermek anlamına gelir. Bu ifade, genellikle bir kişinin bir şeye, bir duruma veya birisine karşı ilgi göstermemesi, onu beğenmemesi veya onu küçümsemesi durumlarında kullanılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri