Kekik mide hastalıklarına neden olan bakteriyi öldürüyor Yapılan çalışmada, Kuzey Kıbrıs'ta bulunan bu kekik türünün gastrit ve duedonal ülserler, mide kanseri ve mide lenfomasında etken olarak bilinen Helicobacter pylori isimli bakteri üzerinde öldürücü etkisi olduğunu saptadı.
Mide bulantısı, şişkinlik, kabızlık veya karın kramplarından şikayetçi olanlar için kekik çayı muhteşem bir çözümdür. İçerisindeki doğal antienflamatuar özelliklerin ve antibakteriyel etkilerin yanında midede ve bağırsaklarda barınacak mikrop gibi zararlı canlıların etkisiz hale getirilmesinde etkilidir.
Helicobacter pylori midede gastrit ve ülseri tetikleyen bir bakteridir. Gastrit ve ülserin çözümlenmesi için öncelikle aynısafa bitkisinin kullanılması gerekir. 21 gün Aynısafa bitkisinin kullanılmasının ardından bir hafta ara ile 21 gün daha brokoli kürünün uygulanması gerekir.
Salata soslarının içine, çorbalara ve zeytinyağlı soğuk yemeklere eklenebilen kekik suyu özellikle aç karnına tüketildiğinde zayıflamaya yardımcı olur. Sabahları aç karnına ve yemeklerden önce aç karnına tüketilen birer yemek kaşığı kekik suyu iştahı baskılayıcı etki gösterir.
Helikobakteri Tedavisi
Mide koruyucusu ile birlikte 2 haftalık antibiyotik kullanımı hastaların %90'lık kısmında başarı elde edilmesini sağlar. Ancak mikroorganizmanın tamamen yok olup olmadığı da dışkıda antijen taraması ya da üre nefes testi ile tespit edilir.
İlgili 25 soru bulundu
Kan tetkiklerinde bu bakteriye karşı oluşturulan antikorların aranması özellikle kişinin bağışıklık cevabını ve tedavi etkinliğini ortaya koymada kullanılan bir tanısal yaklaşımdır. Kan tetkiki dışında üre nefes testi olarak isimlendirilen tetkik de helikobakter pilori enfeksiyonunun varlığını ortaya koyabilir.
Kendiliğinden ortadan kalkması mümkün değildir.
İşte kekik çayı günde kaç bardak içilir sorusunun cevabı… Kekik çayını tüketme tavsiyesi olarak alternatif tıp uzmanları, Günde 2 fincan kekik çayı, yıl boyunca,10 günlük aralarla 2 veya 3 haftalık kürler dahilinde içilmesini gerektiği belirtiyorlar.
Kekik çayı kekiğin taze yapraklarından hazırlayabileceğini gibi aynı yöntemle kuru kekikten de çay demleyip tüketebilirsiniz. Herhangi bir kronik sağlık probleminiz yoksa kullanım amacınıza uygun olarak taze olarak demlediğiniz kekik çayını günde 2 fincana kadar tüketebilirsiniz.
Kekik suyu günde 2 bardaktan fazla tüketilmemesi önerilir. Yan etkilerini görmemek için doğru oranda tüketmek önemlidir. Bunun için 1 hafta süresinde her gün içtikten sonra 15 gün süreyle ara verilebilir. Metabolizmaya etki etmesini istiyorsanız kekik suyunu aç karna günün herhangi bir zamanında tüketebilirsiniz.
Tuz tüketimi H.pylori tedavisinde etkinliği arttırmak için kısıtlanmalı. Kahve H.pylori enfeksiyon riskini arttıracağı için tüketilmemeli. İyi yıkanmamış çiğ meyve ve sebze H.pylori bulaşma riski artacağı için iyice yıkanmış olmasına özen gösterilmelidir.
Zeytinyağı, mide ülseri ve kansere karşı koruyucudur. Akdeniz diyetinin ana kaynağı olan zeytinyağında bulunan polifenoller, HELICOBACTER PYLORI (H.Pilori) bakterisinin neden olduğu enfeksiyonu önleyebiliyor.
Probiyotikler: genellikle antibiyotiğe dayanıklı bir patojen olan Helicobakter Pylori tedavisinde probiyotikler etkilidir. L.Fermentum, L.Casei ve L.Brevis bu patojenle savaşma da en etkili probiyotikler arasında yer alır.
Bakterinin antibiyotik direnci nedeniyle, tedavisi 2'li ya da 3'lü antibiyotik tedavisi ve proton pompa inhibitörü, bizmut içeren ilaçlarla yapılabilir. 7 ve 14 günlük seçenekler kullanılabilir. Tamamen tedavi edilebilen bu hastalığın tekrarlama olasılığı da mevcuttur.
Sinirleri Yatıştırabilir. Kekik çayı faydaları sıralanırken göz ardı edilmemesi gereken özelliklerden biri de bu bitkinin sinir sistemi üzerindeki etkileridir. Karvakrol bileşiği nörolojik olarak sakinleştirici etki yaratır. Özellikle yatmadan önce içeceğiniz bir fincan kekik çayı rahatlama sağlar.
Biyoteknoloji ve Mikrobiyoloji Uzmanı İbrahim Saraçoğlu mide mikrobu için brokoliyi önermektedir. Saraçoğlu kürüne göre sıcak suda 5 dakika kaynattığınız brokolinin suyunu sabah ve akşam aç karnına içebilirsiniz. Haşladığınız brokoliyi de damak tadınıza göre farklı şekillerde tüketebilirsiniz.
- Yüksek tansiyonu olan kişilerin kullandıkları ilaçların etkilerini azaltabilir. - Mide bulantısı veya ishal sorunlarına yol açabilir. Kusma olması durumunda, uzman doktorlarla mutlaka görüşülmelidir. Kronik rahatsızlığı olanlar, hamileler, emziren kadınlar, yaşlılar ve çocuklar kekik çayı içmemelidirler.
Soğuk algınlığını, öksürüğü ve boğaz ağrısını tedavi etmektedir. Taş kekiği, antiseptik ve antibiyotik özelliklerinde olup, öksürük ve soğuk algınlığı için kusursuz bir ilaçtır. Taş kekiği ayrıca bronşit tedavisi içinde de kullanılmaktadır. Kekik yağı en kuvvetli doğal antimikrobiyallerden birisidir.
Özellikle de bazı hastalıkların iyileşmesine yardımcı olmak adına kekik çayı içilmesi önerilir. Kekik çayı, soğuk günlerde sıcak çay olarak içilmektedir. Yaz sıcaklarında da buzlu ya da limon dilimli haliyle vücudu rahatlatmak için tercih edilir.
Ek olarak bağışıklık sistemini de güçlendirmeye yardımcı olduğu düşünülen kekik çayı isteğe göre limon ve bal ile birlikte karıştırılarak tüketilebilir.
KEKİK ÇAYI NEYE İYİ GELİR? Kekik çayı sindirim ve idrar yolu rahatsızlıklarının yanı sıra adet sancısının hafifletilmesi için de kullanılır. Menstruasyon ağrısına iyi gelen bu kekik çayı sayesinde kişiler ağrılı adet dönemlerini daha rahat geçirebilir.
Kekik çayı ile zayıflayanlar sabahları aç karnına kekik çayı tüketerek kan dolaşımlarını hızlandırır ve böylece metabolizma hızını artırmalarını sağlar. İyi bir idrar söktürücü olan kekik çayı ile zayıflama sağlıklı beslenme ve egzersizle birlikte sağlanabilir. Sabah kekik çayı içmek metabolizmanın hızlanmasını sağlar.
Bu, sindirim sisteminizde ishale ve diğer sorunlara neden olabilecek herhangi bir anormal bakteri arar. Küçük bir dışkı örneği alınır ve laboratuvara gönderilir. 2 veya 3 gün içinde test, herhangi bir anormal bakteriniz olup olmadığını gösterecektir.
Buna göre H.pilori kolonizasyonu azaltıldıkça obezite/şişmanlık oranlarının artış gösterdiği belirtilmiştir. Bu sonuçtan hareketle H.pilori tedavisi gören bireylerde kilo artışı olabileceği bilinmeli ve tedavi sürecinde ve sonrasında sağlıklı beslenme ilkeleri benimsenerek kilo alımının önlenmesi hedeflenmelidir.
1) Helikobakter IgG antikorları (H.pylori IgG)
Genellikle çocukluk çağında başlamakta ve inflamasyona (gastrit) neden olmaktadır. Eğer tedavi edilmezse kronikleşmekte ve yaşam boyu sürmektedir. Gastrit ve atrofi varlığı, çeşitli hastalık riskini de artırmaktadır (mide kanseri, duodenal ülser, peptik ülser gibi).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri